Haftalık gelişmeler

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

 

 

Yeşim Sarışen / Yapı Kredi Yatırım

ABD'de mali uçurum konusu ana risk unsuru olmaya devam ediyor. Avrupa tarafında ise Avrupa Merkez Bankası tahvil alım planı ve Yunanistan konusunda atılan adımlar ile birlikte rahatlayan çevre euro bölgesi faizleri ve bazı makro verilerden gelen olumlu sinyallerle küresel ekonominin ABD ve Çin öncülüğünde bir toparlanma sürecine girip girmeyeceğinin sorgulanması, piyasalara destek olan ana konular olarak sıralanabilir. Bu doğrultuda mali uçurum konusunda çözüme ulaşılması, FED'in uyguladığı parasal genişleme adımları ile birlikte riskli varlıklardaki alımlara destek olabilir.
Mali uçurum konusundaki görüşmelerde ortaya konan yeni önerilere karşın bir ilerleme sağlanamaması piyasaları kırılgan tutuyor. Uzun süredir iki tarafın da taleplerinden taviz vermemesi görüşmeleri çıkmaza sokarken, son gelişmeler pazarlıkların 2013 Ocak ayına sarktığını gösteriyor. Bu konuya ihtiyatlı yaklaşmaya devam edip somut gelişmeleri beklemeyi tercih ediyoruz.

Mali uçurum konusu, 2012 yılı sonunda sona erecek vergi indirimlerinin 2013 yılında devam edip etmeyeceği, daha önce kabul edilen ve Ocak ayından itibaren devreye girecek kamu harcamaları kesintileri ile ilgili görüş ayrılıklarını içeriyor. Bu konularda uzlaşıya varılamaması otomatik vergi artırımları ile birlikte kamu harcamaları kesintilerinin aynı anda devreye girmesini beraberinde getirecek. Bu da 2013 yılına yönelik belirsizliklere, resesyon endişelerine neden oluyor.

Geçtiğimiz  hafta Avrupa tarafında iki önemli gelişme ön plandaydı. Birincisi Euro Bölgesi Maliye Bakanları'nın beklendiği gibi Yunanistan'a 49.1 milyar euro tutarındaki kredi dilimi ödemesi için onay vermesi. İkincisi ise uzun vadede etkileri görülebilecek daha fazla entegre olmuş bir Euro Birliği için atılan adımlardan bankacılık birliği konusunda ana noktalar üzerinde anlaşılması. Sistemin Mart 2014'e kadar hazır olması planlanıyor.

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi küresel ekonominin ABD ve Çin öncülüğünde bir toparlanma sürecine girip girmeyeceğinin sorgulandığı bir dönemde olduğumuzu söylemek mümkün. Bu doğrultuda geçen hafta açıklanan PMI (Satınalma Yöneticileri Endeksi) endekslerinde halen olumlu sinyaller görülüyor. Çin HSBC PMI'ı 50.5'den 50.9'a yükselerek pozitif yönde sinyal verdi. Endeks 14 ayın en yüksek seviyesine yükselirken büyümedeki toparlanma büyük ölçüde yurtiçi talepten kaynaklandı. Yeni ihracat siparişlerindeki düşüş ise zayıf dış talebe dolayısıyla global pazardaki zayıf görünümün devam ettiğine dair gösterge olarak değerlendirilebilir. ABD tarafında ise Aralık ayı PMI imalat endeksi 52.4'den 54.2'ye yükseldi. Son sekiz aydaki en hızlı artış oranı görüldü. Detaylarda yeni siparişler ve istihdamda daha hızlı oranda artış sinyali dikkat çekiciydi. Yeni siparişler büyük ölçüde yurtiçi talepten kaynaklanırken, yeni ihracat siparişlerinde de artış sinyali vardı. Avrupa'da ise karışık yönde sinyaller vardı. Almanya'da Aralık ayı hizmet sektörü PMI'ı 50'nin üzerine genişleme bölgesine çıkarken, imalat sektörü negatif sinyal vermeye devam etti. Hizmet tarafındaki büyümenin yeni iş seviyesindeki artıştan kaynaklanmadığını, bu doğrultuda çok net bir gösterge olmadığını not edelim.

Hafta genelinde makro veri tarafında ABD'de tüketici harcamaları, dayanıklı tüketim mal siparişleri ve konut verileri, Almanya'da ise IFO (reel sektör güven endeksi) ön planda olacak. Hatırlanacağı üzere FED'in Aralık ayı toplantısında ilk defa para politikasını işsizlik ve enflasyon hedefine endekslemesi sürpriz olmuştu. FED enflasyon oranı yüzde 2,5'in üzerine çıkmadıkça ve işsizlik oranı yüzde 6,5'in altına gelmedikçe faiz oranlarını düşük seviyede tutmaya devam edeceğini söylüyor.  Bu doğrultuda makro verilerden gelecek sinyallerin piyasalar üzerinde volatilite yaratma olasılığı yüksek. İtalya'daki siyasi gelişmeler ise bizce önemli olan bir diğer konu. Bu hafta 2013 bütçesi oylaması dikkat çekebilir. Hatırlanacağı üzere Başbakan Monti istifa edeceğini açıklamış ve Monti'nin siyasete devam edip etmeme kararı merak konusu olmuştu. Geçtiğimiz hafta basında Monti'nin siyasete devam edebileceğine ilişkin bazı haberler yer aldı. Yurtiçinde ise TCMB faiz kararı açıklanıyor. Piyasadaki genel beklenti politika faizinde ve alt bantta 25 baz puan indirim yönünde şekilleniyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017