Güven endeksi de kapasite kullanım oranı da ekimde aşağı doğru seyirde
TÜİK’in ekim ayı güven endeksi rakamı da MB'nin imalat sanayii kapasite kullanım oranı da bu ekonomide aşağıya doğru bir seyir izlendiğini ortaya koyuyor. Süreklilik taşıyan ve veriye dayanan bu ve benzeri göstergeleri ele alan ekonomi yönetimi olumsuzluğu görerek, çare üretmenin yolunu aramalıdır.
TÜİK’in süreklilik arz eden önemli göstergelerinden biri ekonomik güven endeksidir. Aynı şekilde Merkez Bankası'nın 2 binin üzerinde imalat sanayi firmasında uyguladığı İktisadi Yönelim Anketi'nin sonucunda ortaya çıkan kapasite kullanım oranı da yine önemli bir göstergedir. Ekim ayında TÜİK’in açıkladığı ekonomik güven endeksi, eylül ayına göre 4.8 oranında azalarak 67.5 seviyesine gerilemiş. Merkez Bankası'nın açıkladığı ekim imalat sanayii kapasite kullanım oranı ise yüzde 74.5 seviyesi ile 2015 yılı Mart ayındaki yüzde 74 seviyesinden bu yana görülen en düşük seviyedir. Ekim ayında açıklanan bu iki veri, ekonomimizdeki önemli olumsuzluğun göstergesidir.
Ekonomik güven endeksi, tüketici, hizmet, perakende ticaret, inşaat ve imalat sanayii güven endekslerini içermektedir. 0 ile 200 arasında değerlendirilen endeksin 100’ün üzerinde olması güvenin olumlu olduğunu, altında olması olumsuz olduğunu gösterir. Son yıllarda tüketici güven endeksi en yüksek olarak 2011 yılı Haziran ayında 114.5 seviyesini görmüştür. Bu yıl başında 100’ün üzerinde olan endeks ekim ayında yüzde 67.5 seviyesine kadar gerilemiştir. Son ayda tüketici güven endeksi de perakende ticaret güven endeksi de gerileme kaydetmiştir. Buna karşın imalat sanayii ve inşaat güven endekslerinde ise artış gözlenmiştir. İnşaat sektöründe çalışan sayısında artış kaydedilirken, kayıtlı siparişlerde düşüş söz konusudur.
Merkez Bankası, imalat sanayinde faaliyet gösteren 2 bin 607 firmadan ekim ayı İktisadi Yönelim Anketi'nde 2 bin 108'inden cevap almıştır. Bu cevapların toplulaştırılması sonucunda imalat sanayii kapasite kullanım oranının eylül ayına göre yüzde 0.8 azalarak yüzde 75.4’e gerilediği açıklandı. Bu oranla kapasite kullanım oranının en düşük olduğu 2015 Mart’ındaki seviyesine gerilemiş oldu. Ekim ayında mal gruplarına göre kapasite kullanım oranları değerlendirildiğinde dayanıklı tüketim mallarında artış, ara malları, yatırım malları ve dayanıklı tüketim mallarında bir düşüş olduğu gözlemleniyor.
TÜİK ve Merkez Bankası’nın bu süreklilik içeren çalışmaları, bir yandan ekonomik durumumuzla ilgili önemli bir dönem göstergesi olurken, bir yandan da gelişmelerin trendini gözlemlememizi sağlıyor. Bu nedenle içinde bulunduğumuz durumun sözel değil, veriye dayanan göstergesi oluyor. Bu da ölçülebilir bir sonuç ortaya çıkarıyor.
Ekonomi yönetiminin bu tür süreklilik taşıyan verilere göre değerlendirmeler yapmalarının, gördükleri olumsuzlukları ele alarak çare üretmeye çalışmalarının doğru olacağına inanıyorum.