Halının altı

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

 

2. LTRO ihalesinden kısa bir süre sonra Ispanya 10 yıllıklarının 5.89% Italya 10 yıllıklarının 5.60% seviyesine yükselmesi (ve Portekizin 11.0%nin üzerinde seyretmeye devam etmesi) piyasaların dengesini bir anda yeniden bozdu. Avrupada yaşanan gelişmelere ek olarak ABD'de de gelmesi gereken kar realizasyonlarının başlaması global olarak sert satışların yaşanmasına neden oluyor. 1. ve 2. LTRO operasyonları bankaların borçlarını çevirebilmeleri açısından çok önemli bir uygulama olsa da spekülatif bono alımlarını da belli ölçüde tetiklemişti. Şimdi düşük faiz oranı ile  LTRO'dan borçlanarak sorunlu ülke tahvil alımı yapan bankalar pozisyonlarında zarar yazmaya başladı.Dahası verilere baktığımızda bu bankaların yine Italyan ve Ispanyol bankaları olduğunu görüyoruz. Almanya ve Fransa gibi ülkeler ise ellerindeki sorunlu devlet tahvillerini azaltıyor. Pozisyonların mark to market edilmesi yani piyasa fiyatlarından değerlendirilmesi bankaların  (ve gösterdiklerin teminatların) durumunu kötüleştiren bir gelişme olacak. Elbette işler biraz daha kötüleştiğinde ECB daha önce yaptığı gibi SMP uygulaması üzerinden veya geçtiğimiz günlerde büyütülen EFSF/ESM üzerinden müdahale edilebilir. ECB SMP alımlarını borçun monetizasyonu olarak gördüğü için çok fazla tercih etmiyor. ESM/EFSF bankaların yeniden sermayelendirilmesinde de kullanılabileceğinden daha tercih edilebilir bir uygulama olabilir. Ancak Italya ve Ispanya EFSF içinde önemli bir büyüklüğe sahip ve bu ülkelerin sorun yaşıyor olması bu uygulamanın da güvenilirliğinin sorgulanmasına neden olacaktır. Dahası Yunanistan vakası hatıralarda henüz çok taze. ECB "Ben elimde tuttuğum Yunan tahvillerinde haircut kabul etmiyorum" diyerek herkesin zarar ettiği bir ortamda kendisini traşın dışında tutmuştu. Hiç şüpheniz olmasın olası bir Portekiz-İspanya veya Italya defaultunda da benzer bir durum yaşanacaktır. Bunun farkında olan yatırımcıların ellerindeki tahvilleri satmak istemesi çok doğal. Dahası Yunanistan vakasında "CAC" yani zorlayıcı madde çalıştırıldığı için CDS'lerin de çalıştığı kabul edildi. "Gönüllülük" esasına dayanarak yeterli çoğunluk sağlanmış olsa ISDA muhtemelen bir default vakası olmadığını ve CDS'lerin çalışmasına gerek bulunmadığını söyleyecekti. Bu nedenle yatırımcılar ellerindeki CDS'lere güvenerek bonoları taşımak yerine pozisyonları azaltarak riskten kaçınmaya çalışıyor. Endekslerde şimdilik yaşananlar bir düzeltme niteliğinde. Sterilize bir QE (veya Twiste devam) ve ECB-EFSF müdahalesi de olası olduğundan satışlar limitli kalabilir. Ancak unutulmaması gereken Avrupa'da sorunlar bitmedi, Çin'de yeni başlıyor ABD'de ise vizyona Kasım 2012 seçimlerinden sonra yine girecek.    

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019