Gözler BES'in üzerindeyken....
2013 yılı başında yeni düzenleme Bireysel Emeklilik Sistemi'ne doping etkisi yapmıştı. Bütün gözler Bireysel Emeklilik Sistemi'ne çevrilmişti. Birçok tanıdığım bana ulaşıp sistem hakkında bilgi edinmeye çalışmıştı. Sistem baştan aşağı bir avantaj yumağı, fakat herkesin kafasında soru işaretleri var. Param ne kadar güvende? Devlet dediği gibi yüzde 25 devlet katkı payı tutarını hesaplara geçecek mi? Devlet katkısı ne kadar sürecek, vazgeçtim derse ne olacak? Şirketlere birşey olur mu? Şirketlere birşey olduğunda birikimlerime zarar gelir mi? Daha birçok soru işareti bu sisteme gireceklerin kafalarını kurcalıyordu.
Bu arada medyanin ilgisi de en üst seviyedeydi. Her gün medya da BES ile ilgili haberler çıkar olmuştu. Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan'ın sisteme desteğini de göz ardı etmemek gerekir. Neyse bu rüzgar ile sistem hızlı gelişimine start vermişti. Banka satış kanalı olmayan emeklilik ve hayat şirketlerinin bu yarışta geride kalacağı aşikarken sisteme yeni oyuncuların gireceği dedikodularını da her gün duyduk.
Tanıtıma ara verilmemeli
Bu seneyi bir planlama yılı olarak gören bazı şirketler yeni düzenleme ile komisyonlarının da düşmesinin etkisi ile tanıtım faaliyetlerine ara verdiler. Sigorta sektörünün "saman alevi" tanıtım ve reklam alışkanlıkları tekrar nüksetti. Büyükler banka üzerinden tanıtım çabalarının ne kadar doğru olduğu da tartışılır. Bankaların tüketici gözünde negatif etkisi olduğu bir gerçek. Sürekli üretilen kesinti kalemleri tüketici kesimin bankalara olan tepkisini gözardı etmek mümkün değil. Fakat bir dönem sadece banka kanalı olan BES şirketleri tanıtım yaptı.
Banka satış kanalı önemli
Banka satış kanalının emeklilik ve hayat sigortacılığına etkisi tartışılmaz. Bu dönemde Allianz, Yapı Kredi Emeklilik'i bünyesine katarak bir portföy ama daha önemlisi banka kanalı sahibi olarak "sektör içi rekabette ben de varım" dedi. Bu arada devlet katkısının gecikmesi, medya da "hesaplara geçmedi, gecikti, önümüzdeki ay geçecek" haberleri katılımcıları huzursuz etmeye yetti diyebiliriz. Neyse ki paralar hesaba geçti de sektör rahat bir nefes aldı.
Tedirgin olmamalıyız
Şimdi de Ergo Emeklilik ve Hayat'ın çalışmalarını dondurması haberi sisteme güveni ne kadar etkiler diye düşünmeye başlamadım değil. Ergo katılımcıların tüm hak ve menfaatlerinin korunacağına dair açıklaması yüreklere su serpti denilebilir. BES katılımcıları endişe etmemeli birikimleri Takasbank'ta devlet güvencesinde. Sürekliliği açısında da bakıldığında her katılımcının şirket değiştirme hakkı bulunuyor. Paniğe gerek yok özetle. Şirketler burada sadece bir aracı bunu unutmayalım.
Bireysel Emeklilik şirketleri katılımcılarının gözünde bir güven erozyonuna uğraşmaması açısından tanıtımlara kampanyalara devam edilmeli. Medyada da bu konuda haber yapacak arkadaşlarımıza da büyük sorumluluk düşüyor. Bu sistem katılımcıların olduğu kadar Türkiye Ekonomisi için de büyük önem taşıyor. Baştan olumsuz olaylar yaşansa da doğmadan ölmemesin için hep birlikte elimizden gelen herşeyi yapmalıyız diye düşünüyorum .