Gümrükte ödediğiniz KDV'yi indirtmeyebilirler

Zeki GÜNDÜZ
Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ [email protected]

Değerli DÜNYA okurları, biliyorsunuz bu köşede sık sık vergi incelemelerinde yaşadığımız sorunları sizlerle paylaşır, konuya ilişkin tavsiyelerde bulunurum.

Yine böyle bir konuya dikkatlerinizi çekmek istiyorum.

Örtülü kazanç dağıtımı İncelemesinde KDV reddiyatı yapıldı

Bazı incelemelerde, inceleme elemanları şirketin ithalat sırasında yüksek fiyatla ithalat yaptığını iddia edip ithalat bedelinin bir kısmını örtülü kazanç dağıtımı olarak niteledi. Bir yandan kurumlar vergisi tarhiyatı yaparken, aynı zamanda bu örtülü olarak dağıtıldığı iddia edilen kısımla ilgili olarak gümrükte ödenen KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı iddiası ile KDV tarhiyatı da yapıldı.

Ancak yapılan bu mahiyetteki vergi mahkemelerinin çoğunda KDV konusunda bir tarhiyat yapılmamıştır. Çoğunlukla inceleme elemanları, bizimle aynı görüşte olduklarını, KDV açısından düzeltmeyi gerektirecek bir husus olmadığını ifade etmişlerdir. Ancak nedense bu değerlendirmelerin şimdilerde değiştiğini, KDV konusunda daha önce KDV tarhiyatı yapılmayan şirketlerde dahi KDV tarhiyatı (daha önce ödenip, indirilmiş KDV'nin indiriminin reddi) yapılma hazırlığında olduğunu müşahade ediyoruz.

İşin kurumlar vergisi tarhiyatı kısmı, bu eleştirinin haklı olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu. Bu konuyu tamamen bir yana bırakıyorum. Gelin kısaca KDV tarhiyatı kısmını kısaca ele alalım.

KDV tarhiyatının mantığı aslında çok basit. Örtülü dağıtıldığı iddia edilen tutar inceleme elemanınca kanunen kabul edilmeyen gider olarak sınıflanıyor ve KDV Kanunu'nun 30/d bendi uyarınca da kanunen kabul edilmeyen giderin KDV'si de indirilemez sonucuna varılarak gümrükte ithalat sırasında, Mali İdarenin saymanlığına ödenen KDV'nin indirilecek KDV olarak dikkate alınamayacağı, iddia ediliyor.

Örtülü kazanç dağıtımı iddiası ile yapılan nedir?

Örtülü kazanç dağıtımı iddiası ile şirketin maliyetleri arasında bulunan tutarların bir kısmı inceleme elemanınca maliyet (mal bedeli) değil, kar dağıtımı olarak yeniden tanımlanmaktadır. Diğer bir ifade ile ortada işletme ile ilgili olmayan gider tartışması değil mal bedeli olarak ödenen bir kısım bedellerin mal bedeli değil kar olduğu iddiasıdır.

Kâr dağıtımı KDV'ye tabi midir?

Şayet mal bedeli olarak kayıtlarda görülen tutarı örtülü kâr dağıtımı diye nitelerseniz bu kısmın KDV'ye tabi tutulmaması gereken bir ödeme olarak kabulü gerekir. Ancak ithalat aşamasında da inceleme elemanının sınıflaması/ değerlendirmesi dikkate alındığında aslında ödenmemesi gerekirken fuzuli ödenmiş KDV vardır. KDV kanununda gerek 8. maddede gerekse 48. maddede fuzuli ödenen KDV'nin iadesine ilişkin hükümler mevcuttur. Bu konuda düzenlenen tebliğlerde de fuzuli ödenen KDV'nin şayet KDV beyannamesinde indirimi yapılmış ise iade edilmeyeceği, indirilemezse iade edileceğine ilişkin çok sayıda açıklama mevcuttur.

Argümanlar bunlarla sınırlı mı ?

Kesinlikle değil. KDV Kanunu'nun lafzı, sistematiği, diğer bir çok maddesi ve gümrük mevzuatı dikkate alındığında başka bir sonuca varabilmek mümkün değildir.

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinin başlığı "Kabul Edilmeyen İndirimler" şeklindedir.

11. maddenin 1. Fıkrasında; "1-Kurum kazancının tespitinde aşağıdaki indirimlerin yapılması kabul edilemez."

a-…

b-…

c- "Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar" ifadesine yer verilmiştir.

Hem başlıkta hem de metinde bahse konu husus "indirimler"dir.

Oysa KDV Kanunu'nun 30/d bendinde, "Gelir ve kurumlar vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen "giderler"  dolayısıyla ödenen katma değer vergisi, ifadesi mevcuttur.

"İndirim" ve "gider" teknik olarak iki ayrı kavramdır. Kanun koyucu bu iki kavramı karıştırmamaktadır. Dolayısıyla, bu iki ayrı teknik kavrama aynıymış muamelesi yapmak kanun koyucu yerine geçmek, yorumda açık olan tarzı dikkate almamaktır.

Aslında bu sorun geçmişte çözülmüştü

Örtülü kazanç dağıtımı müessesi bir vergi güvenlik müessesesidir. Tıpkı hayat standardı, ortalama kar haddi, asgari gayri safi hasılat esası müesseselerinde olduğu gibi. Bu müesseselerle ilgili olarak da zamanında KDV konusu tartışma konusu olmuş ve Danıştay müstekar hale gelen kararlarında bu konuyu çözmüştü. Örtülü kazanç dağıtımı / Transfer fiyatlaması incelemelerinin giderek yoğunlaştığı bu dönemde geçmişte kalmış sorunları tekrar gündeme getirmek yerine konunun kendisini tartışmaya yoğunlaşmakta fayda olduğu görüşündeyiz. Daha önce bir kısım incelemelerle ilgili verilen az sayıda kararın konuya emsal teşkil etmekten uzak olduğunu düşünmekteyiz. Dünya uygulamalarına da baktığımızda Dünya üzerinde hiçbir ülkenin böylesi bir durumda konuyu KDV ile ilişkilendirmediği de görülecektir.

Bir Ramazan fıkrası...

Günün sözü :  ''Bazen bir araba dolusu laf yerine iki rakam aynı şeyi söyler.''

Erzurumlu harmanını kaldırmış, ekinini kurutuyormuş.

Öğleden sonra gökyüzü kararmaya başlamış.

"Allah'ım, ne olirsen ekinim gurumadan yağmurunu yağdırma! "

"Allah'ım, birkaç gün daha yağmurunu yağdırma, ne olirsen" diye dualar edip durmuş.

Ekini kurudu kuruyacak.

Akşamüzeri, son yarım saatte bir yağmur bir boran. Tüm ekini çürümüş.

O hırsla eve gelmiş, Bir de bakmış ki; eşeği de yıldırım çarpmış.

Bu olay Erzurumlunun içine oturmuş ama bir şey de yapamamış.

Zaman geçmiş, Ramazan ayı gelmiş. İlk gün niyetlenmiş Erzurumlu.  İftara tam yarım saat kala, bir sigara çıkartıp yakmış.  

İlk nefesini şöyle bir güzelce çekmiş ve gökyüzüne bakarak üflemiş.

 "Nasıl? illet oliysen şimdi değil mi?" demiş ve eklemiş:

  "Ölen eşşeği de gurbana saymazsam şerefsizim...

Değerli Dünya okurlarının ramazan bayramlarını kutlar saygılar sunarım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar