Güzel üç haber…

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Geçtiğimiz haftaki yazı konuklarım, kültür dünyamızın yorulmaz işçileri vakıfl ardı… Bazılarının yeni, süren ve gerçekleştirilecek kimi projelerinden örnekler vermiştim. Bugün ise önemli bir anlaşmadan, bir yıldönümünden ve bir CD’den söz etmek istiyorum. Yani, yine güzel şeylerden…

İlki, çok önemli bir anlaşma. Geçtiğimiz günlerde imzalandı. Şöyle:

Karbon 14 ile yaş tayini kapsamında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında bir işbirliği protokolü bu. Özellikle prehistorya sevdalısı, arkeoloji konusunda (Bir Arkeoloji Detektifinin Maceraları/ Oğlak Yayınları) bir kitabı bulunan bu satırların yazarını çok heyecanlandıran bir gelişme...

MAM çok önemli çünkü, burada kurulan “Karbon 14 Laboratuvarı” nda organik kalıntıların tarihlendirilmesi ve yaş tayini alanlarında 50 bin yıl geriye gidilebiliyor. Düşünün, 50 bin yıl! TÜBİTAK MAM Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Makaracı, yaş tayini yapılan örnekleri kömürleşmiş malzeme, ağaç, odun, ahşap, vb., tohum, deniz kabukluları, mercan ve caco3, kemik (ultrafiltrasyon yöntemi ile), deri, parşömen, kâğıt, tekstil, diş, polen (çıkarılmış, kuru), çömlek parçaları (organik kalıntı), boynuz ve kireç harcı (çıkarılmış olan organik malzeme) olarak sıralıyor.

Peki, Karbon 14 yöntemi ne? Biraz bilimsel olacak, ama şöyle diyebilirim Hızlandırılmış Kütle Spektroskopisi (AMS) teknolojisine dayanıyor. AMS ile atomlar düz bir çizgide 20 metrelik bir hat üzerinde seyahat ettiriliyor. Temel mantık, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda kullanılan teknolojiyle benziyor. Ve bir güzel gelişme de MAM Laboratuvarı’nın kurulum aşamasında, tersine beyin göçü ile Japonya ve Amerika’da çalışmalar yapmış bir ekip yer alıyor…

Müthiş zengin bir arkeolojik mirası barındıran topraklarımızda ele geçirilenlerin bu laboratuvarda incelenmesi sonrasında önemli evrensel sonuçlara ulaşılacağını umuyorum…
İkinci haberim, Nesin Vakfı’ndan… Yazar ve düşünce insanı Aziz Nesin’in 101’inci yaşı, 16 Aralık Cuma günü 19.30’da Dedeman İstanbul Otel’de düzenlenecek bağış gecesiyle kutlanacak.

Nesin Vakfı’nı yaşatmak için Aziz Nesin’in 100’üncü yaşı nedeniyle ilk kez geçen yıl yapılan bağış gecesinin ev sahipliğini bu yıl da oğlu Ali Nesin üstlenecek. Gecenin tüm geliri Aziz Nesin’in “benim en büyük eserim” sözüyle tanımladığı Nesin Vakfı’na aktarılacak.

Geceyi, Nükhet Duru şarkılarıyla renklendirecek. Bu gece sayesinde Aziz Nesin tarafından kurulduğu 1973’ten bu yana Çatalca’da yüzlerce çocuğa barınma ve eğitim olanağı sunan Nesin Vakfı’nın daha çok kişiye ulaşması hedefleniyor. Bu özel geceye tanıklık etmek isteyenler için sınırlı sayıda hazırlanan davetiyelere, Nesin Vakfı adına yapılan bağışlarla sahip olmak mümkün. İletişim için 0533 8979730 - 0212 7836358.

Mihriban Aviral, kendi topraklarının öz kültürüne ait zengin ezgileri, evrensel formda yeniden düzenleyerek dünyaya tanıtmayı amaçlayan bir flüt sanatçısı. Yeni albümü, “Can- Jazzım Türküler İlk Nefes” adını taşıyor. Çalışmasında “Tabancamın Sapını Gülle Donatacağım” ve “Çayelinden Öteye” isimli türküleri Latin caz formunda düzenleyip fl ütüyle yorumlayan Aviral, albümün uyarlamaları için Grammy Müzik Ödüllü Nestor Torres’ten destek almış.

Uzun yıllar Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda görev yaptıktan sonra Latin caz müziğine yönelen Mihriban Aviral “CanJazzım Türküler İlk Nefes” ile müziğin evrensel diliyle kültürler arası bağlar kurmayı amaçladığını söylüyor. Sanatçı, caz ve Latin caz müziğini sevdirmenin, türkülerimizi caz ve Latin caz benzeri kalıplar kullanarak aranje edip bu tarz müziklerle yakından ilgilenen dünya toplumlarına sunmanın en büyük amacı olduğunu vurguluyor. Bu haftanın güzel şeylerinden üçü böyle... Hep umutlu, güzel konulardan söz eden Odak’lar yazabilmek dileğiyle…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar