Gümrükte uzlaşma
Şuheda BARLAS
"Ödenmesi gereken vergi ve cezaların miktarı konusunda mükellefler ile vergi idaresi arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkların mükellef ve idare arasında mutabakat sağlanarak yargı süreci işletilmeksizin giderilmesi" şeklinde tanımlanabilecek uzlaşma müessesesi, Vergi Usul Kanunu kapsamında bulunan vergilerle ilgili olarak 1961 yılından beri uygulanmakta olmasına karşın, gümrük idaresi tarafından yönetilen vergiler ve cezalar bakımından ilgili olarak uygulama alanı bulamamasının sebepleri arasında, gümrük uygulamasında yükümlünün bağlayıcı tarife ve menşe bilgisi müracaatında bulunabilmesi, cezada indirim hakkı ve idari merciin tespitlerine karşın bir üst makama itiraz etmeleri imkanı gibi uyuşmazlıkların azaltılmasına ve giderilmesine hizmet eden alternatif müesseselerin mevcudiyeti yatmaktadır.
Ancak, zaman içinde bir taraftan ülke ekonomisinin giderek daha fazla dışa açılmasının bir sonucu olarak cereyan eden gümrük işlemlerinin artışına bağlı olarak uyuşmazlıkların sayısının ve bundan bağımsız olarak uyuşmazlık yaratma maliyetinin (yargı giderlerinin) önemli ölçüde artması, gümrük idaresini alternatif uyuşmazlık giderme mekanizmaları arayışına yöneltmiştir.
Gümrük uyuşmazlıklarında mevcut tablo
Gümrük idaresinin resmi web sitesinde yer alan bir dokümandan alınan aşağıdaki istatistikler uyuşmazlık sayısındaki durumları göz önüne sermektedir:
24 Ocak 2011 tarihi itibariyle:
- Ceza davası sayısı: 66.583
- İdari dava sayısı: 48.554
- Hukuk dava sayısı: 858
- Tasarı kapsamı idari dava: 43.500
Dava süreci çok maliyetli
Davaların sonuçlarıyla ilgili istatistikler her yüz idari davadan nihai olarak yalnızca yüzde 22'sinin idare lehine sonuçlandığını göstermektedir. Diğer taraftan yaratılan her ihtilafın idareye maliyetinin asgari 4740 TL olduğu hesaplanmaktadır. Kuşkusuz her ihtilaf aynı zamanda ihtilafın tarafı olan yükümlü cephesinden de bir maliyet oluşturmaktadır. Dava sebebiyle katlanılan maddi zararlar bir tarafa, dava sonucu ile ilgili belirsizlik bile başlı başına yükümlünün faaliyetleriyle ilgili önemli bir risk faktörü yaratmaktadır. Bu sebeple uyuşmazlığın yargı sürecine götürülmeden uzlaşma yoluyla giderilmesinde müşterek menfaat bulunmaktadır.
Uzlaşma bir çözüm olabilecek
Bu ihtiyacın bir sonucu olarak, 13.2.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük Kanunu'na eklenen 6111 sayılı Kanun'la değişik 244'üncü madde ile gümrük mevzuatına "uzlaşma" müessesesi dahil edilmiştir.
27 Ağustos 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği" ile de uzlaşmanın kapsamı, uzlaşma komisyonlarının kimlerden oluşacağı, yetkileri, uzlaşmaya konu olacak vergilerin neler olduğu, yine uzlaşmaya konu olamayacak cezaların neler olduğu, uzlaşma prosedürü ve uzlaşmanın sonuçlarına ilişkin düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Uzlaşmanın kapsamı
Gümrük idaresine yükümlünün beyanı ile gümrük idaresince yapılan tespit sonucunda belirlenen veya gümrük idaresince tespit edilmesinden önce beyan sahibince bildirilen farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük vergileri ile bunlara ilişkin olarak Gümrük Kanunu'nda ve ilgili diğer kanunlarda öngörülen cezaların tümü uzlaşma kapsamındadır ve yükümlüsünce ihtilaf yargıya intikal ettirilmeden önce gümrük uzlaşma komisyonlarından uzlaşma talebinde bulunabilir.
Uzlaşmaya konu olabilecek gümrük vergisi kavramı başta gümrük vergisi olmak üzere, ilave gümrük vergisi, tek ve maktu vergi, dampinge karşı vergi, sübvansiyona karşı telafi edici vergi, katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, ek mali yükümlülük, toplu konut fonu, tütün fonu, ek fon, kaynak kullanımı destekleme fonu, çevre katkı payı, telafi edici vergi (ihracat) ve TRT bandrol ücretini (ticari olmayan eşya için) kapsamaktadır.
Uzlaşmaya konu olabilecek para cezaları ise, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234, 235, 236, 237, 238, 239, 241'inci maddeleri, 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 4'üncü maddesi, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 51'inci maddesi ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 16'ncı maddesi uyarınca kesilen cezalardır.
Gümrük vergileri alacakları ile cezaların, 5607 sayılı Kanun'un 3'üncü maddesinde yer alan kaçakçılık suçlarına ve kabahatlerine ilişkin olması halinde bu madde hükmü uygulanmaz,
Başvuru nasıl yapılacak?
Uzlaşmaya yetkili komisyonlara uzlaşma talebinde bulunulabilmesi için yukarıda belirtilen vergi ve/veya cezaların yükümlüye veya ceza muhatabına tebliğ edilmiş olması ve henüz itiraz başvurusu yapılmamış olması gerekmektedir. Vergi Usul Kanunundaki uzlaşma müessesesinden farklı olarak, vergi ve ceza ihbarnamesinin tebliğinden önce uzlaşma talep etme imkanı bulunmamaktadır. Ayrıca uzlaşma başvurusunda bulunma hakkı vergi ve cezaların tarihinden itibaren onbeş gün içinde kullanılmalıdır. Yükümlü, uzlaşma talep ettiği vergi ve/veya cezalar için, başvurusuna ilişkin süreç sonuçlanmadan itiraz veya dava yoluna gidemeyecektir. Uzlaşma talebinde bulunulması halinde, itiraz veya dava açma süresinin işlemeyecek, uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde bu süreler kaldığı yerden işlemeye devam edecektir.
Uzlaşmanın bağlayıcılığı
Gümrük uzlaşma tutanakları hem idare hem de yükümlü ya da ceza muhatabı bakımından bağlayıcı olup, yükümlü veya ceza muhatabının üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında sonradan fikrini değiştirip dava ve şikayet açma bulunmamaktadır.
Ödenmezse geçersiz olacak
Düzenlemeye göre, uzlaşma konusu yapılan vergi ve/veya cezalar uzlaşma gerçekleştiği takdirde, uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenecektir. Gümrük Kanunu'nun uzlaşma müessesesini düzenleyen 244'üncü maddesinde olmamasına karşın Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği'nin 24'üncü maddesinin 2 numaralı bendinde "Uzlaşılan tutarın belirtilen süre içinde ödenmemesi veya tecil / taksitlendirmeye konu edilmemesi halinde uzlaşma vaki olmamış sayılır. Bu durumda, uzlaşmaya konu edilen alacak, genel usullere göre tahsil edilir." şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir.
Bu hüküm Gümrük Kanunu'nun uzlaşma tutanaklarının kesinliğini düzenleyen ve tutanakların gereğinin gümrük idarelerince yerine getirileceğine dair hükmüne açıkça aykırılık teşkil etmektedir. İdarenin kanunun koruma altına aldığı hakları böyle bir yönetmelik hükmü ile ortadan kaldırması yetki yönünden maluldür ve dava açılması halinde iptal edilme olasılığı oldukça yüksektir. Bize göre uzlaşılan vergi ve cezaların öngörülen bir aylık süre içinde ödenmemesi halinde uzlaşma tutanağında öngörülen tutarlarda bir değişiklik meydana gelmez. Vergi ve cezaların ödenmemesinin doğuracağı tek sonuç idarenin bu alacakları 6183 sayılı Kanun hükümlerine uyarınca cebren tahsil sürecini başlatmasından ibarettir.
Gümrükte yeni başlayan "uzlaşma müessesesi" ile ilgili olarak nihai olarak söyleyebileceğimiz husus, bu müessesenin ticari hayat için gerekliliğinin anlaşılmış olması ve uygulamaya konmuş olmasıdır.