Gümrük ve gayri maddi hak kazançları
Gümrük idareleri, ithal edilen bir malla ilgili olarak dar mükelleflere yapılan royalty, lisans, patent, alameti farika, ticari marka, isim hakkı, know-how, vb. gayri maddi hakların satın alınması, temliki, kullanılması, kiralanması ve benzeri karşılığında yapılan ödemeleri oldukça önemsiyor.
Çünkü bunlar gümrük kıymetinin bir unsuru olarak değerlendiriliyor. Ancak,bu ödemeler brüt tutarlar üzerinden vergilendirilmesi konusunda tartışmalar bulunuyor. Konuyu Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi Kerim Çoban Gümrük ve Ticaret Dünyası Dergisi'nde çok iyi izah etmiş bulunuyor. Buna göre brüt kriteri esas alınması gerekiyor. Eğer, ödemeler net (net tutar) olarak yapılmış ise Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30/11. maddesine göre bürüte taşınması, brütleştirilmesi ve brütleştirilmiş miktarın gümrük kıymetine katılması gerekiyor. Vergilendirme de bu matraha göre yapılabiliyor.
Ödeme tutarının ithal anında belli olması durumunda, ithal eşyasının gümrük kıymetine dahil edilerek beyan edilmesi, ödeme tutarının ithalattan sonra belli olması durumunda ise Gümrük Yönetmeliği'nin 53 ve 150. maddeleri çerçevesinde istisnai kıymetle tamamlayıcı beyanda bulunularak gümrük kıymeti üzerinden alınan vergi ve resimlerin ödenmesi gerekiyor.
Ayrıca, gayri maddi hal sahibinin dar mükellef gerçek kişi olması halinde Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.maddesi kapsamında, dar mükellef kurum olması halinde ise Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30.maddesi kapsamında oluşacak stopajın muhtasar beyanname ile ilgili vergi dairesine beyan edilerek ödenmesi icap ediyor.
Dar mükelleflere yapılan gayri maddi hak ödemesinin Türkiye’de yapılan bir üretimle veya ithal eşyasının Türkiye’de çoğaltılması hakkıyla ilgili olması (İthal edilen bir malla ilgili olmaması) durumunda ise bürüt tutar üzerinden ilgili vergi dairesine muhtasar beyanname ve sorumlu sıfatıyla 2 nolu KDV beyannamesiyle beyanda bulunularak Stopaj ve KDV’nin ödenmesi gerekiyor. 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 30. maddesi gereği gümrük idaresine yapılacak beyanlarda TC. Merkez Bankası döviz satış kuru, vergi idaresine yapılacak beyanlarda ise ilgili mevzuat gereği Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınıyor.
Bu arada, Türkiye’de kesilen stopajların mukim ülke mükellefleri tarafından iade alınması veya mahsubu mümkün olabiliyor. Türkiye’deki mükellef, kestiği stopaja ilişkin bilgileri bağlı bulunduğu vergi dairesinden resmi yazı ekinde alır, gerekirse bunları ilgili ülke konsolosluğuna tasdik ettirir ve yurt dışındaki firmaya gönderir, yurt dışındaki gayri maddi hak sahibi firma bu belgeleri mukimi olduğu kendi ülkesinde ilgili vergi dairesine sunarak, ikili anlaşma (ÇVÖA) gereği ödeyeceği vergiden mahsup eder veya geri alabilir.