Halkın yüzde 71.7'si ekonomik kriz var diyor hükümeti başarılı bulanlar ise %38.7

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Vatandaş ekonominin gidişatından hoşnut görünmüyor. Toplumun yüzde 71.7’si ülkede ekonomik kriz yaşandığını düşünüyor. Buna karşılık, kamuoyunun yüzde 38,7’si hükümetin ekonomi politikalarını başarılı bulduğunu belirtiyor.

Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi tarafından her yıl aralık ayında gerçekleştirilen, “Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması” 2016 yılı sonuçları açıklandı. Araştırma sonuçlarını Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın’dan dinledik.
Araştırma, 7 - 16 Aralık 2016 tarihleri arasında Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 26 kent merkezinde, 18 yaş ve üzeri bin kişi ile yüz yüze olarak politika, ekonomik gelişmeler, toplumsal ilişkiler, Türkiye ve uluslararası gündem konularında soruları içeren bir anketi temel alıyor. Ankete katılanların yüzde 44.7’si kendisini siyasi açıdan muhafazakar- dindar olarak tanımlıyor. Katılımcıların yüzde 83.4’ü ise kendisini etnik açıdan Türk olarak tanımlıyor. Öne çıkan sonuçlar şöyle:

YÜZDE 71, ÜLKEDE EKONOMİK KRİZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR

Vatandaş ekonominin gidişatından hoşnut görünmüyor. Toplumun yüzde 55.7’si ekonomik açıdan kötü durumda olduğunu düşünüyor. Türkiye’de ekonomik kriz olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 71,7. Buna karşılık, kamuoyunun yüzde 38,7’si hükümetin ekonomi politikalarını başarılı bulduğunu belirtiyor. Hükümetin ekonomi politikaları özellikle kendi parti tabanı tarafından başarılı görülmekle birlikte, muhalefet partilerinin tabanları ekonomi politikalarını başarısız buluyor. Siyasi partiler bazında baktığımızda ise; AK Parti seçmenlerinin yüzde 60.2’si; CHP seçmenlerinin yüzde 91.6’sı; MHP seçmenlerinin yüzde 80.9’u; HDP seçmenlerinin ise yüzde 86.9’u Türkiye’de ekonomik kriz olduğu görüşünde. Öte yandan AK Parti seçmenlerinin yüzde 10,5’i; CHP seçmenlerinin yüzde 68.7’si; MHP seçmenlerinin yüzde 43,6’sı; HDP seçmenlerinin ise yüzde 80,3 hükümetin ekonomi politikalarını başarısız buluyor.
“Sizce Merkez Bankası yönetimi siyaset etkisinden bağımsız olmalı mı?” sorusuna ‘Evet’ diyenlerin oranı ise geçtiğimiz yıla göre yüzde 5 azalarak yüzde 62,4’e gerilemiş görünüyor.

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK ÜÇ SORUNU: TERÖR FETÖ VE İŞSİZLİK

Araştırmaya göre, Türkiye’de 2016 yılında halkın en büyük sorunu terör oldu. PKK ve İŞİD’in yanı sıra Paralel Devlet Yapılanması (PDY) şeklinde adlandırılan FETÖ de ciddi bir tehdit olarak görülüyor. Halk FETÖ ile mücadele yöntemlerini yeterli bulsa da, mücadeleye devam edilmesi gerektiğine inanıyor. Halkın en önemli üçüncü sorunu yüzde 10,5 oranıyla işsizlik oldu. Dördüncü sırada gelen hayat pahalılığının ise geçen yılın yüzde 5,1 olan oranı, bu sene yaklaşık iki katına çıkarak yüzde 9,8’e yükseldi. Hak ve özgürlüklerin sınırlanması ise sadece yüzde 4.8’lik bir oranla beşinci sırada yer alıyor.

HALKIN YÜZDE 32'Sİ BAŞKANLIK SİSTEMİ’Nİ İSTİYOR

Ülkenin yönetim tarzı olarak üniter devlet isteyenlerin oranı geçtiğimiz yıla göre yüzde 16,2 düşerek yüzde 52,7’ye gerilerken, Başkanlık Sistemi’ni isteyenlerin oranı yüzde 22,1’den yüzde 32,5’e yükselmiş durumda. 2016 yılında gündeme gelen Partili Cumhurbaşkanlığı’nı isteyenlerın oranı ise yüzde 10,5. Böylece, Başkanlık veya Partili Cumhurbaşkanlığı alternatifl erini destekleyenlerin toplam oranı yüzde 43 olarak ortaya çıkıyor. “Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı’nın siyasi konularda taraf olmasını onaylıyor musunuz?” sorusuna “Hayır” cevabını verenlerin oranı yüzde 55. Bu soruya geçen yıl “Hayır” diyenlerin oranı ise yüzde 75,4 idi.

