Göz ucuyla Güney Kore gezisi

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Densa firmasının Gunsan tersanelerinde inşa edilen yeni  tankeri 106 bin DWT’luk Alligatör isimli tankerinin teslim töreni için 4  günlük bir Güney Kore gezisine katıldım. Yazdığım haber bugün gazetede yer alıyor. Bu yazımda ise  kısa gezide Kore seyahatindegöz ucuyla edindiğim izlenimlerimi aktaracağım.

Adana’ya yıllar önce fabrika ziyaretleri için gitmiştim. Sanayi Odasında yönetici olan rahmetli Hacı Sabancı, SASA’yı da ziyaret edip, fabrikayı gezip, yöneticisi olan oğlu Ömer Sabancı ile de tanışmamı istemişti. SASA sentetik elyaf üretimi yapan teknik özelliği yüksek bir fabrikaydı, gidip gezdim. Gezi sırasında bana eşlik eden Ömer Sabancı yaptıkları üretimi coşkulu bir şekilde anlatıp, ekonomimizdeki yeriyle ilgili bilgiler verdi. Birkaç yıl sonra TÜSİAD Başkanı olan Ömer Sabancı ile ilişkimiz gelişip dostluğa dönüştü. TÜSİAD Başkanlığı sonrasında ise pek görüşmedik.

 Bir ay kadar önce beni arayıp Güney Kore'de teslim alacakları geminin törenine katılmam için birlikte seyahat davetinde  bulundu. Görüşmediğimiz dönemde felç geçirdiğimi elde baston hareket ettiğimi, kendilerine ağırlaştırarak engel olabileceğimi söyledim, önemli olmadığını belirtti. Katılmam söz konusu olunca bu kez oğlu Hacı Sabancı arayıp Güney Kore gezisi konusunda programla ilgili bilgi verdi. Geçen hafta dört günlük bu geziye katıldım.

Geminin Gunsan’daki töreniyle ilgili haber gazetede yeralıyor. Ben, bu geziyle ilgili izlenimlerimi de köşe yazımda sizlerle paylaşmak istedim:

-Kore’ye giderken 20 yıl önce gittiğim Seul’ün yoğun kent içi trafiği aklıma gelmişti. Bunda bir değişiklik olmadığını gördüm. Otobüsler için mavi çizgilerle ayrılan bölümü otomobiller hiç kullanmıyorlar. Sıkışıklık içinde kendi alanlarında yol almayı sürdürüyorlar.

-Trafikte çok az sayıda yabancı markalı araç var. Kore markaları Hyundai, KİA ve Daewoo’lar  ise bizim ülkemizdekilerden çok farklı ve çok  daha lüks. Mercedes ve Audilerle benzer albenili görüntüdeler.

-Geminin teslimi için 3 saatlik otobüs yolculuğu sırasında geçtiğimiz yerleşim merkezlerinin bütününde pirinç tarlaları kentlerle iç içeydi. Kentlerde çok yüksek birbiri içine geçmiş binalar ise bizim TOKİ konutlarını çağrıştırıyordu. Ayrıca, bütün kentlerin içinde ve çevreside Seul’deki gibi ormanlık alanlar yer alıyordu.

-Sohbetlerde Sabancı ve Hyundai ailelerinin önemli benzerlik taşıdığını  fark ettim. İki ailenin de yeni kuşak üyeleri, ana şirkette hissedarlıklarını sürdürererek, yada hisselerini satıp ayrılarak yeni iş alanlarına girip, hem ailenin iş yelpazesini genişletmişler, hem de ailenin servetini büyütmüşler.

-Gunsan’daki uzun süren tören bir Hyundai görevlisi tarafından büyük bir titizlik ve uyum içersinde dakik olarak yönetildi. Şirket yöneticilerine rağmen alanın tek hakimi o görevliydi. Komutlarıyla sürekli yapılacakları belirtip,, nereye gidilmesi gerektiğini söyleyerek  töreni bir orkestra şefi titizliğiyle yönetti.

-Tören sırasında geleneklere dayalı törenle ilgili olarak bizi Densa Genel Müdürü kaptan Cemil Gücüyener bilgilendirdi. Her yeni geminin denize indirilişi doğum olarak kabul edildiği için geleneksel olarak kadınlar tarafından yapılırmış. Bordoda içki şişesinin kırılması ise, müretebatın çok içki içtiğinde kavga çıkartmalarını önlemek için sembolik olarak içkinin denize dökülmesiymiş.

-Gezi sırasında Demet Sabancı Çetindoğan’ın TV’den ürün satışı konusunda işbirliği yaptığı Türkiye dahil birçok işbirlikleri olan TV’den ürün satış firması CJO firmasının Seul merkezindeki merkezini ve stüdyolarını ziyaret edip, CEO’su HARRI Hae-Sun Lee ve uzmanlarından bilgiler aldık. Ürünlenin hazırlanışı ve TV’de takdimleri için çekimlerini izledik. Demet Sabancı da Türkiye operasyonu hakkında bilgi verdi. Gördüklerim ve aldığım bilgiler, TV’den doğrudan satış olayıyla ilgili bendeki olumsuz düşünceyi değiştirdi. TV’den doğrudan satış olayının doğru şirketlerin elinde hızla gelişeceğini düşündüm.

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar