Gümrük ve hayvan hakları...
Bir ara, Anadolu Hayvan Hakları Federasyonu, Marmara Hayvan Hakları Federasyonu, Ege Hayvan Hakları Federasyonu Kurucu Kurulu, Hayvan Hakları Konfederasyonu Kurucular Kurulu’dan bir mail aldım. Seslerini herkese duyurmak istiyorlar. Çok da haklılar. Amaçları; kitlelere de ulaşarak destek sağlamak ve kamuoyu oluşturmak.
2004 Yılınca TBMM de kabul edilen Hayvanları Koruma Kanun’unun, özellikle hayvanlara yapılan işkence ve vahşeti suç saymaması, kabahat olarak tanımlaması nedeni ile yasadan beklenen iyileşmeler gerçekleşemediğini belirtiyorlar. Önemli şikayetlerden biri de; “…belediyelerin önemli bir kısmının hala daha zehirleyip saatlerce kıvrandırıp öldürüyor, vuruyor, yarı canlı gömüyor, bakım evleri denilen ilkel ölüm kamplarında açlıktan ölümlere mahkum ediyor. Kısırlaştırma yapmayı beceremeyen belediyeler, öldürmenin her türlüsünü bu hayvanlara reva görüyorlar” diye ifade ediliyor. Özellikle siyasilerden yasal düzenlemeler yapılması isteniyor. Bu düzenlemelerde dikkate alınması gereken noktaları şöyle sıralıyorlar; Hayvana vahşet ve işkence mevcut yasada “kabahat” olarak tanımlanıyor ve sadece para cezası veriliyor. Yasanın TCK kapsamına alınması, Belediyeler için yasal yaptırımlar getirilmesi, hayvanat bahçelerine yasaklama getirilmesi, Yunus parklarınının yasaklanması, sirklerin yasaklanması, hayvanlar üzerindeki deneylerin yasaklanması, Hayvanları Koruma Kanunu uygulama yetkisinin verildiği Hayvanları Koruma Kanunu’nun mevcut maddeleri de uygulanmasının sağlanması, sokaktaki hayvanların sayısının kontrol altına alınması, sayının kontrol altında alınması, kısırlaştırmanın seferberlik şeklinde yapılması, dövüşlere engel olunması, Okul müfredatlarına “merhamet ve hayvan sevgisi” konusunun ders olarak işlenecek şekilde konması. Bunların aynısıra, yurtdışından ithal edilen hayvanlar konusu var. Gümrük idaresi bunlar için tüm izinleri arıyor ama sonrasının takip etme konusunda ne yapılıyor bu konu muğlak. Özellikle kaçak girişler ile gümrük idareleri mücadele ediyor ama yakalanan hayvanların barındırılması için gümrüklü özel bir alanın olmaması büyük sorunlar yaratıyor. Geçmiş yıllarda sınır kapılarında yakalanan hayvanların telef oldukları da bir vakaadır.
Kaçak girişler konusunda azami dikkat gösterilmesi ve yakalanan hayvanların barınma yerleri ve yiyeceklerinin sağlanmasında yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor. Doğaya salınacak hayvanlar konusunda da düzenlemeler yapılmalıdır. Keza, kaçak üretimin durdurulmasında görev yapacak birimlere izleyecekleri yol ve yöntemler yazılı hale getirilmesi gerekiyor. Hayvan haklarını korumayı kendilerine görev edinmiş sivil toplum kuruluşlarına devlet desteklerinin verilmesinde ayrıca büyük yarar görmekteyim.