Gümrük uygulamalarında eşya menşei avantaj sağlar

Hasan AKDOĞAN
Hasan AKDOĞAN GÜMRÜK VE DIŞ TİCARET hakdogan@akddenetim.com

Dünyada oluşan ticaret bölgeleri, ülkelerin oluşturdukları birlikler, tercihli anlaşmalar, dikkate alındığında, ithalat esnasında vergileme ve diğer kolaylıklardan yararlanma bakımından eşyanın menşei büyük önem taşıyor. Serbest bölgelerden yapılan ithalatta bile her türlü tedbirin alınacağı mevzuat konusu olabiliyor.

Avantajlar uygulanırken diğer açıdan da dış ticaret önlemleri bakımından bazı ülkeler dikkate alınıyor ve o ülkeler menşeili eşyalara kısıtlamalar ya da denetimler arttırılabiliyor.

Eşyanın menşei, bir eşyanın ülke kimliği olarak tanımlanabilir. Eşyanın menşeine göre gümrük uygulamaları yapılageliyor. Keza; dış ticaret kararlarında da bu kriter büyük önem taşıyor. Gümrük vergileri, kota, anti-damping, tarife kontenjanı, eşyanın tanımı (GTİP), vergi oranı, gibi alanlar menşe kavramı ile doğrudan ilişkili alanlar olarak görülüyor.

Menşeli ürünlerin ülkemize ithal edilmek istenilmesi halinde, gümrük idareleri, menşe ülke ismine göre ve uluslararası anlaşma hükümlerine göre ayrıcalıklı bir uygulama yapabiliyor. Yani tercihli tarifeler uygulanabiliyor. Gümrük mevzuatına göre aranılan belgelerin (Form A, fatura beyanı - menşe belgeleri) ibrazı halinde, sıfır veya anlaşma hükümlerine göre düşük vergi ödemek mümkün bulunuyor.

Dünyada oluşan ticaret bölgeleri, ülkelerin oluşturdukları birlikler, tercihli anlaşmalar, dikkate alındığında, ithalat esnasında vergileme ve diğer kolaylıklardan yararlanma bakımından eşyanın menşei büyük önem taşıyor. Serbest bölgelerden yapılan ithalatta bile her türlü tedbirin alınacağı mevzuat konusu olabiliyor.

Avantajlar uygulanırken diğer açıdan da dış ticaret önlemleri bakımından bazı ülkeler dikkate alınıyor ve o ülkeler menşeili eşyalara kısıtlamalar ya da denetimler arttırılabiliyor.

Peki, dış ticarette bu kadar önemli olan eşyanın menşei nasıl belirleniyor ona bakalım. Doğal olarak bazı kriterlere göre hareket edilmesi gerekiyor.

Eşyanın menşeinin belirlenmesinde iki temel kriter kullanılıyor.

Bunlardan birincisi; Tümüyle bir ülkede elde edilen veya üretilen eşya olup olmadığıdır. Bu tür eşya doğal olarak o ülke menşeli kabul edilir.

(Örnekleri şöyle belirtebiliriz; O ülkede, doğmuş ve yetiştirilmiş canlı hayvanlar, avcılık veya balıkçılıkla elde edilen ürünler, yetiştirilmiş canlı hayvanlardan elde edilen ürün-ler, hasat edilen ya da toplanan bitkiler ve bitkisel ürünler, çıkarılan mineral ürünler ve doğal olarak oluşan maddeler, deniz ürünlerinden kendi fabrika gemilerinin bordasında üretilen ürünler, işleme ve imalat işlemlerinden veya tüketimden sonra ortaya çıkan ve yalnızca kullanılıp atılmaya veya hammaddelerin geri kazanılmasına müsait atık ve hur-dalar)

İkinci kriter ise; eşyanın üretiminde iki ya da daha fazla ülkenin payı bulunduğunda uy-gulanabilecek dönüşüm kriterleridir. Bunlar da şöyle belirtiliyor: Malın gümrük tarifesi değişmelidir. Katma değer yaratılmış olmalıdır. İki aşamalı esaslı dönüşümden geçmelidir. Kullanılan tüm ithal girdilerin nihai ürünün gümrük tarifesinden başka tarifelerde yer almalıdır.

Menşe konusunda bu güne kadar, özellikle Uzakdoğu menşeli ürünlerin, uzunca bir süredir mercek altına alınmış olması neticesinde yapılan inceleme ve soruşturmalara dayalı olarak birçok firmanın adli makamlara sevk edildiği biliniyor. Eşya menşeinin farklı beyan edilmesi kaçınılan vergi ve resimlerin cezaları ile birlikte tahsil edilmesi gerekiyor. 

Öte yandan; İhracatçılarımızın, ihraç ettikleri ürünlerin gittiği ülke önem taşıyor. Bunun yanısıra, ihraç edilen ürünün bünyesinde kullanılan ürünlerin menşei de önem oluyor. Neticede, karşı ülke eşya menşeine göre işlem yapıyor. Örneğin; AB'ye ihraç ettiğimiz herhangi bir ürünün miktarı Türkiye üretiminden fazla ise, AB yetkilileri konu hakkında inceleme başlatabiliyor. Dolayısıyla, ithalatta ve ihracatta eşya menşeinin doğru olarak tespiti ve uygulanması, dış ticaretin ve gümrük uygulamalarının önemli bir konusu oluyor.

Menşe konusunda, mevzuat hükümlerine aykırı fiiller bakımından; 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve ilgili diğer kanun hükümlerinin uygulanacağını da unutmamak gerekiyor.

Netice olarak; Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği Sistemi'nden de yararlanılarak ithalat ve ihracata konu eşya menşei tespitlerinin doğru bir şekilde yapılması, dış ticaret ve gümrük uygulamaları bakımından arzulanan sonuçlara ulaşılmasını sağlayabilir. Yeter ki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı koordineli bir şekilde hareket edebilsin.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar