Hane halkında yoksulluk büyüdü
Parasal sıkılaştırma programı kapsamında aşırı yüksek faiz düzeyi üretimi, istihdamı baskılarken enflasyonla mücadelede katedilen mesafenin sınırlı kaldığı 2024 yılında artan yoksullaşma Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) istatistiklerine de yansıdı. TÜİK’e göre 2024 yılında göreli yoksul sayısı 11 milyon 457 bine, oranı da yüzde 13,6’ya yükseldi.
Geçen hafta gelir dağılımındaki bozulmayı ortaya koyan Yoksulluk ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın 2023 yılı sonuçları açıklayan TÜİK, dün de bu araştırmaya dayanarak, referans yılı 2023 olmak üzere 2024 yılı yoksulluk oranlarını açıkladı.
Araştırmada, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin önceki yıla göre yüzde 112,1 artarak 136 bin 237 (aylık 11.353) TL’ye çıktığı baz alındı. Söz konusu gelirin yüzde 50’si olan yıllık 68 bin 119 (aylık 5.677) lira baz alınarak belirlenen göreli yoksulluk sınırına göre ülkedeki yoksul sayısı 154 bin kişi artarak 11 milyon 457 olarak hesaplandı. Buna göre önceki yıl yüzde 13,5 olan yoksulluk oranı da 0,1 puan artarak yüzde 13,6 oldu.
Toplumun genel düzeyine göre belirli bir sınırın altında gelire sahip bireylerin yoksul sayıldığı araştırmada, medyan gelir baz alınıyor. Buna göre hesaplanan yoksul sayısı ve yoksulluk oranı, “göreli” bir düzeyi ifade ediyor. Başka deyişle araştırma, genel ekonomik paradigmalara göre değil, aynı toplum içinde genel gelir düzeyine göre diğerlerine kıyasla (daha) yoksul olanların sayı ve oranını ortaya koyuyor.
Dört farklı göreli yoksulluk hesabı
Yoksul sayısı ve yoksul oranı, baz alınan medyan gelir ve bunun ne kadarının “yoksulluk sınırı” kabul edileceğine göre değişiyor. Medyan gelirin yüzde 40, 50, 60 ve 70’ine göre ayrı belirlenen yoksulluk sınırlarına göre göre hesaplandığında yoksul sayısı ve yoksulluk oranları değişiyor.
Medyan gelirinin yüzde 40’ı baz alınarak 54 bin 495 TL olarak belirlenen yoksulluk sınırına göre yoksul sayısı 5 milyon 821 bin, yoksulluk oranını, yüzde 6,9 olarak hesaplandı. Bu bazda yoksul sayısı 36 bin, oranı 0,1 puan azaldı.
Medyan gelirin yüzde 60’ı baz alınarak belirlenen 81 bin 742 liralık yoksulluk sınırına göre yoksul sayısı önceki yıla göre 52 bin azalarak 17 milyon 821 bin, yoksulluk oranı da 0,1 puan düşerek yüzde 21,2 oldu. Medyan gelirin yüzde 70’i olan 95 bin 366 TL baz alındığında ise yoksul sayısı 46 bin kişi azalarak 24 milyon 318 bin, yoksulluk oranı da 0,1 puan düşerek yüzde 28,9 oldu.
Aile büyüdükçe yoksulluk artıyor
Hane halkı tipine göre eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si baz alınarak hesaplanan göreli yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hane halklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,8 puan azalarak yüzde 6,5, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarında ise 3,1 puan artarak yüzde 10,8 oldu.
En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı 0,9 puan artarak yüzde 17,9’a, tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 13,4’e çıktı.
Eğitimle ters orantılı
Eğitim düzeyi arttıkça yoksulluk oranının gerilediği belirlendi. Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,7’si, lise altı eğitimlilerin yüzde 13,6’sı, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,4’ü yoksul olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,7 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu. Buna göre yoksulluk, eğitim düzeyi ile ters orantılı.
En çok göreli yoksulluk Orta Anadolu'da
İktisadi Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2’ye göre bölgelerin her biri için eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’sine göre hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler; yüzde 14,6 ile Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir (TR71), yüzde 12,3’le Kastamonu, Çankırı, Sinop (TR82) oldu.
Göreli yoksulluk oranı en düşük olan İBBS 2. Düzey bölgeleri ise yüzde 4,7 ile Gaziantep, Adıyaman, Kilis (TRC1) ve yüzde 6,4’le Şanlıurfa, Diyarbakır (TRC2). Bu oranlar, ilgili bölgenin kendi medyan düzeyinin altında gelire sahip olduğu için göreli yoksul sayılanları gösteriyor.
100 kişiden 29’u yoksulluk riski altında
Son yıl sonuçlarına göre bireylerin yüzde 29,3’ü yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldı. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğinde; 0-17 yaş grubunda yüzde 38,9, 18-64 yaş grubunda yüzde 26,3, 65 ve üstü yaş grubunda ise yüzde 23,3 olarak tahmin edildi. Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanlar; göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ve düşük iş yoğunluğu göstergelerinin en az birinden yoksun olanları ifade ediyor.
Sürekli yoksulluk yüzde 13,7
TÜİK’e göre “sürekli yoksulluk” oranı ise önceki yıla göre 0,7 puan artarak yüzde 13,7 oldu. Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan bireyleri kapsıyor. Pandemi döneminde; 2020’de yüzde 13,7, 2021’de yüzde 13,8 ve 2022’de yüzde 14 olan sürekli yoksulluk oranı, 2023’te yüzde 13’e inmişti. 2024 sürekli yoksulluğun yeniden yükseldiği yıl oldu.
Maddi ve sosyal yoksunluk yüzde 13,3
“Maddi yoksunluk” tanımı Eurostat tarafından revize edilerek tanımın içine sosyal yoksunluk kriterleri de dahil edilmişti. 2024 sonuçlarına göre hanelerin revize yaşamsal ihtiyaçlar listesindeki 13 maddenin en az 7’sini karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan “maddi ve sosyal yoksunluk” oranı 1,1 puan azalarak yüzde 13,3 oldu.
Araştırmanın ortaya koyduğu bazı çarpıcı bulgular
-Kendi evinde oturanların oranı göre 0,1 puan azalarak yüzde 56,1’e geriledi, kirada oturanlar yüzde 27,8’den yüzde 28’e çıktı. Lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15.
-Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 30,2’si konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşıyor.
-Nüfusun yüzde 31,3’ü sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. olan evlerde yaşıyor.
-Halkın yüzde 21,7’si ise trafik veya sanayinin yol açtığı hava ve çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşıyor.
-Konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 1,2 puan azalarak yüzde 56,8 oldu. Nüfusun yüzde 5,2’sine bu ödemeler yük getirmezken yüzde 39,1’ine biraz yük getirdi, yüzde 12,5’ine ise çok yük getirdi.
-Konut masraflarının çok yük getirdiği hanelerin oranı 3,9 puan azalarak yüzde 13,6 olurken, bu masrafların biraz yük getirdiği hanelerin oranı 4,7 puan artarak yüzde 71,2 oldu.
-Bireylerin yüzde 57,5’i evden uzakta bir haftalık tatil için gerekli bütçeyi ayıramıyor.
-Halkın yüzde 39,3’lük kesimi iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek yiyemiyor.
-Bireylerin yüzde 26,8’i beklenmedik harcamaları, yüzde 15,1’i evin ısınma ihtiyacını karşılayamıyor.
Yüzde 59,6’lık kesim eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamıyor.