Güçlü olmak için şirket sınırlarının çok ötesinde düşünmeliyiz

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Hayatın bir bütün olduğuna inanan bir kişiyim, iş ve özel yaşamı hiçbir zaman ayrı düşünmedim. Etki yaratmak ve güçlü olmak için bulunduğumuz şirketlerin sınırlarının çok ötesinde düşünmeli ve yaşamalıyız. Etkimiz sadece çalıştığımız şirketle değil bulunduğumuz yaşam alanıyla, hatta onun ötesiyle çerçevelenmeli” diyor Selen Kocabaş.

“Yaşadığım hayat ve çalıştığım ortamlar beni ‘insan, teknoloji, dijital, kadın, yeni nesil’ konuları ile kuşattı” diyen Selen Kocabaş, “Kendimi anne, eş, evlat, dost; yaratmaya, üretmeye daima istekli, çevresindeki insanlarla iz bırakmaya gönüllü bir kadın olarak nitelendiriyorum” diye ifade ediyor.

28 yıllık iş tecrübesini, genç kadınlarla paylaşan, onlara el veren Kocabaş, teknoloji sektörüne ismini yazmış iş kadınlarından biri.

Kariyerine Koç Grubu’nda MT olarak başlayan Kocabaş, Arçelik, Marshall Boya ve Danone’de çeşitli yönetsel görevlerde bulundu. 2002’de Turkcell Genel Müdür Yardımcısı oldu. 13 yıl boyunca farklı Genel Müdür Yardımcılığı rollerini üstlendi. Şirketin dijital dönüşüm hikayesinde önemli bir rol oynadı.

Ekibiyle, Turkcell Teknoloji Zirvelerini, Anadolu’da Teknoloji Hamlelerini, Akıllı Şehir Projelerini kurguladı ve yönetti. Türkiye’nin en eski sivil toplum kuruluşu Peryön İnsan Yönetimi Derneği’nin ilk Kadın Başkanı oldu.

Bugün, YKKD ve Yeniden Biz Derneğinin Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi, Endeavour Danışma Kurulu üyesi ve mentorları arasında yer alıyor. Son

Kurucuları arasında yer aldı, ve Derneğin Eş Başkanlığını üstlendi. Şu anda MultinetUP ve Akiş GYO Bağımsız YK Üyesi, Simit Sarayı, Tay Grup ve Aydın Grup Danışman Yönetim Kurulu Üyesi ve Mentoro Platformu’nun ortağı konumunda.

2014 yılında Fortune Dergisinin 50 Güçlü İş Kadını listesinde 9.sırada yer alan Kocabaş, Türkiye’de güçlü kadın olmanın yollarını ve dijitalleşmenin iş dünyasında yaratacağı dönüşümü şöyle anlatıyor:

“Çok iş ve problem çözmek beni her zaman cezbetti”

“Benim hikayem aslında çalıştığım ortamlarda kadın mücadelesinden çok birey olarak yaptıklarım, ortaya koyduğum ya da koyamadıklarımla yoğruldu. Koç Grubu’na MT olarak girdiğimde babam büyük kurumsal bir grup sen Koç’dan emekli olursun diye düşünürken, birkaç sene sonra karşıma çıkan Marshall fırsatını değerlendirmek istediğimde herkes karşımdaydı. Marshall globalleşme yolculuğuna başlıyordu Akzo Nobel’e satılacaktı, hem öğrendiklerimi uygulayacak, hem de yazılacak hikayenin parçası olacaktım. Karar noktalarında yer alacaktım, bu motivasyonla yıllarca Dilovası’na gidip geldim. Karşıma Danonesa çıktığında şirketin kurulma sancıları, ortaklı yapısı, fabrikalar, farklı kültür ve işlerin harmonizasyonu gibi yapılacak çok işin ve problemin olması beni cezbetti. Bu süreç beni 30’lu yaşların başında Turkcell’de CEO pozisyonuna hazırlamış oldu.”

“Biz neye hazırsak o da bize hazırdır"

“Hayatın bir bütün olduğuna inanan bir kişiyim, iş ve özel yaşamı hiçbir zaman ayrı düşünmedim. Etki yaratmak ve güçlü olmak için bulunduğumuz şirketlerin sınırlarının çok ötesinde düşünmeli ve yaşamalıyız. Etkimiz sadece çalıştığımız şirketle değil bulunduğumuz yaşam alanıyla, hatta onun ötesiyle çerçevelenmeli. Benim felsefem, ‘Biz neye hazırsak o bize hazırdır zaten’ nedenle gücümüze, yaşadığımız ve yaşattığımız değerlerle sahip çıkalım.”

“Gönül ister ki, kadınlar gününü hiç kutlamayalım”

“Yönetim Kurulunda Kadın Derneği’nde konu, kadının ötesinde ‘çeşitlilik’. Kurumların sürdürülebilir başarısını sağlamak için Yönetim Kurullarının çeşitli ve tamamlayan görüş ve profilleri, cinsiyetleri bünyesinde barındırması şart. Kadın-erkek kadar, yeni dijital dünyada y jenerasyonu da artık YK’larda olmalı fikrindeyim. Ayrıca yönetim kurullarında kadın azlığı konusu bir arz konusu değil tamamen talep konusu. YK’ya hazır, bildiğimiz 400 üzerinde kadınımız var. Gönül ister ki öyle bir seviyeye gelelim, kadınlar gününü hiç kutlamayalım.”

Tek işverenli dünya ortadan kalkacak

“İnsanın her şeyin merkezinde olduğu dünyada ‘bireyler şirketlerde’ değil, ‘şirketlerle bireyler’ çalışıyor olacak. Tek işverenli dünya yavaş yavaş ortadan kalkacak. İnsan Kaynakları ve Pazarlama/ Müşteri Deneyimi departmanları tekilleşecek. Müşteri olarak insanın deneyimine odaklı tek fonksiyonlar olacak ve bu fonksiyonlar tüm paydaşların ihtiyaç ve deneyimlerine odaklanacak.”

Dönüşen yaşayacak, dönüşemeyen yok olacak

“Yeni nesil anlam arıyor, sahip olmaktansa erişmek istiyor, anı yaşamak ve mutlu olmak istiyor. Bunların ötesinde toplumsal fayda, sürdürülebilirlik, çevre, anlamlı yaşam alanı gibi kavramlar önümüzdeki 5-10 yılda hayatımızın içinde kendi değerleri ile çok daha fazla yer alacak. Bizler emanetçiyiz, Y jenerasyonu iş hayatında, Z giriyor, iki sene içinde çok daha fazla olacak. O nedenle emanetçi olduğumuz bilinciyle işlerimizi, iş yapış şekillerimizi, kültür ve yarattığımız değerleri masaya yeni nesil ve dijital dünya dinamikleri ile tekrar yatırmalıyız. Bu bir dijital süreç yönetimi değil, dijital pazarlama hiç değil, dijital süreç optimizasyonu da değil. Topyekün bir iş dönüşümü süreci. Dönüşen yaşayacak, dönüşemeyen yok olacak.

Mercedes-Benz Türk’te işe alım başvuru formlarından cinsiyet bilgisini çıkardık

Selen Kocabaş, Yönetim Kurulunda Kadın Sertifika ve Mentorluk Programı çerçevesinde Mercedes-Benz Türk 2.El Kamyon ve Otobüs Satış Direktörü Didem Daphne Özensel’e mentorluk yapıyor. Özelsel, bu sürecin faydalarını şöyle anlatıyor:

“YYKD’de bilgili, tecrübeli ve yetenekli muhteşem bir kadın yönetici topluluğu ile tanıştım. Bu birlik duygusunu bu yaşıma kadar yaşamamışım olduğumu hissettim. Şirketimizden üç direktör arkadaşım ile beraber bu programa katılıyoruz. Bu dönemde misyonlarımızdan birinin de kadınlar olarak başka kadınlara el vermek olduğunun daha fazla bilincindeyiz. Mentorluk programı dahilinde Selen Hanım’ın yönlendirmesiyle kendim ve şirketim için en doğru adımları atmaya gayret gösteriyorum. Bu doğrultuda yaklaşık 20 yıldan beri çalıştığım ve son 7 senesinde direktör olarak görev aldığım Mercedes-Benz Türk Bayi Ağı ve İş Geliştirme Direktörlüğü’nden, 2. El Kamyon ve Otobüs Satış Direktörlüğü’ne geçiş yaptım. Bunun sonucunda satış, ciro ve karlılık hedefleri doğrultusunda şirket neticesine direkt etki eden, dinamik ve yoğun bir tempoya adım attım. Selen Hanım’ın bana verdiği destek ve motivasyon olmasaydı sanıyorum ekonomik anlamda zorlu geçen bu süreçte satış ve pazarlama gibi iddialı hedeflerin bulunduğu bir alana girme noktasında tereddüt ederdim. Erkek egemen iş hayatında kadınların birbirlerine destek olmalarını çok önemsiyorum. Kadınların ve erkeklerin güçlü özellikleri diğer bir deyişle kuvvetli kasları farklıdır. Kadınların güçlü kasları olan empati ve konuları farklı bakış açılarıyla değerlendirme özelliklerinin kadın erkek sayısının dengeli olması durumunda şirketleri daha etkin ve daha doğru kararlar alan bir yapıya kavuşturacağına inanıyorum. Şirketimizin de, iş hayatında kadınların desteklenmesi konusunda özel bir çabası bulunuyor. Mercedes-Benz Türk bünyesinde kadın çalışan oranının artırılması için pozitif ayrımcılık uyguluyoruz. Daimler’in ‘Küresel Çeşitlilik Komitesi’nde Mercedes- Benz Türk’ten de temsilcilerimiz mevcut. Bir diğer örnek olarak da; işe alım süreçlerimizde başvuru formlarından cinsiyet bilgisini çıkardık.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar