Hacılarlı iş insanları ve reel sektör gündemi
Kayseri Anadolu'nun zenginlik üretmedeki odak noktalarından biridir. Kayseri'de iş insanlarıyla değişik zamanlarda,farklı konuları tartıştığımız toplantılar yaptık.Geçen hafta Hacılarlı iş insanları yerel derneklerinde bir söyleşi toplantısı önerdi.Yaz günlerinde uçak yolculukları iyice yorucu hale gelse de dostları kırmadım;toplantıya katıldım.Bir kez daha gözledim ki,iş insanımız genel çerçeve konular tartışmak istemiyor: Dünyada olup bitenleri sezmesine ve açıklayabilmesine yardımcı olacak analizler yapılmasını istiyor.Daha da önemlisi, kendini sorgulamak,zayıf ve güçlü yanlarını anlayarak fırsatlarla dengelemek için kendisiyle yüzleşmeden yana.Hepsinden önemlisi de, önünü göreceği,geleceğini inşa edebileceği yol haritasını çizmek için ekonominin aktörlerinden destek bekliyor. Medyada mensuplarından, işlerini kolaylaştıracak net bilgiler iletmesini istiyor. Bürokrasinin masa başında değil,sahada çalışarak karar üretmesini özlüyor. Siyasi iradenin de gücü ele geçirdiği zaman "kendini yalıtma" yerine "ulaşılabilir olmasını" sağlayacak yeni değerler,beklentiler ve davranışlara yönelmesini talep ediyor.
Kayseri'de Anadolu'daki iş insanlarımızın "ivedi gündemi" üzerine söyleşi yaptık. Gözlemlerim ve anladıklarım kadarıyla, ülkemizde "üretim olgusunun yeni kırılması" aşağıda sıralanan beş önemli gündem maddesinin hayata taşınmasını gerektiriyor :
1. Düşük ve orta teknoloji odaklı bugünkü üretim yapısını,yüksek ve ileri teknolojiye dönüştürecek yatırımların ivedilikle yapılması.
2. Endüstri 4.0, akıllı ve bağlantılı ürünler, üç boyutlu baskı ve eklemeli üretim alanlarındaki gelişmelere uyum için ürün ve sistem geliştirme kapasiteleri oluşturacak uyum alışmaları.
3. İnsan kaynağı: Analitik yetenek odaklı üretkenlik artıran eğitim- öğretim alanında atılacak adımların atılması.
4. Rekabet edebilir yapı oluşturma: İş insanlarımız, siyasi iradenin, bürokrasinin,sivil inisiyatifl erin ve medya mensuplarının sahada birlikte çalışarak,rekabet edebilir ölçek,teknoloji ve yönetim anlayışını içselleştirmeye katkı yapması.
5. Geri-bildirim ve kendini yeniden üretme: Ödünsüz gözetim ve denetim yapabilecek özerk kurumlar oluşturularak,kaynakların en etkin içimde değerlendirilmesi, kendini yeniden üretmenin güven altına alınması.
Mevcut yapıyı dönüştürme
Ülkemizin temel sorunlarından biri " düşük ve orta teknoloji odaklı üretim yapsını,yüksek ve ileri teknoloji içeren yapıya dönüştürmektir."
Bu konuda Türkiye Kalkınma Bankası Kıdemli Uzmanı Bayram Ali Eşiyok sistemli çalışmalar yapmaktadır. İktisat ve Toplum Dergisi'nin 69'uncu sayısındaki analizinde ülkemizin durumunu net olarak tanımlamaktadır:
Birincisi, Türkiye imalat sanayinde katma değer ve GSYH aratışını "orta-üst gelir" ve " yükselen ekonomiler" ile karşılaştırdığımızda, gerek milli gelirin ve gerekse imalat sanayi katma değerin yıllık ortalama büyüme oranlarının orta-üst gelir grubundaki ve yükselen sanayi ekonomilerinin altında kaldığı gözlenmektedir.
İkincisi, 2005-2010 yılları arasında Türkiye imalat sanayinin yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 2.27 oranında gerçekleşirken, orta-üst gelir ülkelerinde yüzde 6.06 ve yükselen sanayi ekonomilerinde ise yüzde 5.98 düzeyinde olduğu saptanmaktadır. Üçüncüsü, ülkemizde yüksek teknoloji ihracatının imalat sanayi içerisindeki payları incelendiğinde, en düşük paya sahip olan ülkenin Türkiye,en yüksek paya sahip ülkenin ise Çin olduğu görülmektedir. Türkiye'nin 2000 yılında yüzde 4.80 olan yüksek teknoloji ihracatının toplam imalat sanayi ihracatınının içindeki payı 2013'de yüzde 1.90 a gerilediği, Çin'de ise aynı dönemde yüzde 19'dan yüzde 27'ye yükseldiği anlaşılmaktadır.
İş insanlarımız bugünkü yapıyı oluştururken büyük özverinin,başarının farkında ve gurur duyuyor. Daha önemlisi bu yapının kendilerini ileri götüremeyeceğini,uzun dönemli geleceğini güven altına alamayacağını farketmiş .Yüksek teknoloji ve ileri uygulamalara geçiş için zihni hazırlık yapılıyor; arayış içinde.
Geleceği inşa etme
İş insanlarımız, ülkemizde endüstri 4.0, akıllı ve bağlantılı ürünler, üç boyutlu baskı ve eklemeli üretim, insan kaynağında yeni ihtiyaçlar ve üretimin temel girdisi haline gelen analitik konusunda ayrıntı bilgisi istiyor.Anlatılanları can kulağıyla dinliyor; sorular soruyor ve zihnini netleştirmeye çalışıyor. İş insanlarımız, bu yeni gelişmelerin kendisini nasıl etkileyeceğini ve alacağı önlemlerin neler olması gerektiğini sorguluyor. Bilinçli bir etkilenmenin varlığını, ilginin arttığını, amaç netleşmesine doğru ilerlenmek istendiğini, araç ve ortama erişerek hamle yapma motivasyonunun yükseldiğini gözledim.
İnsan kaynağına ilişkin sorunlar ve çözümler ise ayrıntıda ele alınan, epey zamandır üzerinde durulan temel sorunlardan bir diğeri. Ekonominin bütün aktörlerinin "masa başı kararlarla değil saha çalışmalarıyla" rekabetçi yapı oluşturması ihtiyacı somut verilerle anlatılıyor. O somut verileri paylaşmak yazının sınırlarını aştığı için başka yazılara konu olacak.
Öngören ve önlem alan, ödünsüz gözetim ve denetim yaparak kaynakları verimli kullanan yapıların önemi iyice kavranmış durumda.Bu anlayış, ülkemizde temel yapısal reformlar için çok büyük bir fırsatın varlığını kanıtlıyor.
Konulara başlıklar halinde değinilerek reel ekonomideki gerçek gündemin ne olması gerektiğini anımsatmak istedim.Bu gözlemlerin eksik ve yanlış olduğunu düşünenler varsa gerekçelerini öğrenmek isterim. Diyorum ki, temeldeki bu konulara eğilmeden, genel ve çerçeve konularla zaman öldürmek,algı saptırmak, anlayış bulandırmak hepimiz geleceği açısından sakıncalar yaratır. Gelin, "....miş gibi" yapmadan bu konuları ele alalım, tartışalım, çeşitlendirelim, renklendirelim ve zenginleştirelim ki ülkeye bir değer katmış olalım.