GSYH artışını piyasadaki daralma frenledi

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

Gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yılın ikinci çeyreğinde sabit fiyatlarla yüzde 3.5-4.0 arasında artması bekleniyordu. Biz de dün bu sütunlarda söz konusu oranların hangi gerekçelerle tahmin edildiğini irdeleyen bir yazı yazmıştık. Ancak, TÜİK tarafından açıklanan yüzde 1.9'luk oran, tam anlamıyla kötü bir sürpriz oldu, hatta denilebilir ki soğuk duş etkisi yaptı.

Yüzde 1.9, 2002 yılının ilk çeyreğinde yüzde 0.3 olan büyümeden sonraki en düşük hıza işaret ediyor. Yani, bu yılın ikinci çeyreğindeki oran, son yirmi beş çeyreğin en düşük oranı.

İkinci çeyrek için tahminlerin yüzde 3.5-4.0 arasında yoğunlaştığını belirttik. Peki, gerçekleşme bu tahminin neden çok gerisinde kaldı?

GSYH'yi oluşturan sektörlerin toplamındaki büyüme yüzde 3.2, ama sektörler toplamına eklenen vergi kalemindeki gerileme, GSYH'deki toplam büyümeyi yüzde 1.9'a çekti. Bu kalem, teknik tanımlamada "ürün üzerindeki vergiler" olarak geçen KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergileri gösteriyor. Vergi kalemi, cari fiyatlarla bile yüzde 2 gerilemiş durumda. Sabit fiyatlarla gerileme ise tam yüzde 6.9 düzeyinde. KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerde sabit fiyatlarla yüzde 6.9 gerileme olmasa ve bu kalemlerin GSYH'ye katkısı geçen yılki düzeyde kalsaydı, GSYH artışı yüzde 1.9 değil, yüzde 2.5 olacaktı. Ya da, piyasadaki durgunluk böylesine derinleşmese ve buna bağlı olarak vergi tahsilatında reel artışlar sağlanabilseydi, GSYH artışı yüzde 3 dolayında gerçekleşecekti. Yani, ikinci çeyrekteki büyümenin yüzde 3.5 dolayında olabileceği, yüzde 4'e çıkılmasının ise sürpriz sayılması gerektiği yolundaki tahminler bir anlamda doğrulanıyordu. Hesaba katılmayan ya da GSYH'ye böylesine etkide bulunacağı düşünülmeyen bir gerçek vardı; o da piyasadaki durgunluğun derinliği ve bunun dolaylı vergilere olan yansımasıydı. Zaten, sektörler toplamında yüzde 3.2 olan artış da, GSYH'deki yüzde 1.9'luk artışa vergideki gerileme yüzünden inildiğini ortaya koyuyordu.

Piyasadaki durgunluğun KDV ve ÖTV tahsilatına yansıması yüzünden, yıllar sonra dolaylı vergilerin payı yüzde 70'ten yüzde 65'lere inmiş, dolaysız vergilerin payı da yüzde 30'dan 35'e yükselmişti.

GSYH artışının tahmin edilen düzeyin çok altında kalmasında vergi kadar olmamakla birlikte tarımda tahmin dışı daralma yaşanması da etkili oldu. Tarımda kuraklık etkisinin bu yıl geçen yıldan daha az hissedileceği kanısı hakimdi ve geçtiğimiz günlerde Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan bitkisel üretime dönük tahminler de bunun işaretini veriyordu. Bu yüzden, ilk çeyrekte yüzde 2.6 olan tarım kesimindeki büyümenin, pek hızlı olmasa da ikinci çeyrekte de süreceği tahmin ediliyordu. Ancak, tam tersi oldu ve tarım, ikinci çeyrekte yüzde 3.5 daraldı. Eğer tarım kesimindeki ikinci çeyrek üretimi geçen yılki düzeyde kalsaydı, GSYH artışına 0.2 puanlık bir katkı söz konusu olacaktı. Tarımda, ikinci çeyrekteki büyüme ilk çeyrekteki kadar, yani yüzde 2.6 olsaydı, bu kez GSYH artışına katkı 0.5 puanı bulacaktı.

Dikkat edilirse, tek başına vergi ve tarım, GSYH artışını en az 1 puan aşağı çeken etki yapmış oldu.

Önümüzdeki süreçte bu kalemlerde nasıl gelişmeler olur ve GSYH'ye ne gibi yansımalar görülebilir? Ne yazık ki, çok umutlu olunacak bir tablonun varlığından söz etmek hiç kolay değil.

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar