Hangi pozisyonlar doldurulamıyor?
Günümüzün küresel istihdam piyasasında yetenek bulma süreçleri giderek daha karmaşık hale geliyor. Özellikle pandemiden sonra iş dünyasında yaşanan değişiklikler, dijitalleşme ve teknolojinin hızla yayılması bazı mesleklerin önemini artırırken bazılarını gözden düşürdü.
Dünya genelinde yapılan araştırmalar ve raporlar, sağlık, teknoloji ve mühendislik gibi alanlarda nitelikli çalışan bulmanın zorlaştığını gösteriyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) raporlarına göre, sağlık ve teknoloji sektörlerinde istihdam açığı giderek büyüyor. Özellikle yaşlanan nüfus, tıbbi uzmanlık gerektiren mesleklerdeki talebi artırırken, bilişim alanındaki hızla gelişen teknolojiler bu sektörde çalışan bulmayı zorlaştırıyor.
En zor bulunan pozisyonlar
Bu küresel eğilimlerin Türkiye’deki yansıması da oldukça net. Türkiye’nin en büyük online istihdam platformu olan Kariyer.net, 2024 yılı verilerine dayanarak, son bir yılın en zor bulunan çalışan pozisyonlarını açıkladı. Bu verilere göre, sağlık sektörü başı çekiyor. Gastroenteroloji uzmanı, formülasyon şefi ve nükleer tıp hekimi gibi pozisyonlarda yetenek bulmak en zor alanlar arasında yer alıyor.
Yılda 1,9 milyon kişinin iş bulmasına katkı sağlayan Kariyer. net, özellikle tıbbi uzmanlık gerektiren pozisyonlardaki artan talebe rağmen, yeterli nitelikte aday bulmanın zorluklarına dikkat çekiyor. Sağlık sektörü dışında, bilişim sektörü de hala zorlanılan bir diğer alan olarak öne çıkıyor. Türkiye’de pandemi döneminde artan teknoloji yatırımları ve dijital dönüşüm, bilişim alanında nitelikli çalışanlara olan ihtiyacı hızla artırdı. Ancak geçtiğimiz yıl dünya genelinde teknoloji sektöründe yaşanan küçülmelere rağmen Türkiye’de bu alanda çalışan bulmak hala güç.
Veri tabanı programcısı gibi teknik bilgi ve deneyim gerektiren pozisyonlar, işverenlerin en zor kapattıkları roller arasında yer alıyor. İnsan kaynakları profesyonellerinin doldurmakta zorlandığı beyaz yaka roller arasında ise bilişim alanının mühendisleri dikkat çekiyor. Test Otomasyon Mühendisi ve Yazılım Otomasyon Mühendisi beyaz yaka roller arasında uygun adayı bulmanın güç olduğu pozisyonlar arasında yer alıyor. Yazılım Otomasyon Mühendisi özellikle Ankara’daki işverenler için doldurması kolay olmayan rollerden biri.
Mavi ve gri yakada durum ne?
İş dünyasında yetenek bulma zorluğu yalnızca beyaz yaka pozisyonlarla sınırlı değil. Mavi ve gri yaka pozisyonlar da aynı derecede zorlayıcı hale gelmiş durumda. Sanayi şehirlerinde konkasör ustası gibi teknik bilgi gerektiren pozisyonlar için aday bulmak işverenler için büyük bir sorun teşkil ediyor.
Bu, sanayinin ve maden ocaklarının bulunduğu şehirlerde yetenek açığının önemli bir göstergesi. Kariyer.net CEO›su Fatih Uysal, özellikle mavi ve gri yaka pozisyonlar gençler arasında yeterince tanıtılmadığından bu alanda yetenek açığı yaşandığını vurguluyor ve “Gerçekleştirdiğimiz analizler, işgücü piyasasında özellikle tıbbi uzmanlık ve teknik bilgi gerektiren pozisyonların doldurulmasında ciddi zorluklar yaşandığını ortaya koyuyor. İstihdam piyasasında bu tür pozisyonlara olan talep artarken, nitelikli yetenek bulma sürecinin de daha karmaşık hale geldiğini gözlemliyoruz. Gerçekleştirdiğimiz araştırmalar; işverenlerin, bu pozisyonlar için daha esnek ve gelişime açık iş imkanları sunmalarının, yetenekleri çekme ve elde tutma konusunda önemli bir adım olacağını gösteriyor.
Ayrıca, mavi ve gri yaka rollerin sunduğu kariyer fırsatlarını gençlere daha iyi anlatmak, gelecekte iş gücü açığını kapatmada kritik bir rol oynayacaktır” diyor. Türkiye’nin hem sağlık hem de teknoloji alanındaki yetenek ihtiyacını daha etkin bir şekilde karşılaması gerekiyor. Özellikle eğitim ve işgücü politikalarının bu doğrultuda yeniden düzenlenmesi, rekabet gücünü artıracak önemli bir etken olabilir.
İşverenlerin, yetenek bulma zorluklarıyla başa çıkabilmesi için daha yaratıcı ve esnek stratejiler geliştirmeleri gerekiyor. Dünya genelinde yetenek savaşlarının sürdüğü bir dönemde, Türkiye’nin de bu yarışta geride kalmaması için adımlar atması şart. Yetenek yönetimi stratejilerinde daha esnek, yenilikçi ve gelişime açık politikalar izlemesi gerektiğini gösteriyor.