Gümrük ve dış ticaret dünyasında neler oluyor?

Fatih UZUN
Fatih UZUN Gümrük ve Dış Ticaret Dünyası [email protected]

Bildiğiniz üzere köşemizin ismi gümrük ve dış ticaret dünyası. Gümrük ve dış ticaret dünyasında aslında son dönemde gerek regülasyon gerek ise uygulama bazında oldukça yoğun bir gündem var. Son yazımdan bu yana aradan epey bir zaman geçtiğini biliyorum. O yüzden hiç vakit kaybetmeden gümrük ve dış ticaret dünyasındaki gelişmeleri ve değerlendirmelerimi belirtmeye başlayayım.

İhracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin uygulama uzatıldı

Dilerseniz gümrük ve dış ticaret dünyasındaki gelişmelere en son yapılan düzenlemeden başlayalım. 04.09.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) Tebliğ No: 2018-32/48 ile ihracat bedellerinin yurda getirilmesi yeniden zorunlu hale getirilmiş ve ilk etapta Tebliğin uygulanma süresi 6 ay olarak belirlenmişti.

Söz konusu Tebliğ yayımlandığında uygulama süresinin ekonomik konjonktüre bağlı olarak uzatılabileceğini pek çok platformda dile getirmiştim. Nitekim öyle de oldu ve 03.03.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yeni bir Tebliğ ile uygulama süresi 1 yıl olarak uzatıldı. Önümüzdeki Eylül ayına yakın bir tarihte bu konu özelinde tekrar yeni bir uzatma olup olmayacağını hep birlikte bekleyip göreceğiz.

Gümrükler artık yurtdışındaki ihracatçıyı da izleyecek

Geçtiğimiz günlerde Gümrükler Genel Müdürlüğü tarafından 2019/4 sayılı bir genelge yayımlandı. Genelgenin isminin  İthalatta İhracatçı Kayıt Sistemi (İİKS) olduğunu duyduğumda hem çok şaşırmış hem de çok sevinmiştim.

Gümrük ve dış ticaret dünyasının herhangi bir alanında çalışan profesyoneller çok iyi bilirler. Ülkemizde gümrük mevzuatına ilişkin denetim ve incelemeler yoğunlukla hep ithalat temelinde yürütülür. Zira ülkemiz ihracat dayalı bir kalkınma modeli benimsemiştir ve ihracat döviz kazandırıcı işlemdir.

Gümrükler Genel Müdürlüğü ithalatta yapacağı risk kriterlerine dayalı değerlendirmelerde artık sadece Türkiye’de yerleşik ithalatçıyı değil yurtdışından Türkiye’ye eşya satan ihracatçıyı da kayıt altına alacak ve izleyecek. Uygulamanın temel amacı, ithalat denetimlerinin etkinliği ve ülkemize ihracat yapan yurtdışındaki yabancı firmaların izlenebilirliğinin arttırılması. Sistemin işleyişi yurtdışındaki yabancı firmalara tekil bir numara verilmesi ve bunların sistemde kayıt altına alınması esasına dayanıyor.

Bu uygulamanın arka plandaki bir başka fonksiyonunun gümrük idaresinin yapacağı gümrük incelemelerinde ve denetimlerinde ortaya çıkan usulsüzlük ve hatalı gümrük işlemlerinin sadece ithalatçı bazında değil aynı zaman gönderici bazında da sınıflandırılmasının sağlanması olduğunu düşünüyorum.

Gümrük beyannamesinin 24 no.lu hanesindeki beyan

Geçtiğimiz ayın belki de en çok ses getiren konusu bu oldu gümrük ve dış ticaret dünyasında. Önceki yıllarda yazılan bir denetim raporuna istinaden gümrük idareleri ihracat beyannamelerinin 24 no.lu kutucuğunda sözleşme kodunun hatalı beyan edilmiş olduğu gerekçesiyle geçmiş dönemdeki ihracat beyannamelerine usulsüzlük cezası uygulamaya başladı. Hatta konu 18.02.2019 tarihli Dünya Gazete’sinde “18.2 milyon beyannameye ‘kod’ cezası!” başlıklı haberiyle de kendine yer buldu.

Kapsamın oldukça geniş olması ve milyonlarca ihracat beyannamesinin cezai müeyyide ile muhatap kalabileceğinden hareketle konu 5 gümrük müşavirliği derneği tarafından Cumhurbaşkanlığı Makamı’na da yazılan bir mektupla çözüm bulunması talebiyle iletildi.

Gümrük beyannamelerinin nasıl doldurulması gerektiğine ilişkin düzenlemeler Gümrük Yönetmeliği’nin 14 numaralı ekinde bulunan “Gümrük Beyannamesi Kullanma Talimatı’nda” yer alıyor. Bu talimatta gümrük beyannamesinin 24 no.lu kutucuğunun nasıl doldurulması gerektiği hakkında yazan tek açıklama “Ticari sözleşmelere ilişkin kod yazılır” şeklinde. Dolayısıyla hali hazırda gümrük idaresince bunun dışında hangi rejim veya gümrük işlemine ilişkin beyanda hangi sözleşme kodlarının yazılması gerektiğine dair açık bir regülasyon veya düzenleyici işlem oluşturulmamış görünüyor. Bu konu ile ilgili oluşturulmuş tek düzenleme 2014/1 sayılı Genelge gibi duruyor ancak o da sadece geçici ithalat ilişkin işlemlere yönelik düzenlenmiş durumda.

Bu nokta da belki de yapılacak en doğru uygulama gümrük idaresi tarafından belki de konunun bir an önce açık bir düzenleyici işlem ile açıklığa kavuşturulması ve bu regülasyonda hangi gümrük rejiminde hangi sözleşme kodlarının kullanılması gerektiğinin yükümlüler nezdinde herhangi bir kafa karışıklığına mahal vermeyecek şekilde hüküm altına alınması gibi duruyor. Ancak bu suretle ileride gerçekleşecek gümrük beyanlarında bu tarzdaki bir hatalı beyanın önüne geçilebilebileceği kanaatindeyim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar