Günümüz iş dünyası ve Maslow - 4
Kendini gerçekleştirme, erdemli, yaratıcı, içten, problem çözücü, önyargısız olma, hakikati kabul etme, yeteneklerini ve potansiyelini açığa çıkarıp kullanma…
Maslow, insanların yaşamını sürdürürken ihtiyaç duydukları gereksinimleri, önem sırasına göre bir piramide yerleştirir. Geçtiğimiz haftalarda Maslow İhtiyaçlar Piramidinin fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ve emniyet ihtiyacı, sosyal ihtiyaçlar ve saygınlık basamaklarını ve iş hayatındaki karşılığını değerlendirerek ele almıştık. Bugün de piramidin en tepesinde yer alan kendini gerçekleştirme ihtiyacından bahsedeceğim.
Kendini gerçekleştirme kavramının ortaya çıkışında daha çok felsefi görüşler bulunur. Bu yüzden diğer dört gereksinimden daha soyuttur. Bu kavram Maslow’un en çok bilinen fakat diğerlerine göre daha en az anlaşılabilmiş bir kavramıdır.
Hiyerarşinin zirvesinde yer alan, kendini gerçekleştirme ihtiyacını karşılayabilen kişiler, kendilerinin farkında olan, kişisel gelişimle ilgilenen, başkalarının görüşlerini dinleyen ve kendi içinde değerlendiren, potansiyellerini açığa çıkarıp onları gerçekleştirmeye çalışan kişilerdir. Maslow bu ihtiyaç ile ilgili “Bir insan ne olabiliyorsa, o olmalıdır” demiştir.
Maslow teorisini klinik ortamda yaptığı çalışmalardan elde etmiş ve bu teorinin çalışma hayatında da geçerli olup olmadığı konusunda şüphelerinin bulunmasına rağmen, teori sanayide yapılan birçok araştırmada kullanılmıştır. Örneğin McGregor’un yönetim teorisi, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine dayanır. Yapılan araştırmalarda elde edilen sonuç; geleneksel yönetim anlayışı ile yönetilen bir çalışma ortamında insanlar, normalde taşıdıkları üst düzeydeki ihtiyaçlarını geleneksel bir ortamda gösteremeyecekleri için kısıtlanmış hissedecekler ve kişi çalıştığı işi, işinin dışındaki yaşamında doyum sağlayabilmek için katlanılması gereken bir bedel olarak görecektir.
Özellikle kendini gerçekleştirme ihtiyacı açısından Maslow’un kastettiği anlamı ile çalışma yaşamındaki anlam arasında farklılık görülmektedir. Maslow’a göre kendini gerçekleştirme kavramı insan kişiliğini bütünüyle kaplayan ve zamanla birlikte değişimlere yol açan bir kavram iken, örgüt kuramındaki kendini gerçekleştirme ise daha dar kapsamlı olarak sadece insanın bir örgüt içindeki çalışmasıyla ilgili bir kavramdır (Onaran, 1981). Elbette ki kendini gerçekleştirme ihtiyacı kişiden kişiye ve bulunduğu ortama, topluma göre değişmekte ve davranış üzerindeki etkisi de bu değişimle birlikte her zaman artan bir ivme ile ilerlemektedir.
Kendini gerçekleştiren yani kendi içinde farkındalığı artmış, kendini iyi tanımaya başlamış, potansiyelini keşfetmeye başlamış kişilerin, iş hayatından beklentileri de değişmektedir. Kişinin kendi hedefleri, idealleri ile işin kendisine sunduğu imkânların paralel olması, işin kişinin hedef ve amaçlarını gerçekleştirebileceği alan tanıması önem kazanmaktadır. Özellikle pandemi sonrasında çalışanların kendini gerçekleştirme ihtiyacını daha çok fark ettiklerini, hayatın anlamı ve işin bu anlam arayışı içindeki yerini daha çok sorguladıklarını düşünüyorum. Bu sebeple çalışan devir hızı artmış, çalışanların iş ile ilgili beklentilerini karşılamak gittikçe zorlaşmıştır. Belki benzer sebeplerle, çalışanlar yurt dışındaki iş fırsatlarına daha sıcak bakar oldular diyebiliriz.
Maslow kendini gerçekleştirme deyince potansiyelini keşfetme ve bunu kullanmanın da özellikle üzerinde durmaktadır. İş hayatında da özellikle son yıllarda yeteneği keşfetmek, mevcut çalışan kişilerin potansiyelini açığa çıkaracak ortamlar sunmak, çalışanların saygı ve güven ortamı içinde çalışmalarını desteklemek hepimizin ortak beklentisi değil mi?
Fizyolojik ihtiyaçlardan başlayıp kendini gerçekleştirme aşamasına gelinceye değin, insan için maddi değerler etkilerini gittikçe kaybederken, manevi değerler etkilerini arttırır. Fakat şu anda ülkemizin içinde bulunduğu ortamın maddi değerlerin çok önemli ve insanlar arasındaki ilişkileri belirleyici hale geldiği oldukça karmaşık günlerden geçiyoruz. İnanıyorum ki Maslow’un İhtiyaçlar Piramidi her dönem olduğu gibi güncelliğini koruyarak, iş hayatını daha çok kapsayarak ele alınacak.
Umarım gerek iş hayatımız gerekse sosyal hayatımızda tüm ihtiyaçlarımızın farkında olduğumuz ve bu ihtiyaçlarımıza sahip çıktığımız ortamlarda var oluruz.