Göz ardı edilemeyecek değer: İnsan kaynağı

ALİ AKSOY - Emekli Havacılık Mühendisi

Dünya genelinde piyasa koşullarının yeniden yapılanmakta olduğu bu dönemde insan kaynağının değerinin bir kez daha takdir edilip ön plana alınması gerekir. Takdir edileceğine inandığım husus, özetle, en değerli yatırımın insana yapılanın olduğudur. Bir kurumu ve/veya toplumu güçlü kılabilecek olgular düşünüldüğünde en öne çıkanlardan biri de o kurumda ve/veya toplumda var olan insanların kendilerini değerli hissedebilmeleridir.

Bu yönde eğitimlerden, burslardan, sponsorluklardan, sivil toplum oluşumlarından ve benzeri birçok destekler ile faaliyetten söz etmek mümkündür. Bu kısa yazımda ben insanı “yeniden” kazanmaktan söz etmek istiyorum. Her birimizin çevremize ve çevremizdeki olgulara bakışımızda/yaklaşımımızda sadece iki seçenek görebiliyorum: Algılamak (empati kurabilmek) veya yargılamak.

İnsan faktörü tasarım, üretim, yönetim ve işletme faaliyetlerinde dikkate alınmakta, üzerinde kurallar ve çözümler geliştirilmektedir. Tüm kurumsal tedbirlere rağmen insan hata yapabilmektedir. İnsan faktöründe hatanın tespit edildiği anda başlayan sürece değinmek istiyorum.

Hata yapan insanı, tabiri caizse, harcamak kolaya kaçmaktır ve insan kaynağına verilebilecek en büyük ve geri dönülemez zarardır. Sadece hatayı yapana değil bulunduğu ortama ve yakın çevresine de hasar verebilecek bu yaklaşım artık doğru görülmemektedir.

Burada seçilecek yaklaşım hatayı yapanı bulunduğu çevreye “yeniden” kazanmak olmalıdır.

Yeniden kazanmak için eğitim, telkin, destek, yakın denetim, vb. Bir çok seçenek bulunmaktadır.

Toplumun /kuruluşun bir insanı yetiştirmek ve ihtiyaç duyulan kalifiye düzeyine yükseltmek için tükettiği kaynak(lar) dikkate alındığında, “yeniden” kazanmak ile toplumun/kuruluşun bu kaynaklarının heder edilmesi de önlenmiş olacaktır.