TERÖRÜN ÇÖZÜMÜ ASKERİ YÖNTEMLERDE ARANIYOR

Araştırmada, IŞİD’in halk tarafından terör örgütü olarak algılanması ve Türkiye için tehdit olarak görülmesinin devam ettiği gözleniyor. IŞİD’in Türkiye için tehdit oluşturduğu algısı 2015 yılında yüzde 78 iken, 2016 yılında yüzde 76,1 oranında. Araştırmaya katılanların yüzde 57,8’i “Türkiye’nin Rakka’dan IŞİD’in çıkarılmasına ilişkin operasyona katılmasını destekliyor musunuz?” sorusuna “Evet” yanıtını veriyor. Ankete göre halkın terör için çözüm önerisinde dengelenme gözleniyor. Geçtiğimiz yıl vatandaşa göre terör sorununun çözümü için en etkin yol yüzde 31,6 ile askeri yöntemler idi. Bu yıl bu oran yüzde 34,6’ya yükselmiş durumda. Siyasi yöntemlerde ise oran küçük bir artış göstererek yüzde 30,9’dan yüzde 31,9’a çıktı. Kültürel politikalar ve ekonomik önlemler seçeneklerinin ise geçen yıllara göre geri planda kaldığı görülüyor.

HÜKÜMETİN EN BAŞARILI PERFORMANSI FETÖ İLE MÜCADELE

Araştırmaya göre halk Kürt sorunu konusunda hükümetin icraatlarını başarılı buluyor. Hükümeti başarılı bulanların oranı geçen yıl yüzde 29,9 iken, bu yıl yüzde 33,8. Hükümetin PKK ile mücadele performansının da sorgulandığı araştırmada 2015 yılında katılımcıların yüzde 28’inin hükümeti PKK ile mücadele konusunda başarılı bulduğu ortaya çıkmıştı. Bu yıl hükümetin PKK ile mücadele performansını başarılı bulanların oranı yüzde 35,6’ya yükseldi. Halkın yüzde 61.0’ı PKK’nın askeri olarak çökertilebileceğini düşünüyor. Hükümetin en başarılı performans gösterdiği alan ise yüzde 45,8’lik oranla FETÖ ile mücadele oldu. Kamuoyunun yarısı FETÖ’nün siyasi uzantıları olduğu konusunda hemfikirken, her 10 kişiden 6’sı ise FETÖ’nün halen bir tehdit oluşturduğunu düşünüyor. FETÖ ile mücadele yöntemleri toplumun yüzde 71,4’ü tarafından onaylanıyor. Kamuoyu genelinde 1 yıl içinde yeniden bir darbe girişimi olması ihtimali görülmüyor. Bu soruya yüzde 23’lük bir kesim ‘Evet’ cevabını verirken, yüzde 57,3’ün ‘Hayır’ cevabı verdiği gözlemleniyor.

Öte yandan araştırma sonuçlarına göre halkın Türkiye’nin bölünme tehlikesi altında olduğunu düşünme oranında geçen yıla göre bir düşüş gözlendi. Buna göre “Sizce Türkiye bölünme tehlikesi altında mı?” sorusuna katılımcıların yüzde 37,5’i “Evet” cevabı verdi. 2015 yılında bu oran yüzde 54,2 olarak gerçekleşmişti.

EN GÜVENİLİR KURUM YÜZDE 49.4 İLE CUMHURBAŞKANLIĞI

Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de en güvenilir kurumu Cumhurbaşkanlığı. Vatandaş yüzde 49,4’lük oran ile en çok Cumhurbaşkanlığı kurumuna güvendiğini belirtiyor. Öte yandan kamuoyunda ilk kez ordunun güvenilirliği düşüş göstermiş durumda. Geçen yıl yüzde 62,4’lük oran ile vatandaşın en güvendiği kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri, bu yıl polis teşkilatıyla birlikte en güvenilir ikinci kurum konumunda. Ordu ve polis teşkilatına olan güvenin oranı eşit: Yüzde 47,4. En az güvenilen kurum ise yüzde 15,1 ile medya. Geçen yıl yüzde 40’lık orana sahip YÖK/ÖSYM ise radikal bir düşüşle yüzde 22,1’e gerilemiş durumda.

AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİNE DESTEK AZALIYOR

Halkın AB’yi destekleme oranı 2015’te yüzde 65,1 iken bu yıl yüzde 45,7’ye gerilemiş durumda. Bununla birlikte, Türkiye’nin AB’ye üye olabileceğini düşünme oranında da önemli düşüş gözlemleniyor. Aynı şekilde Türkiye’nin NATO üyeliğinin devam etmesini destekleyenlerin oranında son iki yılda yüzde 20’lik düşüş söz konusu. Oran 2014 yılında yüzde 76,2, 2015 yılında yüzde 69,5 iken; 2016 yılında yüzde 58’e düştü.

