Gündemde altın var
Yaklaşık 20 yıl önce, araba ile Şişli’den geçiyoruz, yanımda bir İngiliz. Bir kuyumcunun yanındayız o sırada trafik tıkandı, İngiliz’in kapıdaki yazı dikkatini çekti. 12 taksit yazıyordu.
Tabi o sadece 12’yi anladı ve ne yazdığını sordu. Ben gayet doğal bir şekilde, altının 12 taksitle satıldığını söyledim. O zamanlar karta taksit yok, direk senetle borçlanıyorsunuz. Ben konuyu gayet normal bir şekilde anlatmış olsam da, o bir İngiliz’di ve olaya anlam veremedi. Hayretler içerisinde bana dönerek, “insanlar parası yoksa neden taksitle altın alıyorlar, şart mı ki almaları” dedi. Bugüne dek böyle düşünmediğimi o an fark ettim. Tabi ona gelenek göreneklerimizi, düğünlerimizi her ne kadar anlatmaya çalışsam da, yüzündeki ifadeden ikna olmadığını anlayabiliyordum.
İşte altın bizim ülkemiz için böylesi önemli. Her şeyden önce insanların yaşamında altın, ziynet olarak çok mühim bir yere sahip, yastık altında olmazsa pek çok kişi rahat uyku uyuyamıyor. Sadece takı mı, aynı zamanda da önemli bir kişisel yatırım aracı. Ve elbette devletler için de en önemli rezerv araçlarından bir tanesi.
Bu özelliği ile altının dış ticaretimizde de önemli bir yere sahip olduğunu da belirtmek gerekiyor. Bu sıralar ekonomi konuşulduğunda en çok altının ismi geçer oldu. Bu yazımın eminim alıcısı çok olacak; bir kısım okurumuz yatırım yönüyle ne elde ederim diye yazıyı okurken, altın üreticileri çok yakındıkları altın ithalatına getirilen aylık 12 tonluk ithalat kotasına yönelik bir gelişme mi var düşüncesi ile satırların arasında gezinecekler.
Dediğim gibi bu sıra Ticaret Bakanlığı dahil altın, pek çok kesimin gündeminde. 2023 yılında Türkiye’nin ithalatı içerisinde altının payı bir hayli yüksek. Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası üzerinden altın ithalatı 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 20,4 artış göstererek, 318 bin 978 kg oldu. Böylece 2017 yılında görülen 361 bin 13 kg rakamının ardından en yüksek ithalat yapılan ikinci yıl olarak da tarihe geçmiş oldu.
Altın ithalatımız rakamlar henüz tam netleşmemiş olsa da yaklaşık 32 milyar dolar seviyelerinde. 361 milyar dolarlık ithalatımızın yüzde 9’luk kısmı parasal olmayan altın ithalatından oluşmakta. 106 milyar dolarlık dış ticaret açığımızda sektörün ihracatının 7,6 milyar dolarlar seviyesinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda 25 milyar dolarlık sektörel açık, toplam dış ticaret açığımızın yüzde 25’ine denk gelmekte.
Dış ticaret açısından altının durumuna değinmeyi sürdüreceğim, ancak yatırım yönüyle altını incelediğimizde en çok kazandıran yatırım fonlarında yüzde 77,9 ile “Kıymetli Maden Fonları”, bireysel emeklilik fonlarında da yüzde 84,9 ile yine “Kıymetli Madenler” oldu.
Yıl içinde 2.145,12 dolarla rekor seviyeyi gören altının ons fiyatı tüm zamanların en yüksek yıllık kapanışını gerçekleştirdi. Altın böylece 3 yılın ardından yatırımcısının yüzünü güldüren en önemli enstrüman oldu. Altının gram fiyatı 2023 yılını yüzde 78,7 artışla 1.960 liradan tamamladı.
Altın ithalatına getirilen aylık 12 tonluk ithalat kotası, sektör temsilcilerine göre külçe altının kilo başı fiyatının Türkiye’de önemli ölçüde yükselmesine neden oldu. Sektör 2023 Ağustos’da başlayan kota uygulamasından hiç memnun değil. Her ne kadar altın ithalatının serbest bırakılmasını istese de rakamlar bu tahminleri pek de doğrular cinsten görünmüyor. Üstelik ihracatçıların Dahilde İşleme Rejimi’ni kullanmaları halinde önlerinde herhangi bir engelin kalmayacağını da göz önünde bulundurmaları gerekiyor.
Her ne kadar ithalat Merkez Bankası altın rezervlerini arttırıyor olsa da, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a göre yastık altı altınların sisteme dahil edilmesi halinde ekonomiye çok önemli bir katkı sağlanmış olacak. Cevdet Yılmaz, yastık altı altın stokumuzun 4 bin 670 ton ile yaklaşık 300 milyar dolar değerinde olduğunu, kişilerin altın hesabında 650 bin TL’ye kadar devlet koruması bulunduğunu vatandaşların altınlarını saklama maliyetine katlanmadan güvenli bir ortamda altın olarak muhafaza etmelerinin ekonomi için önemli olduğunu belirtti.
Yastık altındaki altınların sisteme girebilmesi için önümüzdeki dönemde bankaların vatandaşın yatırdığı altını ihtiyacı olduğunda çekebilmesi için ellerindeki fiziki altın miktarını arttıracağı da Yılmaz’ın mesajları arasında yer aldı. Ülkeler için rezerv, üreticiler için ticari ürün, kullanıcılar için ziynet ve vatandaş için tasarruf ve yatırım aracı. Hal böyle olunca bizim gibi ülkeler için de altın vazgeçilmezler arasında yer alıyor.