Güçteki sınır yumuşaktan serte kayıyor
“Komşunu sev ancak, bahçe duvarını yıkma” der G.Herbert. Güçteki sınır yumuşaktan serte kayıyor. Çin Norveç, ABD Çin’in karşılıklı yaptırımlarıyla yumuşak gücün etkinliği küresel gündemde yerini koruyor. Hafta sonu, Rusya Türkiye’ye bir yumuşak güç kullanımı gösterdi. Türkiye Rusya’nın tatil listesinden çıktı. 2017’de baz etkisi Rusya’dan döviz girişine yansıdı. Türkiye’nin en çok ziyaretçi artışı ikinci pazarımız Rusya girişlerinde yaşandı.
Yeni yılın üçüncü haftasına da sert başladık. Yurt içi gündem Suriye ile ilgili gelişmelere kilitlendi. TL günlük kayıplarda ikinci en sert düşüş yaşayan ülke para birimi oldu. Negatif ayrıştık. Jeopolitik gündem baskısı derinleşti. Dış ticaret açığını kapatan en önemli kalemimiz turizm bu yıl için en büyük desteğimiz olacaktı. Çünkü dış ticaretin ihracat ithalat denge tablosu bozuk. Dış ticaret, geçici rakamlar şeklinde olsa da, en güncelini Gümrük Bakanlığı’ndan takip olanağı sunar. 2017 Aralık sonuçları; ihracatta %8,59 (13 milyar 881 milyon dolar), ithalatta %27,68 (23 milyar 452 milyon dolar) ve açıkta %71,36 artışı (9 milyar 571 milyon dolar) ifade etmektedir. Karşılama oranında yıldan yıla sert değişim söz konusudur. Oran Aralık 2016 için %69,6 iken, Aralık 2017 için %59,2’e kadar gerilemiştir.
İkinci önemli başlığımız enflasyondur. TÜFE aylık beklenti gerçekleşme farkı, 2005-2018 döneminde irdelediğimde; dört zaman diliminde beklentilerden daha düşük gerçekleşmelerle karşılaştım. Bunlar 2008 Lehman krizi, 2011 Avrupa borç krizi, 2016 darbe girişimi ve öncesi olmuşlardır. Kriz koşullarının ortak özelliği, gerçekleşmelerin beklentiler altında sonuçlanmasıdır. 2018’in ilk çeyreğinde, beklentilerden %10-15 daha yüksek gerçekleşmelerden bahsedebiliyoruz. Ocak TCMB beklenti anketinden yola çıkarsak, aylık TÜFE artışının 1.452-1.518 şeklinde ve yıllık TÜFE artışının da 10.50-10.98 şeklinde gerçekleşebileceğini söyleyebiliyoruz.
Küresel ekonomik ve siyasi güçler coğrafyamızda olabildiğine aktifler. Ekonomi ve siyaset bir kez daha iç içeler. Her şey üstümüze üstümüze geliyorsa, belki de biz ters gidiyor olabilir miyiz? Ne dersiniz?