Hane halkında yoksulluk büyüdü

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ [email protected]

Parasal sıkılaştırma programı kapsamın­da aşırı yüksek faiz dü­zeyi üretimi, istihdamı bas­kılarken enflasyonla müca­delede katedilen mesafenin sınırlı kaldığı 2024 yılında ar­tan yoksullaşma Türkiye İs­tatistik Kurumu’nun (TÜİK) istatistiklerine de yansı­dı. TÜİK’e göre 2024 yılın­da göreli yoksul sayısı 11 mil­yon 457 bine, oranı da yüzde 13,6’ya yükseldi.

Geçen hafta gelir dağılımın­daki bozulmayı ortaya koyan Yoksulluk ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın 2023 yılı so­nuçları açıklayan TÜİK, dün de bu araştırmaya dayanarak, referans yılı 2023 olmak üze­re 2024 yılı yoksulluk oran­larını açıkladı.

Araştırmada, eşdeğer hane halkı kullanıla­bilir fert medyan gelirinin ön­ceki yıla göre yüzde 112,1 arta­rak 136 bin 237 (aylık 11.353) TL’ye çıktığı baz alındı. Söz konusu gelirin yüzde 50’si olan yıllık 68 bin 119 (aylık 5.677) lira baz alınarak belir­lenen göreli yoksulluk sınırı­na göre ülkedeki yoksul sayısı 154 bin kişi artarak 11 milyon 457 olarak hesaplandı. Buna göre önceki yıl yüzde 13,5 olan yoksulluk oranı da 0,1 puan artarak yüzde 13,6 oldu.

Toplumun genel düzeyine göre belirli bir sınırın altında gelire sahip bireylerin yoksul sayıldığı araştırmada, med­yan gelir baz alınıyor. Buna göre hesaplanan yoksul sayı­sı ve yoksulluk oranı, “göreli” bir düzeyi ifade ediyor. Başka deyişle araştırma, genel eko­nomik paradigmalara göre değil, aynı toplum içinde ge­nel gelir düzeyine göre diğer­lerine kıyasla (daha) yoksul olanların sayı ve oranını or­taya koyuyor.

Dört farklı göreli yoksulluk hesabı

Yoksul sayısı ve yoksul ora­nı, baz alınan medyan gelir ve bunun ne kadarının “yoksul­luk sınırı” kabul edileceğine göre değişiyor. Medyan gelirin yüzde 40, 50, 60 ve 70’ine göre ayrı belirlenen yoksulluk sı­nırlarına göre göre hesaplan­dığında yoksul sayısı ve yok­sulluk oranları değişiyor.

Medyan gelirinin yüzde 40’ı baz alınarak 54 bin 495 TL olarak belirlenen yoksul­luk sınırına göre yoksul sayı­sı 5 milyon 821 bin, yoksulluk oranını, yüzde 6,9 olarak he­saplandı. Bu bazda yoksul sa­yısı 36 bin, oranı 0,1 puan azal­dı.

Medyan gelirin yüzde 60’ı baz alınarak belirlenen 81 bin 742 liralık yoksulluk sınırına göre yoksul sayısı önceki yı­la göre 52 bin azalarak 17 mil­yon 821 bin, yoksulluk ora­nı da 0,1 puan düşerek yüzde 21,2 oldu. Medyan gelirin yüz­de 70’i olan 95 bin 366 TL baz alındığında ise yoksul sayısı 46 bin kişi azalarak 24 milyon 318 bin, yoksulluk oranı da 0,1 puan düşerek yüzde 28,9 oldu.

Aile büyüdükçe yoksulluk artıyor

Hane halkı tipine göre eşde­ğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si baz alınarak hesaplanan göreli yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hane halklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,8 puan azalarak yüzde 6,5, çekirdek aile bulunmayan birden faz­la kişiden oluşan hane halk­larında ise 3,1 puan artarak yüzde 10,8 oldu.

En az bir çe­kirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının yok­sulluk oranı 0,9 puan artarak yüzde 17,9’a, tek çekirdek ai­leden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 13,4’e çıktı.

Eğitimle ters orantılı

Eğitim düzeyi arttıkça yok­sulluk oranının gerilediği belir­lendi. Eşdeğer hane halkı kul­lanılabilir fert medyan geliri­nin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,7’si, lise altı eğitimli­lerin yüzde 13,6’sı, lise ve den­gi okul mezunlarının ise yüzde 7,4’ü yoksul olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,7 ile en düşük yoksul­luk oranına sahip grup oldu. Buna göre yoksulluk, eğitim düzeyi ile ters orantılı.

En çok göreli yoksulluk Orta Anadolu'da

İktisadi Bölge Birimleri Sı­nıflaması (İBBS) 2’ye göre bölgelerin her biri için eşde­ğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’sine göre hesaplanan yok­sulluk sınırına göre, gelire da­yalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler; yüzde 14,6 ile Kırıkkale, Aksa­ray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir (TR71), yüzde 12,3’le Kasta­monu, Çankırı, Sinop (TR82) oldu.

Göreli yoksulluk oranı en düşük olan İBBS 2. Düzey böl­geleri ise yüzde 4,7 ile Gazian­tep, Adıyaman, Kilis (TRC1) ve yüzde 6,4’le Şanlıurfa, Di­yarbakır (TRC2). Bu oranlar, ilgili bölgenin kendi medyan düzeyinin altında gelire sahip olduğu için göreli yoksul sayı­lanları gösteriyor.

100 kişiden 29’u yoksulluk riski altında

Son yıl sonuçlarına göre bi­reylerin yüzde 29,3’ü yoksul­luk veya sosyal dışlanma ris­ki altında kaldı. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğin­de; 0-17 yaş grubunda yüzde 38,9, 18-64 yaş grubunda yüz­de 26,3, 65 ve üstü yaş grubun­da ise yüzde 23,3 olarak tah­min edildi. Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altın­da olanlar; göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ve düşük iş yoğunluğu gösterge­lerinin en az birinden yoksun olanları ifade ediyor.

Sürekli yoksulluk yüzde 13,7

TÜİK’e göre “sürekli yok­sulluk” oranı ise önceki yıla göre 0,7 puan artarak yüzde 13,7 oldu. Dört yıllık panel ve­ri kullanılarak hesaplanan sü­rekli yoksulluk oranı, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zaman­da önceki üç yıldan en az iki­sinde de yoksul olan bireyleri kapsıyor. Pandemi dönemin­de; 2020’de yüzde 13,7, 2021’de yüzde 13,8 ve 2022’de yüzde 14 olan sürekli yoksulluk ora­nı, 2023’te yüzde 13’e inmişti. 2024 sürekli yoksulluğun ye­niden yükseldiği yıl oldu.

Maddi ve sosyal yoksunluk yüzde 13,3

“Maddi yoksunluk” tanımı Eurostat tarafından revize edilerek tanımın içine sosyal yoksunluk kriterleri de dahil edilmişti. 2024 sonuçlarına göre hanelerin revize yaşam­sal ihtiyaçlar listesindeki 13 maddenin en az 7’sini karşı­layamayanların oranı olarak tanımlanan “maddi ve sos­yal yoksunluk” oranı 1,1 puan azalarak yüzde 13,3 oldu.

Araştırmanın ortaya koyduğu bazı çarpıcı bulgular

-Kendi evinde oturanların oranı göre 0,1 puan azalarak yüzde 56,1’e geriledi, kirada oturanlar yüzde 27,8’den yüzde 28’e çıktı. Lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15.

-Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 30,2’si konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşıyor.

-Nüfusun yüzde 31,3’ü sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. olan evlerde yaşıyor.

-Halkın yüzde 21,7’si ise trafik veya sanayinin yol açtığı hava ve çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşıyor.

-Konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 1,2 puan azalarak yüzde 56,8 oldu. Nüfusun yüzde 5,2’sine bu ödemeler yük getirmezken yüzde 39,1’ine biraz yük getirdi, yüzde 12,5’ine ise çok yük getirdi.

-Konut masraflarının çok yük getirdiği hanelerin oranı 3,9 puan azalarak yüzde 13,6 olurken, bu masrafların biraz yük getirdiği hanelerin oranı 4,7 puan artarak yüzde 71,2 oldu.

-Bireylerin yüzde 57,5’i evden uzakta bir haftalık tatil için gerekli bütçeyi ayıramıyor.

-Halkın yüzde 39,3’lük kesimi iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek yiyemiyor.

-Bireylerin yüzde 26,8’i beklenmedik harcamaları, yüzde 15,1’i evin ısınma ihtiyacını karşılayamıyor.

Yüzde 59,6’lık kesim eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar