Haftaya TCMB damgasını vuracak…

Volkan DÜKKANCIK
Volkan DÜKKANCIK Yatırım Dünyası volkan.dukkancik@dunya.com

Ekonomi yönetiminin şekillenmesinin ardından gözler atılacak adımlara çevrilmiş durumda. Mehmet Şimşek’in geçen hafta bankalar ile bir araya gelmesinin ardından bu hafta tüm dikkatler TCMB’nin 22 Haziran tarihinde alacağı faiz kararında olacak.

Sayın Cumhurbaşkanının, bir yandan Hazine ve Maliye bakanımızın atacağı adımları kabullendik derken diğer taraftan faizle ilgili duruşumda değişiklik yok noktasındaki açıklaması, ilk etapta normalleşme yönünde adımlar atılsa da sonrasına yönelik senaryo konusunda kafa karışıklığına neden oldu. Ancak bu toplantıda bir faiz artırımına kesin gözüyle bakılırken, artırımın boyutu ve yapılacak açıklamalar esas belirleyici konumda olacak.

Yurtdışında ise geçen hafta gerçekleşen Fed ve ECB toplantıları sonrasında kafalar karışık. Fed geçen haftaki toplantısı sonrasında şahin bir pas geçişle 15 aylık faiz artırım sürecine ara verdi. Diğer taraftan kurul üyeleri, yıl sonuna kadar iki adet 25 baz puanlık faiz artırımı bekliyor.

Bu piyasanın fiyatlamalarında yok idi. Sadece Temmuz için bir ihtimali fiyatlıyordu piyasa. Özellikle Fed’in tahminlerinde hem tepe faiz noktası hem de büyüme beklentilerinin yukarı revize edilmesi Fed'in artık bir resesyon beklentisi taşımadığı olarak da değerlendirilebilir. Piyasa bu ikilem arasında yeni bir denge bulmaya çalışacaktır.

Tüm bu tablo içerisinde BIST-100 endeksi 29 Mayıs tarihinde hisse ağırlığını arttırdığımızdan bu yana %25’in üzerinde değer kazancı yaşayarak TL bazında zirvesini de yeniledikten sonra son bir haftadır bir konsolidasyon ve soluklanma evresinde. Piyasa bundan bir adım öteye gidebilmek için artık yeni ekonomi yönetiminden gelecek somut adımları bekliyor olacak.

Sayın Cumhurbaşkanının, bir yandan Hazine ve Maliye bakanımızın atacağı adımları kabullendik derken diğer taraftan faizle ilgili duruşumda değişiklik yok noktasındaki açıklaması, ilk etapta normalleşme yönünde adımlar atılsa da sonrasına yönelik senaryo konusunda kafa karışıklığına neden oldu.

Bununla birlikte açıklama sonrası bankalar öncülüğünde bir toparlanma yaşanması olası bir faiz artırımının, bankaları korkuluğu gibi negatif etkilemeyebileceği, hatta beklenti kanalı üzerinden pozitif dahi etkileme potansiyelinin söz konusu olduğunu ortaya koydu.

Geçen haftanın ikinci yarısından bu yana 5600-5700 bandında kademeli satış önerimizin ardından beklediğimiz düzeltme gerçekleşirken bu aşamadan sonra 5000-5200 banında tekrar endeksi alım yönünde izlemeye başlıyoruz. Yaşanan bu düzeltmeyi, ana yükseliş trendinin devamı açısından sağlıklı buluyoruz. Ancak özelikle 5000 puan altındaki kapanışların trendi bozma riskine karşı bu seviye kırmızı çizgimiz olacak.

Tabi bu hafta hem TCMB’nın kritik faiz kararı hem de uzun bir bayram tatili öncesindeki son hafta olması nedeniyle volatilite yüksek kalmaya devam edebilir. Kısa vadeli dalgalanmaları bir kenara bırakacak olursak, orta uzun vadede endekste yeni bir trend oluşumunun temellerinin atılmaya başlandığını düşünüyoruz.

Piyasa olası bir faiz artırımını sindirdikten sonra yoluna daha emin adımlarla devam edebilir. Gelişmeleri adım adım takip ediyor olacağız. Borsa cephesinde bunlar yaşanırken, Dolar-TL cephesinde önceki hafta yaşanan hızlı hareketin ardından 23,50-24,00 bandında görece sakin bir seyir hakim.

Kurun yaklaşık son 8-9 aydır enflasyondaki artışın çok gerisinde kaldığı dikkate alındığında, TL’deki bu temeli gerçekçi olmayan değer kazancı finansal piyasalar üzerinde yarattığı risklerin ötesinde özellikle ihracatçı şirketleri çok zor durumda bırakmaya başlamıştı. Bir yandan maliyetleri artmaya devam eden ihracatçı şirketler, durumu sürdürebilmek adına sürekli marjlarından feragat etmek durumunda kalırken, küresel çapta her gün rekabet avantajlarını da kaybettiler.

Bu durum hem açıklanan son çeyrek bilançolarından hem de son dış ticaret rakamlarından net olarak gözlemlendi. Bu bağlamda, kurun mevcut ekonomik tabloyu yansıtacağı seviyelere yükselmesinin, hem ihracatçı şirketlere hem de fış ticaret rakamlarına olumlu yansıyacağı aşikar görünmektedir.

Bu durum ihracatçı şirketlerin hem satışlarında hem de marjlarında hızlı bir toparlanmayı beraberinde getirerek BIST açısından da olumlu bir tabloyu beraberinde ortaya çıkarabilir. Merkez Bankası’nın Perşembe günü alacağı faiz kararı ve ortaya koyacağı poltika metni bu anlamda da yakından izleniyor olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar