Günah keçileri

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

Geçtiğimiz günlerde Hürriyet Gazetesi'nden meslektaşım ve arkadaşım Emre Özpeynirci, Toyota CEO'su Ali Haydar Bozkurt ile yaptığı görüşmeyi kaleme almıştı. Kısaca özetlemek gerekirse Bozkurt, Özpeynirci'ye iki konudaki şikayetini aktarmıştı. İlki hibrid otomobillere yönelik henüz bir destek çıkmamış olması diğer ise Verso modelinin ticari olarak satış izninin alınamamasıydı.

Bozkurt, ALJ Grubu'nun ToyotaSA'yı devralmasından bu yana ya da daha doğrusu Toyota distribütörlüğünün kendilerine geçmesinden bu yana hibrid konusunda çok ısrarcı. Aslında bu Bozkurt'un ısrarı değil.

Zira, Toyota tüm yerel pazarlarında hibridin ön plana çıkarılması yönünde bir karar almış durumda. Yani bir anlamdam merkezden sahadaki timlere, hibrid için çalışın emri gitti. O yüzden işin patronu kim olursa olsun hibrid için maksimum destek istemekle, bir anlamda görevli. Bu, markanın global iletişim stratejisinin bir parçası. Yoksa Toyota'nın hibrid satıp zengin olmak gibi bir niyeti yok.

Zaten bakıldığında bu hükümet de eğer bir şekilde Maliye'den olur alırsa, karbon salımına yönelik vergiye geçme noktasında çalışmalar yapıyor ve mutlaka birgün bu gerçekleşecek.

Aynı durum Renault için de geçerli. Bugün Renault'nun tek iletişim politikası haline gelen elektrikli otomobilin bayraktarlığı, hibrid dünyasında da Toyota için geçerli. Yoksa örneğin Nissan Leaf, Renault'nun tüm elektrikli modellerinin atası sayılıyor. Aynı şekilde Toyota ve Honda'nın hibride girişleri arasında da çok büyük bir fark yok.

Bu arada araya bir not da sıkıştırmak istiyorum. Renault-Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, hemen her platformda elektrikli üzerine iletişim yaparken markanın tüm çizgi üstü reklam stratejisinin de Meganomani'ye oturtulmasını da ayrıca manidar bulduğumu eklemeliyim.

Neyse elektrikli üzerinden çıkıp Toyota'nın ticari araç izni alamayışına geçelim. Lafı hiç dolaştırmadan doğrudan konuya girmek istiyorum. Eğer Toyota bu izni alamamış ise bir yerde kesin yanlış yapıyordur. Çünkü, bu izni almak eğer kitaba uygun bir modeliniz var ise kelimenin tam anlamıyla çocuk oyuncağı. Yani bugün bir markanın tamamen binek olarak üretilen bir modelini, kitaptaki ticari araç tanımlarına uygunluğu nedeniyle yüzde 37 yerine 10 ÖTV oranı ile satması yönünde hiçbir yasal engel bulunmamaktadır.

İliklerine kadar binek olan bir otomobilin sadece matematiksel bir hesap doğrultusunda ticari sayılmasına oldum olası karşıyım. Bu bugün bu formüle uydurularak satılan tüm araçlar için de geçerli. Her kim bu formülü uygular ve otomobilini ticari kılıfına uydurursa yaptığı belki yasaldır ama bence etik değildir.

Ancak, bu etik olmadığını savunduğum davranışın müsebbinin de firmalar olmadığını belirteyim. Ticari kuruluşlar, Türk Ticaret Kanunu'nda yer aldığı üzere kanun gereği basiretli tüccar gibi davranmak sorumluluğundadır. Şimdi işi kar elde etmek olan bir kurumun, yasaların kendisine tanıdığı imkanlardan yararlanmaması söz konusu bile olamaz. Durum böyle olunca hafif ticari araç pazarının yaklaşık yüzde 30'u da özü binek, ruhsatı ticari araçlarla dolup taşıyor.

Şimdi burada net bir çarpıklık var. Bence Maliye'nin de önemli bir vergi kaybı var. Kimse yanlış anlamasın ben otomotiv üzerindeki yüzde 37'den başlayıp araç fiyatını iki katını bile aşan vergilere kesinlikle karşıyım. Ama, bir yanda verginin düşürülmesinin toplam vergi gelirini artıracağı daha önce ispatlandığı halde, "Vergi geliri düşer" gerekçesiyle karşı çıkan Maliye'nin, binek olarak üretilip, kitaba uygunluğundan ticari sınıfa sokulan araçlara göz yumması da Türkiye'ye özgü bir ironi olsa gerek.

Bununla birlikte Ali Haydar Bozkurt'a katılmadığım konu ise bu işte Renault'nun ismini vermesi. Bence Bozkurt, Renault'nun adını vermektense, Verso'yu kitaba neden uydurulamadığını irdelemeli. Ben şahsen, Maliye'nin Renault-Toyota ayrımı yaptığına inanmıyorum. Bence olan Verso'nun kitabın çizdiği çerçevenin biraz dışında kalmasıdır. Renault'yu adres göstermek bence çok doğru değil. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018