EN TEHLİKELİ ÜLKE OLARAK TEKRAR İSRAİL GÖRÜLÜYOR

2011’den bu yana araştırmada Türkiye için en büyük tehlike oluşturan ülke İsrail iken, geçen yıl Rusya Federasyonu yüzde 64,7 ile en tehlikeli ülke çıkmıştı. Bu yıl yüzde 73,3’lük oran ile İsrail yeniden en tehlikeli ülke olarak görülüyor. ABD ve Suriye ise ikinci ile üçüncü sıralarda yer alıyor. Katılanların yüzde 88.7’sine göre ABD Türkiye’nin dostu ya da müttefiki değil. Rusya ise tehdit oluşturan ülkeler sıralamasında yedinci sıraya gerilemiş durumda.

Anketten diğer sonuçlar

Ankete katılanların yüzde 83,4’ü kendini etnik açından Türk olarak tanımlıyor. Bu oran geçtiğimiz sene yüzde 65.7 idi. 2015 yılında etnik köken ifadesini anlamayan ya da belirtmeyenlerin oranı yüzde 16.8 iken, bu oran 2016 yılında yüzde 0.7’ye geriledi.

‘Türkiye demokratik bir ülkedir’ diyenlerin oranı yüzde 35.6. Türkiye’de ‘Demokrasi zayıflamaktadır’ diyenlerin oranı ise yüzde 28.0. Halkın yüzde 60.9’u Türkiye’nin şu anda durumunu açıklamak için ‘demokratik’ tanımını kullanırken; yüzde 39.1’i ‘otoriter’ diyor.

Türkiye’de yaşamaktan mutlu olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 51.3’e ulaşıyor. İmkanı olsa başka bir ülkede yaşamayı tercih edenlerin oranı ise yüzde 18.3.

Genel olarak değerlendirildiğinde Ak Parti’yi başarılı bulanların oranı yüzde 48.9; MHP’yi başarılı bulanların oranı yüzde 18.3; CHP’yi başarılı bulanların oranı yüzde 17,2; HDP’yi başarı bulanların oranı ise yüzde 5.3.

Partililere göre baktığımızda ise, 2016 yılında AK Parti, CHP ve MHP kendi tabanları tarafından başarılı bulunurken, HDP yüzde 4,9 oranında başarılı bulunarak, geçen yıla göre yüzde 38,3 erozyon yaşıyor. Siyasi parti liderleri de kendi tabanları tarafından başarılı bulunuyor. Kendi tabanının en az başarılı bulduğu lider Selahattin Demirtaş olarak gözlemleniyor.

Anket sorularını cevaplandıran kişilerden genel bir değerlendirme istendiğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı başarılı bulanların oranı yüzde 48,5 olarak ortaya çıkıyor. Erdoğan, Ak Parti’ye oy verdiğini söyleyenlerin yüzde 87,6’sı; MHP’ye oy verenlerin de yüzde 35,5’i tarafından başarılı bulunuyor.

15 Temmuz 2016 gecesi yaşananlardan sonra Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesini destekleyenlerin oranı yüzde 59,8. Kamuoyu OHAL ilan edilmesini onaylıyor, ancak süresinin uzatılmasına karşı çıkıyor.

HDP’nin Kürt halkını temsil edip etmediği sorusuna ankete katılanların sadece yüzde 22’si HDP’nin Kürt halkını temsil ettiği cevabını veriyor. Kürtler ile Türkleri birbirine bağlayan ana unsur yüzde 34,7 ile “Müslümanlık” olarak belirtiliyor.

Çözüm sürecinin yeniden başlamasını isteyenlerin oranı ise geçen yıl yüzde 53 iken, bu yıl yüzde 31,4’e gerilemiş durumda. HDP’lilerin ise yüzde 75,4 gibi yüksek bir oranla çözüm sürecinin yeniden başlamasını istedikleri gözlemleniyor.

İdam cezasının geri getirilmesini isteyenlerin oranı % 44.5. İdam cezasına karşı olanların oranı ise % 30.2.

Araştırmaya göre Türkiye’de yargının siyasallaştığını düşünenleri oranu yüzde 50.0. Bu oran 2015’te yüzde 66.0 idi. Toplumun yüzde 61.7’si Türkiye’de siyasi kutuplaşma olduğunu düşünüyor. Bu oranın yüzde 47.6’sı ise kutuplaşmanın laik-müslüman ekseninde olduğunu ifade ediyor.

Halkın yüzde 32.6’sı cinsel tercihleri farklı olanlarla yaşamak istemediğini söylüyor.

Halkın yüzde 58.3’ü Türkiye’nin şu anki durumunu en iyi açıklayan tanımın ‘dindar’ olduğunu düşüyor. ‘Laik’ diyenlerin oranı ise yüzde 41.7 Türkiye’nin batılı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 51.6; Avrupalı olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 50.4

Halkın yüzde 68.3’ü Türkiye’yi ‘modern’ olarak tanımlıyor; yüzde 31.7’si ise ‘geri kalmış’ olduğunu düşünüyor. Dindar kısmın yüzde 84.2’si Türkiye’nin modern olduğu görüşünde; sosyalistlerin yüzde 86.3’ü ise ülkenin geri kalmış olduğunu söylüyor.

Hükümetin dış politikasını başarılı bulanların oranı yüzde 35.2

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar