GYİAD: Ekonomide performansımız uzlaşma kültürüne bağlı
Tabii uzlaşma çok geniş bir kavram ama Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD) Başkanı Serkan Sevim, 30’uncu kuruluş yılında, ‘toplumsal uzlaşı’yı Türkiye’ye değer yaratabilecek en önemli konulardan biri olarak belirlediklerini söylüyor. Uzlaşı deyince akla ilk siyaset geliyor fakat Sevim, “Apartmandan şirket yönetimine, aile şirketlerine kadar her noktada ‘uzlaşma’ önemli. Türkiye’nin gelecek ekonomi performansı böyle şekillenecek. Bunu misyon edindik. GYİAD olarak çözümün uzun vadeli olduğunu biliyoruz. En büyük hedefimiz ilk etapta farkındalığı yaratmak” diyor.
Konuştuğu kişilerden biri Genç Yönetici ve İşadamları Derneği Başkanı Serkan Sevim’e “Bu konu sizin boyunuzu aşar demiş.” Konu çok geniş kapsamlı tabii ve ilk akla gelen de siyaset oluyor. Ama Sevim, uzlaşmanın ‘ortak akıl’ oluşturma gibi, önemli noktalarına dikkat çekiyor. Ekonomik performansın da ancak böyle yükselebileceğini söylüyor. Evet ortak akıl yaratabilmek, bir üst kademe düşünmeyi sağladığı için, inovasyon, performans dediğimiz konulara büyük katkı yapabilir.
Serkan Sevim, “O zaman geleceğe dönük hedefleri olarak, çocuklarımızın yarınını düşünen genç işadamları bu konuya sahip çıkmayacak da kim çıkacak?” diye soruyor. Çözümün belki 20-30 yıl alabileceğini düşünüyor. Bence bir dalga yaratılsa çok daha kısa sürer. O da kelebek etkisinden bahsediyor ve amaçlarının liderlik değil, diğer STK’lar dahil hep birlikte bu konuda güçlü bir algı yaratmak olduğuna değiniyor.
Stratejik değer yaratmak
GYİAD Başkanı Serkan Sevim, konuya bakış açılarını şöyle anlatıyor: “GYİAD olarak önümüzdeki yıllar için Türkiye’ye nasıl bir stratejik değer yaratabiliriz diye toplantılar yaptık. Bu toplantılardan çıkan konulardan bir tanesi ‘toplumsal uzlaşı’ konusuydu. Toplumsal uzlaşı dendiğinde hemen siyasi uzlaşı kavramları akla geliyor. Koalisyonda uzlaşmak, siyasi uzlaşı… Fakat biz bunun daha geniş bir konu olduğunu düşünüyoruz. Aile şirketlerinden apartman yönetimlerine her yerde uzlaşı gerekiyor. GİYAD olarak bu uzlaşı konusunda şöyle bir misyon edindik. Değiştirelim ama her şeyi bir anda değiştirmek mümkün değil. Belki 20 yıllık süreçler bunlar. Burada en önemli hedefimiz uzlaşı konusunda farkındalık yaratmak. Bizim en büyük hedefimiz GYİAD olarak uzlaşı konusunda nasıl bir farkındalık yaratabiliriz.”
Fikir çatışmasının sonucu
‘Uzlaşı’nın bir önceki basamağı aslında ‘fikir çatışması’ konuya oradan girdiğimizde ortaya çıkan sonuçlar daha net ortaya çıkıyor. Serkan Sevim, bu konuda şöyle diyor: “Şu anda çözümden bahsetmiyoruz farkındalık yaratmaktan bahsediyoruz. Uzlaşının hatta fikir çatışmasının şöyle güzel bir yönü var. Eğer fikir çatışmasını yönetmeyi biliyorsanız, sonunda uzlaşabiliyorsunuz. Böyle ‘ortak akıl’ dediğimiz aslında bir üst seviyeye geçmiş oluyorsunuz. Birbirinizi kırıp dökmeden, biri ‘A’ diyor diğeri ‘B’ diyor. Aslında ortaya ‘C’ diye bir çözüm çıkıyor ve bu her düşünceden daha ilerde, yukarıda bir düşünce oluyor. Çatışmakta bir sorun yok bu nedenle, sonu bir uzlaşıya gittikten sonra verimli olacaktır. İkinci konu, Türkiye için önemli, ötekileştirmememiz gerekiyor. Sen kimlerdensin ya da benim dediğim doğru senin dediğin yanlış. Böyle bir şey yok. Hepimizin artık aynı ülkede olduğumuzu biliyor olmamız gerekiyor. Bunu anlayıp uzlaşının olmazsa olmaz olduğunu algılamamız gerekiyor.”
Ortak refah önemli
Tabii uzlaşının, ortak aklın sonucu nereye çıkar? Yanıtı GYİAD Başkanı Serkan Sevim’den alalım: “Belki üçüncü bir nokta olarak buradan nereye geliyoruz ona bakmamız gerekiyor: Ortak bir şekilde ilerleyerek ülkenin refahını artırmamız gerekiyor. Kimin için kendimiz için, çocuklarımız için… GYİAD’ın altını çizmek istediği konulardan biri bu. Niye uzlaşı, daha iyi yaşamak için uzlaşı. Daha iyi sonuçlar yaratalım, refah toplumu yaratalım. Güven toplumu yaratalım konusu da başka bir değerimiz. Eğer güven ortamınız yoksa, istediğiniz kadar iyi paralar kazanın, sonuçta rahat uyuyamazsınız. Çocuğunu düşünüyorsun, kendini düşünüyorsun. Biz bunlara baktığımızda, her konuda uzlaşının çok kritik olduğunu düşünüyoruz. Gereksiz şeylere takılmayalım ve suni gündemler yaratmayalım. Bazı şeyleri geçmemiz gerekiyor gerçekten.”
30’uncu yılında tarihi misyon
GYİAD bu yıl 30. yılını kutluyor. Başkan Serkan Sevim, “Şimdi siz gidiyorsunuz iki Türk firması anlaşamadığı için, bir ürünü ya da hizmeti daha büyük paralara başka bir yabancı şirketten alıyorsunuz. Sonuçta bunlar hepimizin parası ve bedelini biz ödüyoruz. Ben de 8 yıl ABD’de yaşadıktan sonra artık böyle düşünüyorum. Bugün enerji ithal ediyorsunuz ve bunun için bedel ödüyorsunuz. Bu da aslında bu tip bir bedel. Dolayısıyla GYİAD’ın burada 30’uncu yılında tarihi bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Bugün gençler ne istiyor, neler yapmak istiyor bunlara bakmak gerekiyor. Bugün, 60-70 yaşına gelmiş topluluklardan belki katkı bekleyebilirsiniz ama geleceğe dönük hamle yapmasını bekleyemezsiniz. Çünkü onlar hayatıyla ilgili pek çok şeyi gerçekleştirmiştir. Bizim gençler olarak umudumuz var. Geleceğe dönük olarak Türkiye’ye ne katarız diye düşünüyoruz. Her ne kadar, siyaseten veya kültürel bazı sorunlarımız olsa da kelebek etkisine inanıyoruz. Hangi hareketin nereye gideceğini bilemezsiniz. Onu birileri duyar. Biz bu konunun Türkiye’de lideri de olalım demiyoruz. Biz fikir öncüsü olalım. Buradan duyan başka biri, başka bir STK daha sahiplense bizim için büyük katkısı var. Bizim amacımız zaten bu... İnsanlar çünkü yoruldu 1950’lerden gelen sorunlar bunlar. Bunları aşmamız gerekiyor.”
Peki program var mı?
Tüm bu belirledikleri misyonu hayata geçirebilmek için, GYİAD’ın nasıl bir program ortaya koyduğunu sordum. Serkan Sevim, şöyle anlatıyor: “Bunu yaratabilmek için 2 farklı konuya bölelim istedik. Öncelikle yüzde 80 hedefimiz farkındalık yaratmak, yüzde 20 de çözüm yaratmak. Farkındalık yaratmak için önce STK’lar ile temaslara başlıyoruz. Arkasından üniversitelerle çalışmalara başlayacağız. Biraz bu konuyu arama konferansı gibi düşünün, tabii bizim de ön çalışmalarımız var. Bu ön çalışmalarla birlikte bu konunun herkesin aklında olmasını ve konunun tartışılmasını istiyoruz. Farkındalık kısmındaki hedeflerimiz böyle.
Çözüm kısmındaki hedef ise şu: Tabii uzlaşı çok büyük bir konu. Çözüm kısmında yaptığımız beyin fırtınalarında şu çıktı. Bir akran eğitimi gibi bir programı yapalım istedik. Bizim de erişebileceğimiz kitlelerde bunu gerçekleştirmeye çalışalım istedik. Bizce aile şirketleri çok önemli o yüzden aile şirketlerine birer uzlaşı uzmanı koyalım dedik. Bir GYİAD uzlaşı merkezi kuralım istedik. Bu merkez içinde eğitimler yapalım. Akran eğitimi dediğimiz bu… Diyelim ki her şirketten bir kişi uzlaşı elçisi olsun. Üyemiz olması şart değil. Bu eğitime gelmek isteyenleri alacağız ve eğiteceğiz. Biz bileceğiz ki, büyük gruplar da dahil şu şirkette bizim bir uzlaşı elçimiz var. Şirketlerde bu insanların bir dalga etkisi yaratmasını amaçlıyoruz.”
‘Bilişimde fırsat kaçmamalı’
GYİAD Başkanı Serkan Sevim’in kendi şirketi Media Nova, bulut bazlı hizmetler veren bir teknoloji firması. Alanındaki en büyüklerden biri. Sevim, kendi alanıyla ilgili de şu tespitleri yapıyor: Bilişim tarafında büyük bir fırsat var ve bu fırsatın kaçmaması gerekiyor. Burada devlet tarafında yaratılan imkanlar ve mantalite değişimi var. Yerli yazılım, yerli şirket konusunda bir algı yaratmamız gerekiyor. Belki bu konu eskiden de konuşuluyordu ama bu konu devlet tarafında da karşılığını bulmaya başladı. Bizim çocukluğumuzda yerli malı haftası vardı. Aynı özeni, aynı duyguyu yazılım için yaratmamız gerektiğini düşünüyorum. Tabii bu bir süreç ama bu hedefi koymamız gerektiğini düşünüyorum. Bence biraz bu günlere geri dönüp altını çizmeliyiz, bir ekosistem oluşturmalıyız. Ben 8 yıl ABD’de yaşadım, bu ülkenin DNA’sı girişimci bir ülkedir. Adam gemiye gider ve yeni bir ülkeye ulaşır. Dolayısıyla orada bu ruh ve kültür devam ediyor. Türkiye bu konularda nereden bakarsanız bakın çok yeni sayılır… Bir süre vermek lazım. Bunlar, 3-5 yıllık zaman dilimleri değil. Bizim büyük kurumlarımız Türk Telekom ve Turkcell gibi kurumların her şey eşit olduğunda Türkleri tercih etmeleri gerekiyor. Bu da bir kültür ABD’de, İsrail’de, Batı’da bunu görürsünüz. Benim kişisel olarak da GYİAD olarak da en çok üzerinde durduğum konulardan biri bu...”
Uzlaşı ağacı konsepti
Serkan Sevim ile sohbetimde, verdiğim iletişim eğitimlerinde insanların paketlerle iletişim kurduğundan bahsettim. Sevim de uzlaşı ağacından bahsetti: “Uzlaşı her yerde gerekli aslında bugün siz eşinizle de uzlaşamıyorsunuz. Siz bir şey söylüyorsunuz karşıdaki başka türlü anlıyor. Örneğin bir uzlaşı ağacı konsepti var. Çatışma ağacın gövdesidir. Bunun bir de kökü vardır. Yansımalarını oluşturan bir de yaprakları vardır. Biraz önce söylediğiniz gibi, aslında eşinizle bir sorununuz olduğunda bir yerden tepki verir siz onu konuşuyorsunuzdur. Fakat aslında sorunun kökenleri çok başka bir yerde olabilir. Bu ağaç görseli bile bir farkındalık. Uzlaşmak için ne yaptığınıza bakmayacağız. Örneğin toprak miras kalıyor 2-3 kardeş anlaşamıyor, uzlaşamıyor. Ortak olamıyorlar. Sonuçta hepsi kaybediyor, ekilebilecek, işlenebilecek araziler de heba olup gidiyor Artık böyle şirketlerin güçlü olmak için birleşip bu işlere girmesi gerekiyor. Ölçek yaratabilmesi gerekiyor. Büyük şirketlerde başladı ancak genele de, aile şirketlerine de özellikle yayılması gerekiyor.”