Haftanın önemli gündemleri

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

 

 
Murat BERK / Yapı Kredi Yatırım
 
Küresel anlamda, piyasaları ve ekonomileri etkileme potansiyeline sahip iki ana tema olduğunu düşünüyoruz. Bunlar, küresel büyüme görünümü ve Japonya Merkez Bankası (BOJ).
Küresel büyümenin yavaş yavaş hız kestiği ve beklentilere nazaran gerçekleşmelerin olumsuz sürprizler yaratmaya başladığını görüyoruz. Bazı ekonomik sürpriz endekslerine göre gelişmekte olan ülkeler için durum uzun zamandır bu şekilde fakat G 10 için yeni yeni eksiye dönüyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde de olumsuz sürprizler görme ihtimali var. Bu bağlamda Çin'de açıklanan ilk çeyrek GSYİH rakamı yüzde 7,7 artışla yüzde 8 olan beklentilerin altında kaldı. Önceki yüzde 7,9'du. Ayrıca Mart ayı sanayi üretimi rakamı da yüzde 8,9 artışla yüzde 10,1 olan beklentilerin altında kaldı. Geçtiğimiz senelerde G 10 için ekonomik sürpriz endekslerinin eksiye dönmesinin ardından riskli varlıklarda satış baskısı görülmüştü. Bu aralarında nedensellik ilişkisini kanıtlamasa da büyüme gelişmelerinin daha yakından izlenmesi gerektiğine işaret ediyor. 
Görebildiğimiz kadarıyla yorumların çoğunluğu Japonya'da BOJ'un açıkladığı yeni parasal genişleme adımlarının büyüme dahil diğer tüm faktörleri bertaraf edeceği yönünde. Daha önceleri de vurgulamaya çalıştığımız gibi Japonya Merkez Bankası'nın aldığı kararlar son derece önemli. 
Fakat burada dikkate alınması gereken bazı hususlar var. Öncelikle, Yen'in değer kaybının daha da hızlanması özellikle Avrupa, Kore gibi net ihracatçı yerlerde sorunlara yol açabilir. Bu bağlamda, Cuma günü Avrupa Birliği'nden yapılan açıklamada belirtildiği gibi, net ihracatçı olmayan ABD'den dahi yenin değer kaybına itirazların gelmeye başladığını not ediyoruz. Buna ek olarak, piyasalarda yaşanan son hareketin Japon yatırımcılardan ziyade, Japonya dışı yatırımcılardan olduğuna dair bazı işaretler var. Bu hareket de Japon yatırımcıların yatırım yapması beklenen varlıklarda yaşanıyor. Aynı zamanda, Japon yatırımcıların kendi piyasalarından çıkıp yabancı piyasalara topyekûn yöneleceğine dair oluşan algı nedeniyle Japon bono faizlerinde volatilite ve faizler ciddi oranda arttı. Bu da özellikle Japon yatırımcılar açısından yabancı varlık alımlarında kur riskini hedge etme maliyetlerini artırdı. Bu durumda kısa vadede Japon yatırımcıların beklenen ölçüde yabancı piyasalara yönelmeme ihtimalini küçümsememek gerekir. Bu bağlamda Mitsui Life ve Kokushai adlı iki büyük kurumsal Japon fon yönetimi şirketinin yatırımlarındaki varlık dağılımlarında ciddi değişikliğe gitmeyi beklemediklerine dair haberler bizce dikkat çekici.
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017