Güneş girmeyen idareye yolsuzluk girer

VERGİ PORTALI / Zeki GÜndÜz Biz yolsuzlukları "kazayla" ortaya çıkarıyoruz. "İSKİ skandalı" diye günlerce gündemi işgal eden konu kocasına kızan bir hanımın ihbarıyla, "Susurluk" bir kamyon kazasıyla ortaya çıktı. Zaman zaman köşeye sıkışanlar, "Bir konuşursam yer yerinden oynar." diyor ve susuyor. Herkes birbiri hakkında dosyalar oluşturup, ucunu birbirine gösterecek, "Şantaj dengesi" kurma peşinde. Eminimki birçok idarecinin evi, çeşitli olaylar ve kişilerle ilgili oluşturduğu dosyalar nedeniyle arşiv gibidir. Bu nedenle de bu amatör arşivcilerin eşleri artık evde yer kalmadığı için arşivci kocalarıyla kavga ediyordur. Bu arşivler, pozisyonu korumaya, yükselmeye, savunmaya, bir problem halinde cepheyi genişletmeye, politikacılara malzeme sağlayıp onlarla iyi ilişkiler kurmaya yarıyor. Aslında, bütün bunlar bir yana çok saydam bir yönetim anlayışımız var. Herşey ortada, herkesin gözünün içine baka baka, saklama, saklanma gereği duyulmadan yapılıyor. Yolsuzluğu uzaylılar yapmıyor Toplum olarak, çok çeşitli nedenlerle, şu veya bu ölçüde yasadışı (yolsuz, saydam olmayan, gizli) eylemler içindeyiz. Öyle topu birbirimize atarak, yolsuzluktan şikayet ederek oturamayız. İstisnasız her kurum, kişi bir şekilde, bir yolla denetlenmeli, hesap vermeli, verebilmelidir. Hesap verebilecek olan hesap sorabilir. Aksi halde paralize olur; ki toplum olarak bu durumdayız. Onun için "malı götürenlere" imrenerek bakılıyor. Bu yüzden hemen bir yerlere "başkan" yapılıyor, gururumuz oluyorlar. İş yapan idareciler için övgümüz ise daha da yüz karası, "Adam yiyor ama iş yapıyor." şeklinde.