Günün, dünün iyi ve kötü ekonomik haberleri...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Garanti Bankası destekli engelliler için “İşe katıl hayata atıl” projesinin basın toplantısına dün sabah katıldım. Bakan Ayşenur İslam, Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen ve proje yönetmeni yardımcı Doçent Nejdet Karasu’nun bilgi verdiği proje, engellilerin iş yaşamına daha çok katılabilmesi, evde oturmaya mahkum kalmamasını amaçlıyor. İlk aşamada 6 aylık bir sürede 5 ilde yapılacak çalışmada engelli bireyler profesyonel iş koçları rehberliğinde uygun işlere yerleştirilip, iş yaşamına katılacaklar. Bunu 18 aylık ikinci dönem izleyecek. Şimdilik deneysel özellik taşıyan çalışmalar, özellikle kamu sektörü dışında engelli çalışan sayısını hızla artırmayı amaçlayan, başarıya ulaştıkça çok iyi sonuç verecek iyi bir gelişme.
Dünün bir başka iyi haberi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bütçe ile ilgili açıklamaları. Şimşek, bu yılın 9 aylık aylık gerçekleşme sonuçlarını açıkladıktan sonra, “2015 bütçesinin sıkı para ve maliye politikalarının sürdürülüleceğini, seçim bütçesi olmayacağını”açıkladı. Şimşek, 9 aylık dönemde bütçe gelirlerinin yüzde 8.1 oranında arttığını, harcamalarda yüzde 10.5 artış olduğunu, bunun sonucunda geçen yıla göre aynı dönemde 4.5 milyar liralık kötüleşme ile dokuz aylık açığın 11.9 milyar liraya yükseldiğini açıkladı.
2015 bütçesinde de 472.9 milyar lira gider ve 452 milyar lira gelirle, 21 milyar dolarlık bir bütçe açığının öngörüldüğünü belirten Şimşek, “2015 bütçesi seçim bütçesi olmayacak, sıkı maliye politikası sürecek” diyerek bütçenin sağlam yapısının süreceğini belirtti. Bu da dünün iyi haberlerindendi.
Ekonomi Bakanlığı dün A ğustos ayı teşvik belgeli 314 yatırım projesinin 4 milyar 530 milyon lira olduğunu açıkladı. Ocak-Ağustos dönemindeki 2691 teşvik belgeli yatırımın 39 milyar 5 milyon liralık teşvik belgesi aldıklarını belirrti. Bu rakam 2013 yılının aynı dönemindeki 51 milyar 202 milyon liralık teşvikli yatırım desteğinin altında kaldı. Buna dünün iyi haberi dememiz pek mümkün değil.
Dünün bir başka iyi diyemeyeceğimiz haberi de TÜİK’in açıkladığı temmuz ayı işsizlik rakamlarıydı. Açıklanan temmuz ayı mevsinin ve takvim etkilerinden arındırılmamış işsizlik oranı yüzde 9.8 ile yüzde 10 sınırını zorlarken, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı ise çift haneli 10.4 seviyesinde. İş aramayan, iş bulursa çalışacakların eklenmesiyle geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 19,3 seviyesine ulaşmış durumda. Genç nüfustaki işsizlik de yüzde 1 dolayında artışla yüzde 19.3 gibi yüksek seviyede. TÜİK verilerinin ortaya koyduğu bir gerçek de eğitim düzeyi yükseldikçe işsizlik oranının arttığı. Okur yazar olmayanlarda yüzde 4.9 olan oran, lise altı eğitim seviyesinde yüzde 8.8’e yükseliyor. En yüksek işsizlik oranını yüzde 13.1 ile düz lise mezunlarında görüyoruz. Yüksekokul mezunlarında biraz daha düşük olsa da çift haneli yüzde 11.5 seviyesinde işsizlik söz konusu. İşsizliğin açıklanan bu rakamları da dünün “kötü” haberleri olarak karşımıza çıkıyor.
Dünün iyi ve kötü ekonomik haberlerini böyle sıralayabiliriz. Ama hemen her günün haberlerine baktığımızda benzerleri iyi ve kötü haberler bulabiliriz.
Ama aslında yapmamız gereken bu günlük, iyi kötü haberleri izlemekle yetinmekten çok, hedefl erinden saptığımız 2023 hedefl erinin revizyonunu olmalıdır. Son Orta Vadeli Program açıklamaları bu sapmayı ortaya koydu. Şimdi 2023 hedefl erinin revizyonunu da içine alan yeni reformlar içeren kalkınma programına ihtiyacımız vardır. Bunu bilerek hareket etmeliyiz.. İçine düştüğümüz Orta Gelir Tuzağı'ndan kurtulmamız için de bu gerekiyor...