Gözler merkez bankaları ve bilançolarda
Yeşim Sarışen / Yapı Kredi Yatırım
Küresel ekonominin ABD ve Çin öncülüğünde toparlanma sürecine girip girmeyeceğinin sorgulanması piyasalara destek olan ana konular olurken, global merkez bankalarının politika değişikliğine gitme olasılığı 2013 yılı için en büyük risk. ABD ve Çin'de açıklanan PMI endeksleri toparlanma sinyali verirken, Avrupa tarafında açıklanan PMI'lar dip görüntüsü çizmeye başladı. Önümüzdeki günlerde ABD'de borç limiti konusu başta olmak üzere kamu harcamaları kesintileri ile ilgili müzakereler ve Euro Bölgesi'nde bazı politik gelişmeler ise kısa vadeli riskler olarak ön planda.
Geçtiğimiz haftanın en önemli konusu ECB Başkanı Draghi'nin açıklamalarıydı. Draghi'nin ekonomiye yönelik olumlu değerlendirmeleriyle birlikte ECB'nin faizleri sabit tutma kararının oybirliği ile alındığını ifade etmesi hiçbir üyenin faiz indirimi talep etmediğine işaret etti ve Euro'ya destek oldu. Hatırlanacağı üzere bir önceki toplantıdaki Draghi'nin açıklamalarında faiz indiriminin de tartışıldığını ifade etmesi soru işareti yaratmıştı. Ancak ECB'nin beklemede kaldığı ve yılın birinci çeyreğindeki ABD'de borç tavanı görüşmeleri, İtalya'daki seçimler ve İspanya'nın yardım talebinde bulunmaması gibi riskleri de not edelim.
Japonya'da ise BOJ'un hükümetin istediği yüzde 2 enflasyon hedefini uygulayacağına ilişkin beklentilerin güçlenmesi ile birlikte, Japon Yeni zayıflama eğilimine devam ediyor. 21-22 Ocak'ta toplanacak olan BOJ'un daha fazla genişleme adımı atması bekleniyor.
Bu hafta FED Başkanı Bernanke'nin yapacağı konuşmanın ön planda olduğunu söyleyebiliriz. Bilindiği üzere enflasyon oranı yüzde 2,5'in üzerine çıkmadıkça ve işsizlik oranı yüzde 6,5'in altına gelmedikçe faiz oranlarını düşük seviyede tutmaya devam edeceğini söyleyen FED'in son açıklamaları, düşük faiz politikasının son tarihine yönelik soru işareti yaratmıştı. Bu doğrultuda Bernanke'nin vereceği mesajlar önemli. Ayrıca ABD'de istihdam rakamlarından gelecek sinyallerin de ön planda olmaya devam edeceğini not edelim. Buna paralel Chicago FED Başkanı Evans'ın parasal genişlemenin sona ermesi için istihdam rakamında aylık bazda 200.000 ve üzeri bir büyüme gerçekleşmesi gerektiğine ilişkin yorumları dikkat çekici.
Makro veri tarafında bu hafta ABD'de açıklanacak perakende satışlar, sanayi üretimi gibi aralık ayı rakamlarında mali uçurum endişelerinin etkisini görmeye devam edebiliriz. Avrupa tarafında ise İngiltere'de enflasyon, Euro Bölgesi sanayi üretimi, asyada Japonya makine siparişleri, Çin 4Ç büyüme rakamından gelecek sinyaller önemli. FED'in son tutanakları ile para politikasına yönelik oluşan soru işaretlerinin ardından ABD'de açıklanacak Beige Book'dan gelecek sinyaller de ön planda olabilir. Yurtiçinde ise işsizlik oranı ve güven endeksi rakamları açıklanıyor. Ayrıca bu hafta ABD'de banka bilançolarının endeksler üzerinde etkili olabilir.
Yazara Ait Diğer Yazılar
Tüm Yazılar