Habercilikte artık bir tık ileri gitme zamanı
Son yıllarda gazeteleri gazete olarak okumaya devam edenlerden misiniz, yoksa daha çok internet aracılığıyla masaüstü bilgisayarınızdan veya mobil cihazlarınızdan mı okuyorsunuz? Ben ikinci gruptanım, hatta masaüstünden çok daha fazla oranda cep telefonumdan okuyorum. Tabii, burada daha önemli bir başka soru var; haber kaynağı olarak gazeteleri mi takip ediyorsunuz, yoksa haber tükettiğiniz mecralar da değişti mi? Sanırım bu soruya verilen cevap biraz yaşla ilgili. Yaş büyüdükçe haberleri gazetelerin internet sitelerinden ve birinci kuşak haber sitelerinden izleyenlerin oranı artıyor. Ancak yaş küçüldükçe haber sitelerine bağlılık düşüyor. Daha doğrusu haberi belirli bir gazeteden, televizyon kanalından veya haber sitesinden alma alışkanlığı azalıyor.
Her ders yılının başında sınıftaki öğrencilere haberleri hangi kanaldan izlediklerini sorarım. Gazete okuma oranı üniversiteye başlayan öğrencilerde neredeyse sıfıra yaklaşmış durumda. Çok ezici bir kısmı, haberi televizyondan da seyretmiyor. Haber ihtiyacı büyük ölçüde sosyal medyada paylaşılan içeriklerle karşılanıyor. Bunun için de üç dört yol var. Birincisi beğendikleri haber portallarının sosyal medya hesaplarını takip etmek. İkincisi sosyal medya üzerinde kurulan yeni nesil haber platformlarını izlemek ki, bunlar izleyicilerine bir tür haber derlemesi sunuyorlar. Üçüncüsü doğrudan, beğendikleri habercilerin, gazetecilerin hesaplarını takip etmek, dördüncüsü ise kendi arkadaşlarının paylaştıkları haber içerikleriyle gündemden haberdar olmak. Sözünü ettiğim haber tüketim yöntemleri yalnızca bir mecra değişimini ifade etmiyor. Yani değişim yalnızca kağıt, mürekkep ve dağıtım kamyonları yerine içeriğin ışık hızında akıllı telefonlarımıza erişmesiyle sınırlı değil.
Dijital kanalın en önemli gücü, okuyucunun/izleyicinin kendine özel bir gündem yaratmasına olanak vermesi. Zaten sosyal medya kullanıcılarının çok büyük bir çoğunluğu bu nedenle sosyal medyayı içerik üretme değil, içerik tüketme aracı olarak kullanıyor.
Ancak medya dünyasındaki bu değişim henüz kendine has bir gelir modeli yaratabilmiş değil. Haber üretmek, dün olduğu gibi bugün de maliyetli bir iş ve izleyici/okuyucu dijital mecralarda bu maliyete herhangi bir katkıda bulunmuyor. Finansman için kullanılan reklam yöntemleri ise ne izleyici ne de mecra sahibi için verimli olabiliyor.
Özellikle gazete ve TV’lerin haber portalları ile klasik haber sitelerinin kullandığı tıklamaya dayalı reklam modeli artık sınırlarının sonuna geliyor. “O şehirde bakın nele oluyor”, “Olayın altından kim çıktı”, “O ünlünün büyük sırrı”, “İnanılmaz olay” türünden “Beni tıkla” diyen başlıklar artık izleyicide bıkkınlık yaratmış durumda. Diğer yandan habere ulaşmaya karar verip tıkladığınızda, haber sayfası açılmadan önce karşınıza çıkan koca koca banner reklamlar veya video reklamların yarattığı kirliliği de aşmak zorundasınız. Eğer istediğiniz habere masaüstünden ulaşmaya çalışıyorsanız işiniz yine bir derece kolay. Eğer telefonunuzdan açmaya çalışıyorsanız telefon ekranının sınırlarını aşan koca koca reklamlarla başa çıkmak durumundasınız.
“Ne kadar tık o kadar gelir” mantığıyla hazırlanmış haber sayfaları da okuyucu için bir başka can sıkıcı nokta. Resimlere tıkladıkça gidip gelen, kendi kendine yukarı kayan, hoplayıp zıplayan sayfalar karşısında başınızın dönmemesi mümkün değil. Bunun yanında bazı haber portallarına girdiğinizde mobil ve masaüstünde geri dönüş butonlarının çalışmaması gibi dahiyane yöntemler koca koca medya kuruluşları tarafından halihazırda kullanılıyor.
Uzun lafın kısası söylemek istediğim, özellikle büyük medya kuruluşları, değişen medya tüketim alışkanlıklarına uyumlu yeni gelir modelleri geliştirme konusunda son derece yetersiz. Bu konuda yenilikçi adımlar atmak yerine hepsi halen kendilerine gelir sağlayan tıklama modelini sonuna kadar kullanma derdinde. Daha küçük, bağımsız mecralar ise doğal olarak yeni gelir modellerini denemeye çalışıyor. Bunlar arasında kitle fonlaması, doğal reklamlar, sponsorlu içerikler ve benzerleri yer alıyor. Facebook, Youtube gibi sosyal medya kanalları ise içerik üreticilerine video üzerinden reklam paylaşım modelleri sunuyor. Ancak şimdiye kadar bunlar içinde de bağımsız haber finansmanını sağlayabilecek bir yöntem öne çıkabilmiş değil.
Sanırım gelecekte izleyici açısından “haber” tanımını yeniden yapıp, haber içeriğinin finansmanı için maliyetin tüketici ve reklamveren arasında bölüşüldüğü yeni modellerin denenmesi gerekecek.