Güneş çok ve bedava...

Bir kaç gün önce öğle saatlerinde acil olarak dışarı çıkmam gerekti. Gitmem gereken yer de yaklaşık beş veya altıyüz metre kadar ileride olduğu için, öğlen güneşinin altında yürüdüm. Tevellüt eski, çatı kaplamaları azalmış olduğundan, tam anlamıyla “Tepem Kaynadı.“ Çevreme göz gezdirdiğimde de gördüğüm bir kaç uyarıcı trafik işaretinin güneşten enerji üreten panelleri, tam anlamıyla kaynayan tepemi attırdı.

Özgün konumuz olmasa bile, netice itibariyle enerji maliyetlerinin ihracattaki rekabet gücümüzü etkilemesi nedeniyle, güneş ve rüzgar enerjisine ara sıra değindiğimizi hatırlayacaksınız. Yaz günleri gelince de bu güneş enerjisi aşkımızda canlanma oluyor. Nasıl olmasın ki sanayici dostlarımızla sohbetlerimizde, yüksek enerji fiyatlarının, maliyetlerindeki ağırlığını ve bu nedenle de özellikle ihracat piyasalarında rekabet edebilme şanslarının nasıl olumsuz etkilendiğini hep konuşuruz. Sokaktaki karpuz satıcısının bile diline düşen cari açığın en önde gelen nedenlerinden birinin de “ Enerji “ üretmek için yapılan ithalat olduğunu düşünürsek ve sonra da güneş enerjisini üç beş evin suyunu ısıtmak ve bronzlaşmak dışında pek kullanmadığımızı hatırlarsak, doğal olarak hararetimiz daha da yükseliyor. İstatistiklere bir bakalım neler var diye araştırdığımızda enerji devi BP şirketinin internet sitesinde bakın ne bulduk. 

2013 yılı itibariyle küresel çapta kurulu güneş enerjisi kapasitesinin %57’si AB ülkelerinde bulunuyor ve bunun da yarısı kadarı başka bir ifade ile kurulu küresel gücün %25.7’si Almanya’da bulunuyor. Almanya’nın ışınma oranı ile Türkiye’nin oranını bir karşılaştırın... 

Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi raporuna göre, güneş enerjisi hücreleri fiyatlarının son yıllarda düşüş göstermesi piyasadaki talebi oldukça canlandırmış. Çin ve Tayvan küresel üretimin üçte ikisini yapıyor. Sonra Japonya, Almanya ve ABD geliyor. 

Bu güneş enerjisi hücrelerinin (PV) üretimin hammaddesi silis yani biz de bol bulunan bir malzeme. Gel gör ki malzeme bol da bilgi kıt ve buna destek de soru işareti. 

Otomobil yapacak babayiğitler, petrole dayalı değil amma elektrikli otomobil yapma yolunda ilerlerlerse en kuvvetli alkışlardan birisi bizden gelecektir. Görüştüğümüz birçok sanayici arkadaşımız, üretim tesislerinin çatılarını güneş enerjisi panelleri ile kaplatarak, enerji maliyetlerini azaltmaya çalışıyor. 

İhracatımız ithalata dayalı diyoruz doğrudur. En başta enerji konusunda ihracatçının burnundaki halkayı çıkartmak gerekmez mi? En azından sanayicilerimizin ve dolayısıyla da ihracatçılarımızın maliyetlerini azaltmamız gerekmez mi? 

Düşünsek mi acaba Almanya neden mevcut küresel Güneş Enerjisi (PV) gücünün dörtte birini kurmuş ve üretimde ilk beşte yer alıyor?