Güçlü rezerv yapısı!
Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu 2023-2, Başkan Şahap Kavcıoğlu tarafından kamuoyuna açıklandı. Başta küresel ekonomi ile ilgili değerlendirmeler var. Özetin özeti, küresel ekonominin bankacılık, yüksek petrol fiyatı ve yüksek enflasyon gibi risklere rağmen büyüme eğiliminde olduğu anlatılmış.
Bu Türkiye ekonomisi açısından olumlu bir gelişme. Gelelim içeriye… Uygulanan ‘güçlü politika çerçevesi’nin olumlu katkıları yatırım, istihdam, üretim ve ihracat gelişmelerinde kendini gösteriyormuş. Türkiye ekonomisi küresel ölçekte en yüksek büyüyen ekonomiler arasındaymış.
Büyümede katma değer artışının katkısı kendisini göstermiş. Hatta satın alma gücü paritesine göre kişi başı milli gelirde gelişmiş ülke seviyelerine yaklaşmış. Bu sonuçta enerji ve emtia fiyatlarındaki artışın olumsuz etkilerine rağmen, finansal kaynakların verimli kullanılması önemli etken olmuş. Sanayi üretiminde güçlenme sürmüş, depreme rağmen ocak şubat ortalamasında önceki çeyreğe göre çok sınırlı bir düşüş olmuş.
Afet sonrası üretimdeki kayıplar hızlı bir şekilde telafi ediliyor, ekonomi üretim odaklı olarak gelişiyor, sanayi üretimi orta-ileri ve yüksek teknoloji ile artıyormuş. Üretim yapısında patent, yerli marka, faydalı model ve tasarım başvurularının da gösterdiği üzere yeni bir dinamizm ortaya çıkmış. Makine teçhizat yatırımları artmış.
Küresel talebin toparlanmasıyla büyüme güçlü seyrini sürdürecekmiş. Deprem sonrası toparlanma gerek afet bölgesinde, gerek ülke genelinde hızlı bir şekilde gerçekleştiriliyormuş. Bölgede tüketim harcamaları eski seviyesini aşmış, üretim ve talep beklentileri artmış. İhracat da geçen dönemle paralel seyretmeye başlamış.
Deprem bölgesinde işgücü piyasası sağlıklı gelişimini sürdürmüş. 2022’nin ikinci yarısında iktisadi faaliyette dış talep kaynaklı ivme kaybına rağmen öngörülü faiz kararlarının etkisiyle istihdam artmış, işsizlik gerilemiş. Turizm gelirleri rekor kırmış, yeni rekor kıracak ve cari dengeye olumlu katkısı sürecekmiş. İhracat artacakmış, enerji fiyatlarındaki düşüş ithalat rakamlarına yansımış ve dış ticaret açığı gerileyecekmiş. Altın ithalatı dörtte bire düşmüş 2023’ün geri kalanında cari dengelenme güçlenecekmiş.
Yüksek teknoloji, enerji, yer altı zenginlikleri ve turizm yatırımlarının geri dönüşü ile 2030’a kadar 289 milyar dolar gelecekmiş. Enflasyon 43,7-72 puan düşmüş, biraz yavaş düşmüş, bu sapma et ve süt ürünlerinden kaynaklanmış. Ücret artışları, emeklilik düzenlemeleri ve kredilerdeki artış tüketimi azdırmış, konut piyasasında arz talep uyumsuzlukları da etkili olmuş.
Enflasyon petrol ve ana metal hariç yavaşlamış, bu beklentilere de yansımış. Faiz düşmüş, finansman maliyetleri düşmüş, KOBİ kredileri artmış, Firmaların döviz kredileri gerilemiş, ne yazık ki tüketici kredileri artmış, mevduat TL’ye dönmüş, gıda fiyatları ve enerji fiyatları da gerileyecekmiş.
Parasal istikrar daha da güçlenecekmiş. Enflasyon yıl sonunda yüzde 22,3, önümüzdeki yıl yüzde 8,8 olacakmış. Merkez Bankası’nın bu açıklamaları ile seçime giderken ekonomide hemen hemen hiçbir sorun olmadığı, başarı sağlayan bu politikaların kararlılıkla uygulanacağı ilan ediliyor.
Son olarak piyasanın tüm aktörlerine güven vermek açısından önem taşıyan, adeta bir müjde ile bitirelim. Önümüzdeki dönemde döviz piyasalarındaki oynaklıkların azalmasında da önemli bir çıpa vazifesi gören ‘güçlü rezerv yapısı’ da korunacakmış!