Halk yetersiz birikiminin büyük kısmını dolara bağlıyor
Enflasyon Türk parasının “satın alma gücü”nün erimesine neden oluyor. Türk parasının satın alma gücü erimeye başlayınca halk Türk Lirası ile birikim yerine dolar ve altın birikimine, gayrimenkule, az miktarda da olsa hisse senedine yöneliyor.
Birikim önemlidir. Ancak, yatırıma dönüşmeyen birikim ekonomiye yarar sağlamaz. Yastık altındaki birikim işe yaramaz. Birikimin, finansal sistem içine girmesi, finansal sistemin içine giren birikimin de tüketime değil, yatırıma yönelmesi gerekir.
Birikim denilince genelde halkın birikimi gündeme gelir. Halbuki halkın birikimi ülke genelinde toplam birikimin belli bir bölümüdür. Toplam birikimi kamunun, şirketlerin ve halkın birikiminden oluşturur. Halkımız, birikimlerinin önemli kısmını dolara bağlar hale geldi. Bankalardaki toplam mevduatın yüzde 60’ı Türk Lirası, yüzde 40’ı yabancı para mevduatı.
Yurtiçi yerleşiklerin bankalardaki döviz hesaplarındaki birikimleri 147 milyar dolar dolayında.
Döviz mevduatının 86 milyar doları gerçek kişilerin kalanı tüzel kişilerin mevduatı.
Halkımız (yurt içi yerleşik gerçek kişiler ) dolar fiyatındaki değişimlerden etkileniyor. Dolar fiyatı ucuzlarken, dolar satın alıyor. Dolar fiyatı yükselince, bankalardaki dolar hesaplarını bozdurarak dolar satıyor.
Eylül ayı ortalarında halkımızın bankalardaki dolar hesaplarındaki birikimi 94 milyar doların üzerine çıkmıştı. Dolar fiyatı yükselince, halkımız dolar sattı. Dolar birikimlerinden 8 milyar dolarlık bölüm satıldı. Türk lirasına dönüldü. Dolar birikimleri toplamı 86 milyar dolara geriledi. Doların yanında altın talebi de bu yıl yükseldi. Altın ithalatı ve Darphane’de kullanılan altın miktarı büyük miktarda arttı.
Türk parasının satın alma gücündeki erimeyi önlemek için; (1) Enflasyonu aşağıya çekmek zorundayız. (2) Dış kaynaklara bağımlılıktan kurtulmak, cari açığı küçültmek zorundayız. (3) İthalatı azaltacak, ihracatı ve turizm gelirlerini artıracak politikalara yönelmek zorundayız. (4) Ticaret ve finansman bağımız olan ülkelerle politik ilişkilerimizi iyileştirmek zorundayız.