Gümrükte zamanaşımı uzadıkça uzuyor
Dış ticaretle uğraşanlar, gümrük vergi alacakları ve buna bağlı idari para cezaları arasında zamanaşımı bakımından uyumsuzluk bulunmasından şikâyetçi idiler.
Doğrusu, gümrük idareleri de zaman zaman bu uyumsuzluk nedeniyle yapılacak işlemlerde tereddüt gösteriyorlardı. 6455 sayılı Kanun ile Gümrük Kanunu’nda yapılan değişikliklerden sonra, gümrük vergileri alacakları ile bu alacaklara bağlı idari para cezaları arasında zamanaşımı açısından bir paralellik kurulmuş bulunuyor.
Böylece daha önce vergilerden bağımsız olarak düşünülerek, vergisi zamanaşımına uğrayan ceza zamanaşımına uğramazken, yeni düzenlemeyle vergiyle birlikte ceza da zamanaşımına uğradığından, idari para cezalarının vergiyle bağlantısı da bir anlamda kabul edilmiş oluyor.
Bu arada,
Gümrük Kanunu’nun 197’nci ve 231’inci maddelerinde yer alan gümrük vergileri ala-cakları ve bu alacaklara bağlı idari para cezalarının konusunu oluşturan fiil nedeniyle ceza davası açılması durumunda Türk Ceza Kanunu’ndaki dava ve ceza zamanaşımı süreleri işliyor.
Türk Ceza Kanunu’nda belirlenen bu süreler çerisinde gümrük vergi alacakları ve idari para cezalarının istenebilmesi yolu açılmış bulunuyor.
Kuşkusuz, bu yolla gümrük idareleri tarafından tahsil edilen bütün vergilerin istenmesi söz konusu oluyor. Yani kapsam oldukça genişletilmiş bulunuyor.
Gümrük vergileri ya da ithalat vergileri tanımları dış ticaretle meşgul olanlar için olduk-ça önemlidir. Zamanaşımı süresinin TCK’ya göre belirlenmesi durumunda belirtilen tanımların önemi daha da büyüyor. Kendi özel kanunlarında bile daha düşük bir zamanaşımı süresi öngörülmüş olsa bile TCK’na göre zamanaşımı süresini uzatmak mümkün bulunuyor.
Gümrük Kanunu’nun 4’üncü maddesinde de belirtildiği gibi; gümrük idarelerinin kendi adına veya başka idareler (örneğin Maliye Bakanlığı, TRT adına) nam veya hesabına vergi, resim, harç ve ücretleri tahsil etmesi nedeniyle, bu alanda yapılabilecek düzenlemenin kesin sınırlarla ayrılması o kadar da kolay değildir.
Mevcut yapı, uygulayıcılar ve yükümlüler açısından zamanaşımından uzlaşmaya kadar birçok konuda belirsizliğe neden oluyor.
Kanunlar arasında çelişkili durumların ortadan kaldırılması kolay olmamakla birlikte, bu alanda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu açıktır. Umarım, ilgili Bakanlıklar ortak bir çözümde buluşurlar. Daha detaylı bilgiler için Gümrük Başmüfettişi Sefa Yayla’nın Güm-rük Dünyası Dergisi’nde yayınlanan makalesine bakmalarını öneririm.