Gübrede 800 milyon liralık takip kavgası
Çiftçilerin tarımsal üretimde verimliliği artırmak amacıyla kullandığı en önemli girdilerden biri olan gübrede 800 milyon liralık “takip” kavgası yaşanıyor. El yapımı patlayıcılarda kullanılmasını önlemek amacıyla nitratlı gübrelerin üretimi ve satışı 2016 yılında önce yasaklandı. Daha sonra reçeteli satışa geçilerek, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, valilikler ve hatta muhtarların denetiminde bu gübrelerin tarlaya atılması kabul edildi.
Kalıcı çözüm için, Gübre Takip Sistemi ile üretimden tarlaya kadar olan sürecin takip edilmesi amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 6 Nisan 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Piyasaya Arz Edilen Gübrelerin İzlenmesine Yönelik Tebliğ” 1 Ocak 2018 itibariyle uygulamaya konuldu.
Bu sistemle gübrenin içerisine konulan DNA ve çuvalın üzerine yapıştırılan DNA Barkod ve karekod uygulaması ile üretimden son tüketiciye kadar gübrenin takibi sağlanıyor. Ayrıca sadece nitratlı gübrelerde değil organik, organamineral gübrelerde dahil tüm gübre çeşitlerinde uygulanıyor. Gübre üreticileri ve ithalatçıları, nitratlı gübrelerin takibi için getirilen bu sistemin tüm gübrelerde uygulanmasına yıllık 800 milyon lira ek maliyet getireceğini iddia ederek karşı çıkıyor. Sistemi uygulayan Duygu Havacılık firmasının yetkilileri ise yıllık maliyetin 80-90 milyon lira olduğunu belirterek, gübre firmalarından bazılarının kayıt sistemine girmemek için maliyeti yüksek gösterdiğini iddia ediyor.
Geçen hafta iki tarafla da önemli görüşmeler yaptık. Gübre Takip Sistemi’nin tüm gübrelerde uygulanmasına karşı çıkan Gübre Üreticileri, İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güneş ile telefonla görüştük. Görüşlerini ayrıntılı olarak bize gönderdi. Ankara Temsilcimiz Ferit Barış Parlak ile sistemi uygulayan Duygu Havacılık firmasının üst düzey yöneticileri ile de Ankara’da görüştük.
‘Nitratlı gübreler takip edilsin’
Gübre Üreticileri, İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Başkanı Metin Güneş, sistemi uygulayan firmanın “Yerli ve Milli Gübre Takip Sistemi verimliliği artıracak”, “Gübre Takip Sisteminde merdiven altı direnci” başlıklı iki sayfalık çalışmanın sektörü rencide ettiğini belirterek, el yapımı patlayıcılarda kullanılan nitratlı gübrelerin takip sistemine karşı olmadıklarını ancak tüm gübrelerde bu sistemin uygulanmasının sektöre ciddi ek maliyetler getireceğini ve bunun da çiftçiye, üretime olumsuz etkileyeceğini iddia ediyor.
Duygu Havacılık firması yetkilileri, gübre takip sisteminin el yapımı patlayıcılarda kullanılan gübrelerin takibi için değil, aynı zamanda sektörde tağşişin önlenmesi, kayıt dışı uygulamalara son verilmesi ve çiftçinin ihtiyacından fazla gübre kullanılmasının önlenmesinin amaçlandığını belirterek, sistemin tarıma ve ülke ekonomisine sağlayacağı katkının maliyetin çok çok üzerinde olduğunu söylüyor.
‘Sistem firmaya çıkar sağlıyor’ iddiası
Gübre Üreticileri,İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güneş sistemin işleyişindeki sakıncaları şöyle ifade ediyor: “Biz Gübre Üreticileri, İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği (GUİD) olarak, ülkemizde bir canın her şeyden daha önemli olduğunun bilincinde ve el yapımı patlayıcı yapımında kullanılacak her ürünün her aşamada takip ve izlenmesinde devletimizin ve ülkemizin arkasında olduğumuzu, bu uğurda üzerimize düşen tüm sorumluluklarımızı yerine getirmeyi bir borç biliriz. Bu tebliğ kapsamında işlemler tek bir firmaya ihale edilmiş ve gübre sektörüne 700 ila 800 milyon lira yıllık bir ek külfet getirmiştir. İşin diğer en acı sonucu ise gübre takip sisteminin amacına hizmet etmemesidir. DNA barkod her bir çuval ürüne uygulanıyor ve her ambalaja bir de barkod yapıştırılıyor. Şu ana kadar sistemin kurulduğu firmalarla görüştüğümüzde her bir firmayı temsilen 1 DNA barkod verildiğini tespit ettik, yani DNA barkod sadece üretici firmayı temsil ediyor. Ambalaj üzerindeki barkod ise her çuvala ayrı bir numara vererek ambalajı kimliklendiriyor. Siz bir ürünü bulduğunuzda eğer ambalaj ya da çuvala ulaşamıyorsanız sadece üretici firmayı tespit edebiliyorsunuz, yani satış zincirini ve takip mekanizmasını bulamıyorsunuz. Böyle bir sistem için üstelik 700 ila 800 milyon TL arasında bir ek maliyete sebep olup bunu da çiftçinin ve firmaların üzerine yüklüyorsunuz. 10 yılda 8 milyar TL sadece istatistik toplamak için dünyanın en pahalı yöntemi ve bu maliyeti çiftçi ödeyecek.
Merdiven altı suçlamasına tepki
Gübre üreticilerinin merdiven altı firmalar olarak suçlanmasına tepki gösteren Güneş, “Merdiven altı diye nitelendirdikleri firmaların tamamı “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı” tarafından “Gübre Üretici Lisansı” sahibi olan firmalardır. Diğer yanlış yönlendirdikleri bir konu ise “Gübrede kayıp ve kaçak önlenecek” demeleridir, yine bu söylemleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nı töhmet altına sokmaktadır, zira gübrelerde tüm ithalat izinleri, ithalatçı belgesi, dağıtıcı kuruluş belgesi ve tesciller bakanlık tarafından verilmekte ve takibi mevcut sistemde yapılmaktadır. Ülkemizde gübre üretimi yapılmakta ancak bütün hammadde ve yardımcı maddeler ithalat yolu ile gelmektedir, ithal edilen tüm ürünlerde devletin gümrüklerinden kayıt altında ülkeye giriş yapmakta ve kayıp kaçak olması mümkün değildir. Firma bu tür açıklamalarla önümüzdeki 10 yılda alacağı 8 milyar TL’nin hesabını yapmakta” açıklamalarında bulundu.
‘Sistem kaldırılsın’ talebi
Amacına hizmet etmeyen Gübre Takip Sistemi’nin yürürlükten kaldırılmasını isteyen Güneş, bu uygulamanın devam etmesi durumunda hem içeride hem de ihraç ürünlerinde maliyetin artacağını ve rekabet gücünün azalacağını vurguladı. Güneş,”Yerli ve Milli Gübre Takip Sistemi” denilmesine rağmen barkodun ithal edildiğini iddia ederek, “Dernek olarak tekrar devlet büyüklerimizden amacına hizmet etmeyen bu uygulamanın kaldırılması ya da sadece el yapımı patlayıcılarda kullanılan ürünlerde uygulanması için yardım bekliyoruz. Çünkü bu sistem hem çiftçiyi mağdur edecek hem de gübre sektörünü rekabet etmekten uzaklaştırıp maliyet artışlarına sebep olacak” dedi.
625 bin ton gübreye DNA Barkod uygulandı
Duygu Havacılık yöneticileri ise, DNA’nın Ankara Üniversitesi’nde üretildiğini ve tamamen yerli olduğunu belirterek, Türkiye’deki 1300 gübre üreticisinden 300’ünün merdiven altı üretim yaptığını, toplamda 25 bin 700 tescilli ürün olmasına rağmen sadece 270’inin kullanıldığını, çalışan aktif 13 bin bayi olduğunu ve bugüne kadar 625 bin ton gübreye DNA Barkod uygulandığını ifade ediyor.
Özetle, Gübre Takip Sistemi daha çok tartışılacak. Belli ki sistemin artıları olduğu kadar eksik tarafları da var. Bilinçsiz gübre kullanımını ve tağşişi önlemek adına bir kayıt ve takip sisteminin olması gerekiyor. Fakat bu sistemin, üreticilere, çiftçilere ve dolayısıyla elde edilecek ürünlere maliyet olarak yansıması herkesi olumsuz etkileyecektir. Çiftçi zaten yüksek fiyatlardan şikayetçi. Mazot desteği artırılırken, gübre desteği dekar başına 4 lira ile sabitlendi. Gübre Takip Sistemi’nin de maliyeti çiftçiye yüklenirse üretim yapmak zorlaşır.
Gübre Takip Sistemi nedir?
Üretilerek veya ithal edilerek piyasaya arz edilen gübrelerin son kullanıcıya kadar takibinin sağlanmasına yönelik olarak, gübrelerin terör örgütlerince el yapımı patlayıcı yapımında kullanımına engel olmak,taklit ,tağşiş edilmesini önlemek suretiyle üreticinin ve tüketicinin korunmasını sağlamak, gübre üretim ve tüketimini güvenilir şekilde kayıt altına almak suretiyle çok daha sağlıklı gübre politikaları geliştirmek amacıyla kurulan sistemdir.