Google: Temiz enerji yatırımları ekonomiye güç katıyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Arama motoru Google, bir süredir yenilenebilir enerji sektörü ile yakından ilgileniyor. Teknoloji devi geçtiğimiz nisan ayında ABD'nin Mojave çölünde geliştirilecek dünyanın en büyük solar kulesine 168 milyon dolar yatırım yapacağını açıkladı. Şirketin Avrupa'daki ilk yenilenebilir enerji yatırımı ise Berlin dışındaki bir solar enerji santraline olmuştu.

Oregon'daki Shepherds rüzgar çiftliğine 100 milyon dolar, ABD'nin Atlantik kıyısındaki rüzgar çiftliklerinin geliştirilmesi için 5 milyon dolar, yeni kurulan biokütle şirketi CoolPlanetBiofuels'a yapılan 8 milyon dolarlık yatırımlar da Google'a ait.

Peki Google'ın yenilenebilir enerji sektörüne yönelik ilgisi nereden kaynaklanıyor?

Google Temiz Enerji sözcüsü Parag Chokshi'ye göre, Google kurulduğu 1998 yılından bu yana enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konularına odaklanıyor. 2007 yılında "karbon nötr" olmayı başaran şirket, yenilenebilir enerji yatırımlarına da aynı yıl başladı.

Chokshi, "Temiz enerji ve sürdürülebilirliğin hem çevre hem de iş dünyası için yararlı olduğunu gördük ve kendi operasyonlarımızı ve veri merkezlerimizi mümkün olduğunca enerji verimli konuma getirdik" diyor. 

Google temiz enerjisi sadece operasyonları ve veri merkezlerine dahil etmekle kalmayıp, aynı zamanda çok sayıda faaliyetini de "yeşillendirmiş" durumda. Bunlardan birisi "RE" adı verilen "Yenilenebilir Enerji Kömürden Ucuz" girişimi. Google Earth, Google PowerMeter ve Google Maps, yeşil unsurların dahil edildiği diğer özellikler. Örneğin Google Maps, bir süredir bisiklet kullanılabilecek yolları; elektrikli otomobillerin şarj edilebileceği istasyonları gösteriyor. Google Finans'ta ise şirketlerin Karbon Saydamlık Projesi - CDP reytinglerine yer veriliyor.

Temiz enerji inovasyonları ekonomiyi güçlendiriyor

Google, sektöre yönelik araştırmalar da yayınlıyor. Google'ın son araştırmasına göre, temiz enerji teknolojilerine yönelik inovasyonlar ABD ekonomisinin her yıl 155 milyon dolar büyümesine yol açacağı gibi, 2030 yılına kadar 1.1 milyon yeni istihdam yaratabilecek. Google tarafından gerçekleştirilen araştırma, temiz enerji üretimi, elektrikli otomobiller, doğal gaz teknolojileri ve akıllı şebekeler dahil olmak üzere geniş bir yelpazeyi içeriyor. Rapora göre temiz enerji teknolojilerinde gerçekleştirilecek inovasyonlar hayat kalitemizi gerçek anlamda iyileştirebilecek. Yeni enerji teknolojilerinin gelişimi sadece ekonomiyi desteklemeyecek, fakat aynı zamanda ABD hanehalkı enerji harcamalarının yılda 942 dolar; petrol tüketiminin yılda 1.1 milyar varil; CO2 emisyonlarının ise 2030 yılında kadar yüzde 13 oranında azalmasını sağlayacak.

Google araştırmasında dikkat çekilen bir diğer unsur da, temiz enerji teknolojilerinin, hükümet politikaları tarafından desteklendiği takdirde daha etkili olacakları. Araştırmaya göre, teknolojik inovasyonlar temiz enerji politikaları ile desteklenirse, 2030 yılına kadar GSMH'nın her yıl 244 milyar dolar artması ve 1.9 milyon istihdam yaratılması mümkün olacak.

Biyoenerji kullanımı nükleerin iki katına çıktı

Yenilenebilir enerji yatırımları ile ilgilenen tek şirket Google değil. Neredeyse dünya genelindeki tüm büyük şirketler bu sektöre bir yerinden girmiş durumda. Bunun nedeni ise yenilenebilir enerjilerin hızla yükselişi. Fosil yakıtlar bugün küresel enerji talebinin yüzde 81'ini temsil etmeye devam etseler de, yenilenebilir enerjilerin payı hızla artmaya devam ediyor.

1990 yılından bu yana dünya genelinde yenilenebilir enerji arzı yüzde 42 oranında artış kaydetti. Bugün küresel enerji arzının yüzde 13'ünü yenilenebilir enerji kaynakları sağlıyor. Yenilenebilir enerji arzında Asya lider konumda bulunurken; Asya'yı Afrika ve Kuzey Amerika izliyor. Bu arada, yenilenebilir enerkji sektöründe önemli gelişmeler söz konusu.

Dünya Biyoenerji Birliği tarafından yayınlan rapora göre, küresel boyutta kullanılan biyoenerji, nükleer enerjinin iki katına ulaştı. Raporda, 2050 yılında küresel biyoenerji kullanımının bugüne oranla 20 ila 30 kat artış kaydedeceğine yer veriliyor. Yenilenebilir enerjiler bugün küresel enerji talebinin yüzde 13'ünü temsil ediyor. Bu oranın yüzde 10'unu biyoenerji temsil ederken, geri kalan yüzde 3'ünü hidro, rüzgar, jeotermal ve solar enerjiler oluşturuyor.

Çin, solar PV'de de fiyat baskısı yaşıyor

Son yıllarda Çin güneş enerjisinde izlenen dev büyüme potansiyeli dünya genelinden çok sayıda yabancı yatırımcıyı çekti. Lazard Capital'e göre, Çin solar sanayinin boyutu 2012'de 2 GW'a 2020'de ise 20 GW'a ulaşacak. Bunun yanı sıra, Çin PV sanayinin 10 milyar doların üzerinde yatırım çekerek, önümüzdeki üç yıl içinde dünyanın en büyük solar ekipman pazarlarından biri olması bekleniyor. Çin'in bu hızla, İspanya ve Almanya'yı bile geride bırakacağı tahmin ediliyor. Sektör analistlerine göre, Avrupa'nın hızını kaybetmesinin başlıca nedeni, finans krizinin ardından hükümetlerin güneş enerjisi sektörüne verdikleri desteği azaltmış olmaları. Fakat Çin'de de sektörün bu derece hızlı gelişmesi bazı sert kayalara çarpmadan mümkün görünmüyor.

Her sanayinin gelişimi, ek sanayilerin gelişimine olduğu kadar temel teknolojilerdeki küresel rekabet gücüne de bağlı. Dolayısıyla sadece üretim kapasitesini geliştirmek yeterli olmuyor. Ülke 2011'in ilk çeyreğinden itibaren satış ve fiyatlarda gerileme yaşıyor. Almanya, İspanya ve İtalya hükümetlerinin güneş enerjisine verdikleri destekleri azaltmış olmaları, talebin de önemli ölçüde gerilemesine neden oluyor. 2010 yılı sonunda 2.00-2.70 dolar/watt olan PV modül fiyatları, 2011'in ilk çeyreğinde 0.90 dolara gerilemiş durumda.

Fakat Çin'de de sektörün bu derece hızlı gelişmesi bazı sert kayalara çarpmadan mümkün görünmüyor. Her sanayinin gelişimi, yan sanayilerin gelişimine olduğu kadar temel teknolojilerdeki küresel rekabet gücüne de bağlı. Dolayısıyla sadece üretim kapasitesini geliştirmek yeterli olmuyor. Ülke 2011'in ilk çeyreğinden itibaren satış ve fiyatlarda gerileme yaşıyor. Almanya, İspanya ve İtalya hükümetlerinin güneş enerjisine verdikleri destekleri azaltmış olmaları, talebin de önemli ölçüde gerilemesine neden oluyor. 2010 yılı sonunda 2.00-2.70 dolar/watt olan PV modül fiyatları, 2011'in ilk çeyreğinde 0.90 dolara gerilemiş durumda. Sanayi oyuncuları, 2011 yılı içinde rekabetin daha da artacağını ifade ediyorlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar