Gör, oku, anla…

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

Birçok kişide görülen, tam anlamıyla dikkat etmeme huyu, iş hayatında kişilere zor anlar yaşatabiliyor. Bunun ilginç bir sonucu ile geçtiğimiz günlerde karşılaştım. Varsayımlara ve tahminlere yol açmaması için olayı, olabildiğince genel tanımlamalarla aktarmaya çalışacağım.

İhracatçımız anlaşmaya vardığı yurt dışı alıcısı ile ilişkisini daha ileri seviyeye çekmek ve işlerini genişletmek için alıcının istediği vadeyi sağlamak amacıyla araştırma yapmış. Alacak tahsilat sigortası üzerinde karar kılmış. Türk Eximbank olanaklarını kullanmak için çalışma yapmışlar ve alıcı ile de anlaşma sağlanması üzerine bu ürünün kullanılarak, alıcıya vade verilmesini kararlaştırmışlar. Alıcı ile yapılan sözleşmeler çerçevesinde mallar yüklenerek ihracatlar gerçekleştirilmiş.

Bu süre içerisinde müşterinin, borçlarının bir kısmını geciktirdiği görülse de ilişkilerin bozulmaması ve sorunların devamlı görüşmelerle halledilmesi görüşü yönetimde ağır basmış.

Gel gün git gün paranın ödenmemesi yönetimde ciddi rahatsızlıkların kapısını aralamış. Müşteriyi sıkıştırmışlar, parayı ödesin diye o da bir ödeme planı önermiş. Bekle ki ödesin, önerilen planın arkası boş çıkmış. Daha sonra daha detaylı konuşmak için müşteriyi ziyarete gitmişler. O sırada da müşterinin katılımcı olarak bulunduğu fuarda da bir iki gün geçirmişler.

Müşterilerinin ciddi bir potansiyele sahip olduğunu ve çevresinin ne kadar geniş olduğu görmek onları hem olumlu düşünmeye ve hem de bu durumda neden bu para ödenmedi diye endişelenmelerine yol açmış. Biraz daha zaman geçmesine karşın para ödenmeyince, alacak tahsilat sigortasına başvurmak için karar almışlar.

İşte tam bu sırada Ex-Im Bank can acıtıcı cevabı vermiş “Sizin poliçeniz 360 gündü vadesi dolalı epey oldu.”

Buradan sonra on-line sayfaya geçebilirsiniz.

İşletmede ufak tertip bir kıyamet kopsa da yapacak bir şey olmadığı için bir süre sessiz kalmayı yeğlemişler. Bana sorulan, “Hocam bu işi nasıl çözeriz" olunca, hikâyelerinin geçmişini az çok bildiğim için müşteri ile çok kötüleşmemiş ilişkileri yeniden ısıtıp, bu işi dostane bir biçimde halletmenin çarelerine bakmalarını salık verdim. Tam o sırada müşteriden de yeni bir talep gelince, karşılıklı görüşmek üzere gelmesini istemelerini söyledim. İyi de oldu müşteri geldi, görüşmeler yapıldı, bekleyen borç ödemesi yeni takvime ve bunun ödenmesi sürecine bağlı olarak da yeni siparişlerin ödemeleri konuşuldu.

Umarım bu aşamadan sonra işler daha iyi gider.

Gelelim asıl soruna…

Can alıcı hatanın, alacak tahsilat sigortası poliçesinin vade gününün bilinmemesi olduğunu söyleyince, yetkilinin cevabı çok basit oldu “Ben nereden bileyim ki?” Ellerinde mevcut tüm poliçelerin tarihlerini bilen ve yenilemeleri yapan yetkili olarak neden bunu bilmediği sorusuna cevabı “Doğrusunu isterseniz bakmamıştım" oldu.

Buna benzer hatalara, akreditife belge hazırlayan personelde çok sık rastlıyoruz. Korunma kalkanı da “Amma onlar da çok detay koyuyorlar" oluyor. Hele bu hatalar sözleşmeler için yapılınca, riskin ne kadar büyüyebileceğini siz tahmin edin.

Bakmakla görmek, okumakla anlamak farklı işlerdir ve önemlidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019