Güven endeksleri ve küresel koşullar

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

İş dünyasının tüketicilere göre daha umutlu olduğu dikkat çekiyor. Ağustos ayı Tüketici Güven Endeksindeki artış, bir ay öncesine göre yüzde 3.1 oranı ile sınırlı kalmış. Sektörel Güven Endeksleri ile Reel Kesim Güven Endeksindeki eğilimler, daha iyimser bir görünüm sergiliyor.

Ağustos ayı Güven Endeksleri, koro halinde aynı şarkıyı söylüyor; farklı oranlarda olsa bile genele yansıyan belirgin bir yükseliş eğilimi gözleniyor. Fakat küresel koşullardaki bozulma nedeniyle bu heyecanın devam edebilme olasılığı giderek zayıflıyor ve geleceğe ilişkin belirsizlik artıyor.
İş dünyasının tüketicilere göre daha umutlu olduğu dikkat çekiyor. Ağustos ayı Tüketici Güven Endeksindeki artış, bir ay öncesine göre yüzde 3.1 oranı ile sınırlı kalmış. Söz konusu endeks 2018 Eylül ayından bu yana 60 seviyesinin üzerinde kalıcı olarak duramıyor ve 55 ile 60 kanalında dalgalanıyor. Son bir yıllık eğilim morallerin çok bozuk olduğunu ve ciddi bir toparlanma yaşanmadığını düşündürüyor. İyimserlik yönündeki heyecan, kısa vadede geri dönmemek üzere tükenmiş olabilir. Korkuların, tercihler üzerinde daha belirleyici olması ve böyle olmaya devam etmesi olasılıkları güçlenmeyi sürdürüyor.

Ağustos ayına ilişkin Sektörel Güven Endeksleri ile Reel Kesim Güven Endeksindeki eğilimler, daha iyimser bir görünüm sergiliyor. Bazı gelişmeler bu kesimleri heyecanlandırmış olabilir. Para ve kredi konularına ilişkin gevşeme beklentileri, güven endekslerindeki yükselişte belirleyici olmuş. Başka bir deyişle, bazı kesimleri rahatsız eden içerideki parasal gelişmeler iş dünyasını kısmen daha iyimser konuma getirmiş. Faizlerin hızla ve azami oranda aşağı çekileceği, kredi hacmindeki artışın yüksek oranlı olması için tüm kanalların zorlanacağı yönündeki beklentiler Ağustos ayı sonuçları üzerinde belirleyici olmuş!

Reel Kesim Güven Endeksi yüzde 4.2 oranında yükselmiş. Hizmet Sektörü güveni yüzde 6.7 ve perakende sektörü güveni ise yüzde 5.1 oranlarında artmış. İnşaat sektörü güvenindeki artış bile yüzde 6 düzeyini yakalamış.

Küresel koşullar bu ay kötüleşti

Küresel koşullar ise Ağustos ayı başından bu yana olumsuzlaşıyor; beklentiler iyimser çizgilerini koruyamıyor ve riskten kaçınma eğilimi güçleniyor, gelişen ülke paraları değer kaybediyor. Ekonomilerdeki güçlenen durgunlaşma eğilimi, ticaret savaşlarının gündem üzerinde daha belirleyici hale gelmesi, jeopolitik gerginlikler ve bunlara bağlı olarak yeni arayışlar güvensizliği ve kırılganlıkları besliyor. Bu koşullarda yapay piyasa zorlamaları ile döviz kurlarını bastırmak ve faizleri düşürmek giderek zorlaşıyor!

Olumsuz küresel koşullara rağmen faizleri düşürüp kredileri genişletseniz, döviz kurunda yükselişi ve enflasyon baskılarında tırmanışı önleyemeyebilirsiniz!

Bu yılın ilk çeyreğinde ekonomimiz daraldı; ikinci çeyreğe ilişkin veriler azalarak ta olsa daralma eğiliminin devam ettiğini düşündürüyor. Ağustos ayına ilişkin küresel eğilimler ile içerideki güven endeksleri, belirsizliğin çok yüksek olduğuna işaret ediyor. Temmuz ayı genelinde nispeten sakin olan küresel koşullar, Ağustos ayı başından itibaren seri bir şekilde bozuldu; üçüncü çeyrek dönem için ekonomik toparlanmayı destekleyecek araçları sabote etmeye ve beklentileri olumsuzlaştırmaya başladı. Bu durum tüm ikinci yarıyılı olumsuz yönde etkileyebilir! Bilançolar yeniden olumsuzlaşırken yapısal sorunlar ağırlaşabilir!

Ağustos ayı başından bu yana Türk Lirası belirgin bir şekilde değer kaybetti; kamu bankaları eli ile yapılan satışlar böyle olmasını engellemeye yetmedi. Bu durum, enflasyon beklentilerini sarsarak Eylül ayında yapılabilecek ikinci taksit faiz düşürülüşünü çok sıkıntılı hale getirdi! Orta vade de para ve kredi konularındaki temel belirleyicinin küresel koşullar olduğu hatırlanır ise, güven endekslerinin yere sağlam basamadığı konusu daha iyi anlaşılabilir! Ayrıca, küresel koşullar düzelmez ise bankalar da kredi hacimlerini artırma baskılarını yanıtsız bırakmak zorunda kalabilir!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar