Gümrük ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi
Mülkiyetin kamuya geçirilmesi konusunda idare ile şirketler arasında sorunlar yaşanıyor. 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 11 ve 12'nci Maddesinde tanımlanan fiillerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235'inci maddesine aktarılması sonucunda bu fiillere konu olan eşya ve taşıma araçlarının müsaderesinde iyi niyetli üçüncü şahısların elinde bulunan eşya ve taşıma araçlarına ait düzenlemenin eksik kaldığı söyleniyor. Bu durumu Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi Yusuf Yılmaz Gümrük Dünyası dergisinde ayrıntılı olarak işlemiş görünüyor. Gümrük Kanunu'nun 235/1-d maddesinde belirtilen eşyanın mülkiyeti iyi niyetli üçüncü şahıslara geçmişse ve bu kişiler eşyayı edinirken hukuki durumundan haberdar değillerse eşyalarının mülkiyetinin kamuya geçmemesi gerektiği savunuluyor.
Böyle bir durumda eşyanın mülkiyetinin kamuya geçememesinden kaynaklanan değer eksikliğinin tahsil edilmesinde, eşyayı hukuki durumunu bilerek ithal eden, bilerek alan ve bilerek satan kişilerin müteselsil olarak sorumlu tutulması gerektiği görüşü ortaya çıkıyor.
Çözüm önerileri olarak da;
Gümrük Kanunu madde 177-3. Tasfiye edilmesine karar verilen eşyanın bulunmaması (veya mülkiyetinin iyi niyetli üçüncü kişilere geçtiğinin anlaşılması) halinde, ithal eşyası için CIF, ihraç eşyası için FOB kıymeti ile bunlara ilişkin gümrük vergileri tutarları tahsil edilir. Şeklinde bir düzenleme öngörülüyor.
Bir başka öneri de; Gümrük Kanunu madde 177-3. Tasfiye edilmesine karar verilen eşyanın bulunamaması, mülkiyetinin iyi niyetli üçüncü kişilere geçtiğinin anlaşılması veya müsaderesinin başka bir surette imkansız olması halinde, ithal eşyası için CIF, ihraç eşyası için FOB kıymeti ile bunlara ilişkin gümrük vergileri tutarları tahsil edilir. Şeklindeki görüştür.
Keza; Gümrük Kanunu madde 177-3. Tasfiye edilmesine karar verilen eşyanın bulunmaması veya mülkiyetinin iyi niyetli üçüncü kişilere geçtiğinin anlaşılması halinde, ithal eşyası için CIF, ihraç eşyası için FOB kıymeti ile bunlara ilişkin gümrük vergileri tutarları 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 54'üncü maddesi hükümleri dikkate alınarak tahsil edilir. Görüşü de rağbet görebilir niteliktedir.
Bütün bu önerilerin, Kabahatler Kanunu madde 18/6- maddesinde belirtilen hükümle birlikte değerlendirilmesinde yarar bulunuyor. Çünkü; Kaim değerin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine de karar verilebilir. Eşyanın iyi niyetli üçüncü kişilerin mülkiyetine geçtiğinin anlaşılması halinde bu eşyanın müsadere edilememesi nedeniyle Kaim değerin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine de karar verilebilir. Düşüncesi de kayda değer görünüyor.
İdare ile şirketler arasındaki davaların azaltılması reel ekonomik kuralların doğru işletilmesinden geçtiğinin unutulmaması gerekiyor.