Günümüzde denetim ve önemi
Yirminci yüzyılın özellikle ikinci yarısından itibaren dünyada, gerek ekonomik gerekse siyasal anlayış yönünden büyük bir dönüşüm yaşanmaktadır. Ekonomik faaliyetler hızlanmış ve çeşitlenmiş; teknolojik gelişmeler yepyeni fırsatlar yaratmış ve ufuklar açmıştır. Devlet ve kamu yönetimi anlayışı da klasik anlayıştan farklı hale gelmiştir. Bu dönüşüm sürecinin en belirgin öğesi demokratikleşmedir.
Bu dönemde hızlı bilimsel ve teknolojik gelişmeler bütün yapı ve süreçleri değişime zorlarken, devlet yönetiminde ve buna bağlı olarak kamu yönetiminin denetiminde de önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Bu değişim, kuşkusuz daha demokratik bir yönetim arayışının bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır.
Değişim sadece kamu kesimini etkilemiş değildir. Özel kesim kesimin temel unsuru olan işletme yönetimi anlayışında da çağdaş gelişmelere paralel değişiklikler olmuştur. İşletmeler büyüdükçe yönetimi güçleşmiş, çok uluslu şirketlerin ortaya çıkıp yaygınlaşmasıyla birlikte yönetim karalarının oluşumunda muhasebeden alınan güvenilir bilgiye olan ihtiyaç artmıştır. Güvenilir bilgi ise bağımsız muhasebe denetimi ile mümkündür. Bu gün yazımızda denetim konusu ve kamu denetimini genel olarak açıklamaya gayret edeceğiz. Daha sonraki yazılarımızda ise işletmelerde bağımsız denetim ve Türkiye’deki durumu değerlendirmeye çalışacağız.
Denetim anlayışında değişme
Denetim, gerek teorisi ve uygulamasıyla, gerekse kurumsal yapısı ve niteliğiyle son yarım yüzyılda büyük bir dönüşüm içerisine girmiştir. Bu dönemde özellikle batıda, demokrasinin kurumsallaşması ve kökleşmesi, denetim olgusunu yönetimin en önemli unsurlarından birisi haline getirmiştir. Bu dönemde, gerek özel kesimde gerekse kamu kesiminde denetim kurumsallaşmış ve önemi anlaşılmıştır.
Günümüzde denetim, sistemin temel unsurlarından biri haline gelmiştir. Öyle ki denetimin yasama, yürütme ve yargı şeklindeki üçlü erkler sisteminde dördüncü bir erk olup olmadığı konusu tartışma alanı bulmuştur. Dolayısıyla çağdaş denetimin halka dayalı, sorumluluk sahibi, etkin ve verimli işleyen, dürüst ve şeffaf bir kamu yönetimi için önemi büyüktür.
Çağdaş işletme yönetimi için ise denetim çok daha önemli bir yere sahiptir. İşletmelerde rasyonel kararlar alınması ,ulusal ve uluslararası ekonomik alanlarda rekabet edilebilmesi denetlenmiş verilerin kullanılmasını gerektirir.
Denetimin temel amacı, var olanı ortaya koyup olması gerekenle karşılaştırmaktır. Bu niteliğiyle denetim, standartlara ve yasalara uygunluk arayışı olarak tanımlanabilir. Klasik yaklaşımlarda denetimin birincil işlevi, hata ve yolsuzlukların önlenmesi olarak değerlendirilir.
Kamu yönetimi ve denetim
Etkin ve bağımsız bir denetim, kamu yönetiminin kalitesi ile ilişkili olduğu kadar, kamu yönetiminin demokratik niteliği ile de ilişkilidir. Halk, seçimler aracılığıyla kolektif sorunların çözümü için kamu politikaları üretme yetkisini temsilcilerine devrederken, temsilcileri ise bu politikaların uygulanması yetkisini hükümete ve bürokrasiye devrederler. Ancak Parlamentoların günümüzde devrettikleri bu yetkinin kullanımını yeterli bir şekilde denetleme olanakları oldukça sınırlıdır. Bu nedenle Parlamento adına yapılan Sayıştay denetimi gibi denetimler önem taşır.
Sayıştay'ın yanı sıra, bir çok ülkede oluşturulmuş olan Ombudsman kurumu da, özellikle insan hak ve özgürlüklerinin sağlanmasında önemli bir demokratik işlev üstlenmektedir. Demokrasinin sağlıklı bir biçimde işlemesini sağlayan diğer denetim yolları ise, yönetimin hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmesini amaçlayan yargısal denetim, kamuoyu denetimi ve önemi gün geçtikçe artan bağımsız denetimdir. Kurum içi denetimlerde göz önünde tutulmalıdır.
Kamu kesimi denetim faaliyetlerinin rolü
Kamu kesiminin iyi yönetişimi için denetim önemli bir unsurdur. Kamu kaynaklarının hedeflenen amaçlara ulaşmak için sorumlu ve etkili bir şekilde yönetilip yönetilmediğine dair yansız, objektif değerlendirmeler yaparak kamuda görev yapan denetçiler, kamu kurumlarının hesap verebilirlik ve bütünlük ilkelerine ulaşmalarına, işlemlerin kalitesinin geliştirilmesini ve vatandaşlar arasında güvenin sağlanmasına yardım ederler Ayrıca, Kamu kesimi denetçisinin bu rolü gözetim, kavrama ve öngörü gibi yönetişim sorumluluklarını destekler.
Etkili bir kamu kesimi denetim faaliyetinin ana unsurları
Etkili bir kamu kesimi denetim faaliyeti, vatandaşların kurumlarını hesap verebilir tutma düzeyini madden artırarak yönetim faaliyetini güçlendirir. Denetçiler, kredibilitenin desteklenmesi, eşitliğin sağlanması ve kamu kurumu yetkililerinin uygun davranış biçimlerini geliştirmesi ve kamuda yolsuzluk riskinin azaltılması için yönetişim alanlarında özellikle önemli bir göreve sahiptirler. Bu nedenle, denetim faaliyetlerinin uygun biçimde oluşturulması ve bu hedeflere ulaşacak kapsamlı ve geniş yetkilere sahip olması önemlidir.
Denetçilerin belirlenen amaçlara ulaşmasını sağlayacak spesifik araçlar değişkenlik gösterse de denetim faaliyeti, bütünlük içinde hareket etmesini ve güvenilir hizmetler üretmesini sağlayacak yetkilerle donatılmalıdır. Denetim faaliyetinin başarısı için denetçilerin aşağıdaki yetkileri olmalıdır.
●Kurumsal bağımsızlık: Kurumsal bağımsızlık denetim faaliyetinin denetim altındaki kurumun müdahalesi olmadan yürütülmesini sağlar. Denetim faaliyetinin müdahale olmadan yürütülmesi ve dışarıdan böyle algılanabilmesi için denetime tâbi olan kurumdan yeterli düzeyde bağımsız olması gerekir. Objektiflik kriteriyle birlikte kurumsal bağımsızlık, denetçinin işinin doğruluğuna olan güveni ve rapor' edilen sonuçlara güvenme kabiliyetini artırır.
● Resmi yetki: Denetim faaliyetinin yetki ve görevleri kamu kurumunun tüzük ve yönetmeliklerinde ya da başka bir temel yasal belgede tanımlanmalıdır. Diğer konulara ek olarak bu tür bir belge raporlamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeli ve denetlenen kurumun denetçiyle işbirliği yapma yükümlüğüne atıf yapmalıdır.
● Sınırsız erişim: Denetleme faaliyeti sırasında denetim faaliyetleri için gerekli personel, emlak ve kayıtlara tam ve sınırsız erişim sağlanmalıdır.
● Yeterli fonlama: Denetim sorumluluklarının kapsamına bağlı olarak denetim faaliyeti için yeterli fonlar sağlanmalıdır. Bütçe kısıtlamaları, denetim faaliyetinin sorumluluklarını yerine getirme kapasitesini etkileyeceği için bu önemli unsur denetlenen kurumun kontrolüne bırakılmamalıdır.
● Güçlü liderlik: Denetim faaliyetinin başındaki sorumlu, yetenekli personeli usulsüz idari ve siyasi müdahaleler olmadan bağımsız ve etkin bir yolla işe almalı, onlarla çalışmalı ve onları yönetmelidir. Lider hukuki düzenlemeleri, cari denetim standartlarını bilmeli mesleki açıdan yetkin olmalı bir denetim faaliyetini yönetme ve sürdürme becerisine sahip olmalıdır.
● Tarafsız personel: Bir denetim faaliyeti tarafsız olmalıdır. Denetim personeli davranışlarında yansız olmalı ve çıkar çatışmalarından uzak durmalıdır. Çıkar çatışması, güven duyulan bir denetçinin mesleki ya da kişisel çıkarlarının işiyle çatıştığı duruma verilen addır.
● Yetkin ve becerikli personel: Verilen yetki kapsamında gerçekleştirilecek tüm denetimleri yürütme becerisine ve bunlar için gerekli vasıflara sahip bir personel kadrosu denetim faaliyeti için gereklidir. Denetçiler ilgili mesleki kurumlar ya da standartlarca belirlenen asgari sürekli eğitim şartlarına sahip olmalıdır.
Kamu kesiminin başarısı esas olarak hizmetlerin vatandaşlara başarılı bir şekilde ulaştırılıp ulaştırılmadığı ve programların uygun bir yöntemle yürütülüp yürütülmediği ile ölçülmektedir. Bu nedenle kamu kesimi denetim faaliyetleri, finansal ve program esaslarına yönlerinden uygunluk, etkinlik, tasarruf ve etki gibi unsurları değerlendirme kapasitesine sahip olmalıdır. Ayrıca, kamu kesimi tüm vatandaşlara hizmet ettiği için denetçiler kamu kesiminin temel değerlerini de korumalıdır.