Göz açılınca, gerçekleri daha iyi görüyorsunuz…

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI [email protected]

Ekim ayının ilk haftasında bir dizi sağlık sorunu yaşadım. Önce kalp ve damar anjiyosu oldum ardından da katarakt ameliyatı oldum. Sağlık sorunumun çözüm sürecinde kalp ve damar anjiyosundan sorunsuz çıktım. Göz operasyonunda ise ilk önce sağlıkta Türk doktor ve sağlık personelinin gerek mesleki bilgilerinin mükemmelliğini gerekse yabancı menşeili tıbbi cihazları kullanmalarındaki yeteneklerine tanık olmanın heyecanını yaşadım. Ameliyat öncesi tetkiklerde kullanılan cihazların tamamının yabancı menşeili olması ülkemizin tıbbi cihazların üretiminde eksikliğimizin göstergesiydi.

Kısa bir bilgi vereyim.

Günümüzde katarakt ameliyatları iki yöntemle yapılıyor. Birincisi FAKO (fakoemülsifikasyon) adı verilen ve yüksek ultrasonik dalgaların kullanıldığı bir teknik. Ameliyatın başarısı ameliyathane ortamının güvenilirliğine, kullanılan malzemenin kalitesine ve tabiî ki cerrahın tecrübesine bağlı olarak değişebiliyor.

İkincisi ise femtosaniye lazer teknolojisi ile insan eli değmeden bilgisayar kontrollü ameliyat yöntemi... Miyop, hipermetrop, astigmat gibi kırma kusurlarının refraktif cerrahi ile tedavisinde kullanılan yeni bir lazer teknolojisi. Göz tetkiki yapılan cihazların ne işe yaradıklarını sizlerle paylaşmak için uzman Dr. Oya hanım ve Esra hemşireden isimlerini ve işlevlerini yazmalarını rica ettim. Bunları okuyunca tıp teknolojisinin geldiği aşamayı daha iyi anlayacaksınız.

Cihazlar ve işlevleri şöyle;

- Tonometre: Hava üflemeli göz tansiyonu cihazı

- Kornea topografi: Korneal topografi ve keratometrik cihazı, astigmatizma göz kırıcılık haritasını çıkaran cihaz.

- Önsegment fotoğrafı: Gözün ön bölümünün fotoğrafını çeken cihaz

- Foropter: biyomikroskopik göz muayenesi.

- OCT Göz tomografi: Retina anatomisinin çapraz kesitli görüntülerini sağlayabilen yeni bir görüntüleme cihazı.

- İOL master: Ameliyatta kullanılacak mercek numarasını belirleyen optik biyometri (zeıss ıol master) cihazı.

- Speküler mikroskopi: Korneal-endotel hücre sayma işlem.

- Fundus foto: Gözün arka kısmının fotoğraflayan cihaz.

Ameliyathanede ise şu cihazlar mevcut:

- Lumera ameliyat mikroskopu,

- Centurion cihazı: Göz cerrahisinde kataraktlı merceği çıkarmada kullanılıyor.

- Lensx Femtosaniye Laser: Miyop, hipermetrop, astigmat gibi kırma kusurlarının refraktif cerrahi ile tedavisinde kullanılan yeni bir lazer teknolojisi

Sağlıkta dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız!

Bu kadar önemli cihazı Türk doktorları, tedavide uluslararası alanda ses getirecek kadar başarıyla kullanması insana kıvanç veriyor. Ancak sağlık sektöründe bu dışa bağımlılıktan kurtulmak gerek. Çünkü Türkiye bu tür gelişmiş teknolojik cihazları üretecek alt yapıya sahip.

Bir de Türkiye’de ve dünyada sağlık sektörünün durumuna bakalım:

Tıbbi cihaz pazarı 2.6 milyar dolar. Bunun yüzde 85.1’i ithalat. Yılda 2 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiriliyor. Yerli üreticilerimiz ise daha çok ileri teknoloji gerektirmeyen, katma değeri düşük ürünlere yöneliyor. Bakım-onarım anlaşmaları, sarf malzeme ihtiyacı ve yazılım güncelleme masraflarıyla medikal cihazların maliyet yükü artıyor. Ülkemizde 2 milyon 414 bin 663’ü ithal olmak üzere toplam 6 milyon 90 bin 54 kayıtlı imal ve ithal ürün, 4 bin 588 imalatçı ve ithalatçı firma var. Sağlık Bakanlığı’nın 2017-2021 Tıbbi Cihaz Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı’na göre, dünyada tıbbi cihaz pazarının 363.8 milyar dolardan 2018’de 494.6 milyar dolara, 2019’da ise 513.5 milyar dolara yükseleceği öngörülüyor.

Tıbbi cihaz pazar payının yüzde 49’una ABD, yüzde 12’sine Japonya, Yüzde 11’ine Almanya sahip. Türkiye’nin bu pazardaki payı ise sadece yüzde 1. Dünyada 30 tıbbi cihaz firması pazarın yüzde 89’una sahipken, kalan yüzde 11’lik payı ise 27 bin firma paylaşıyor.

Doktorlarımız dünyayla yarışıyor
Uzun zamandan beri yaşadığım katarakt sorunundan sağlıkla kurtulabilmek için hangi yöntem, nerede ve hangi doktoru tercih edeceğim konusunda herkes gibi ben de araştırma yaptım. Bayındır İçerenköy Hastanesi’nden değerli göz doktorum Cüneyt Ocak’ın önerisi ile “Femtosaniye lazer” yöntemi ile tedavi olmayı tercih ettim..

Ve bu operasyonu Bayındır Ankara Kavaklıdere Hastanesi’nden Prof. Dr. Yonca Aydın Akova’nın yapmasına karar verdim. Prof. Dr. Yonca hoca ve ekibi Uzman Dr. Oya Dönmez ile Fatoş ve Esra hemşireler ileri teknolojiye sahip bu cihazları mükemmel kullanıyorlar. Yonca hoca ve ekibini tanıyınca burada ameliyat olma kararımın ne kadar doğru olduğunu anladım.

Yakın, orta ve uzak ile astigmat özelliği olan akıllı “Trifolkar-Torik” merceğin gözlerime uygulanması operasyonunu yapan Prof. Dr. Yonca Aydın Akova göz hastalıkları dalında Türkiye’nin önemli değerleri arasında.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1983 yılında mezun.

Uzmanlık eğitimini de burada tamamlamış. Eğitimi sırasında İngiltere¬ Londra'da Moorfields Eye Hospital'da bir yıl Kornea Bölümü’nde, uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra ise Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kornea Bölümü’nde çalışmış.

1991-1992’de TÜBİTAK bursuyla Johns Hopkins Üniversitesi Wilmer Eye Institute'da çalıştıktan sonra Başkent Üniversitesi’nde görev almış. Üniversitenin Anabilim Dalı Başkanlığından emekli olduktan sonra Bayındır Kavaklıdere Hastanesi’nde çalışmaya devam ediyor.

Bu değerli bilim kadını Prof. Dr. Yonca Aydın Akova’yı, Uzman Dr. Oya Dönmez’i, Anestezist Murat Pekşirin’i ve ameliyat ekibini tanımakla göz alanında çok önemli bir birikime sahip olduğumuzu gururla gördüm.

Bugün doktorlarımızın dünyanın diğer ülke doktorlarından daha başarılı olduklarını söylemek abartı olmaz.

Değerli okurlarımız hepinize sağlıklı bir hayat dilerken, beni sağlığıma kavuşturan Yonca hocaya ve değerli ekibine ve emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar