Goldman Sachs ve Boston Consulting Group'a göre: Küresel ekonominin
Goldman Sachs ve Boston Consulting tarafından yayınlanan "The Power of the Purse" (Cüzdanın Gücü) isimli çalışma ve "Women Want More" isimli kitap aynı sonucu ortaya koyuyor: "Önümüzdeki beş yıl içinde küresel ekonomiyi canlandırması beklenen yükselen piyasa, Çin veya Hindistan değil, kadınlar olacak.
Dünyaca ünlü şair ve romancı Louis Aragon "Kadın erkeğin geleceği" demişti. Yıllar sonrasında dünyanın önde gelen bankalarından Goldman Sachs ve ABD'li danışmanlık şirketi Boston Consulting Group (BCG), Aragon'un bu sözünü şu şekilde değiştirdiler: "Ekonominin geleceği kadınların elinde."
Goldman Sachs ve Boston Consulting tarafından yayınlanan "The Power of the Purse" (Cüzdanın Gücü) başlıklı çalışma ve "Women Want More" isimli kitap aynı sonucu ortaya koyuyor: "Önümüzdeki beş yıl içinde küresel ekonomiyi canlandırması beklenen yükselen piyasa, Çin veya Hindistan değil, kadınlar olacak."
Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'den oluşan BRIC ülkeleri ile, Goldman Sachs'ın 2005 yılında geleceğe yönelik umut verici büyümeleri nedeniyle N-11 (Next Eleven - Gelecek 11) olarak deklare ettiği Bangladeş, Türkiye ve Vietnam'a odaklanan çalışmada, bu ülkelerdeki eğitim, istihdam, sağlık ve siyasi temsil alanlarındaki cinsiyet uçurumunun gitgide kapandığına dikkat çekiliyor.
Çalışmanın, 22 ülkede 12 bin kadın arasında gerçekleştirilen anket sonucunda gerçekleştiğini ifade eden Boston Consulting Group Ortağı Michael Silverstein, "Kadınlar ekonomik büyümenin en kuvvetli motoru olacaklar. Önümüzdeki beş yıl içinde kadınların geliri 13 trilyon dolardan 18 trilyon dolara ulaşacak. Çin ve Hindistan'ın 2014 yılına kadar toplam GSYIH artışının ise 2.8 trilyon dolar civarında olması bekleniyor. Dolayısıyla kadınların gelirlerindeki artış, Çin ve Hindistan'ın GSYİH'lerinin toplamını geride bırakacak" yorumlarında bulunuyor.
Silverstein dünya genelinde tüketim harcamalarının 20 trilyonunu kadınların kontrol ettiğini söylerken, bu rakamın 2014 yılında 28 milyar dolara ulaşacağını kaydediyor.
Araştırma, evlerdeki karar verme süreçlerinde de aslan payının kadınlara ait olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin ABD'de evde alınan kararların yüzde 73'ünü kadınlar belirliyor. Bu oran Çin'de yüzde 50 civarında. Kadınların daha fazla para kazanmaya başlaması, bu oranların daha da yükselmesine yol açacak.
Kadınlar, erkeklerden daha farklı harcayacaklar
Araştırma kadınların erkeklerden daha farklı alanlara para harcayacaklarını da ortaya koyuyor. Örneğin kadınlar daha az benzin, daha az alkol tüketecekler. Bunun yerine profesyonel hayatı destekleyen, ev yaşamını kolaylaştıran ürün ve hizmetlere daha fazla bütçe ayıracaklar. Öte yandan kadınların erkeklere oranla daha fazla tasarruf yaptıkları bir gerçek. Dolayısıyla önümüzdeki senelerde şirketlerin bu değişimleri dikkate almaları gerekecek. Silverstein bu noktada "her şeyi pembe üretme, ürünleri dişileştirme" gibi yanlışlara yer verilmemesi konusunda da uyarıda bulunuyor.
Cinsiyet eşitliğinde ilerleme ile küresel orta sınıfın büyümesi aynı zamana denk geldi
"BRIC ve N-11 ülkelerinde eğitim, istihdam, sağlık ve siyasi temsil alanlarındaki cinsiyet uçurumu gitgide daralıyor. Aynı zamanda, kadınlara karşı ayrımcılık içeren yasalar ve sosyal normlar da değişiyor. Bu unsurlar, kadınlara daha fazla karar verme gücü sağlıyor. Cinsiyet eşitliğinde ilerleme kaydedilmesi, 'küresel orta sınıf'ın hızla büyümesi ile aynı zamana denk geliyor. Bugün dünya genelinde 1.7 milyara ulaşan orta gelirli nüfusunun, 2030 yılında 3.6 milyara ulaşması bekleniyor. Bu nüfusun yüzde 85'i ise BRIC ve N-11 ülkelerinde yaşıyor. Kadınların harcama öncelikleri erkeklerden farklı. Kadınlar daha çok aile refahını iyileştirecek ürün ve hizmetleri tercih ediyorlar. Kadınlar karar verme sürecinde daha fazla güç sahibi olmaya başladıklarından, hane halkı harcamalarında da değişim yaşanacaktır.
Kadınların artan satın alma gücünden yararlanacak sektörlerin başında gıda, sağlık, eğitim, çocuk bakımı, dayanıklı ev eşyaları ve finans hizmetleri geliyor. Kadınların yönlendirdiği harcamalar, bireysel sermayenin gelişimini de destekleyecek. Bu da önümüzdeki yıllarda ekonomik büyümeye katkı sağlayacak. Yaşanacak ekonomik büyüme ise cinsiyet eşitliğini desteklemeye devam edecek" yorumlarına yer verilen "Cüzdanın Gücü" başlıklı araştırmanın dikkat çekici bazı noktaları şöyle:
- Önümüzdeki beş sene içinde, gelir artışı ve kadın-erkek eşitliğinde kaydedilen ilerlemenin etkilerini öncelikle Çin ve Rusya'da görmeyi bekliyoruz.
- 2015- 2025 yılları arasında, aynı dinamikler Çin, Endonezya ve Vietnam'da güçlenmeye devam edecek; Filipinler ve Hindistan'da gelişmeye başlayacak.
- 2025 sonrasında, Hindistan izlemesi en ilginç ülkelerden biri olacak. 2040 yılında Hindistan nüfusunun yüzde 90'ının 'orta sınıf" olacağını tahmin ediyoruz. Bu süreçte, kadınların tüketim dinamiği Endonezya'da da güçlü olacak.
- Kadınlar tarafından yönetilen ailelerin sayısı artıyor. Dünya genelinde hane halkı toplamının yüzde 20'si kadınlar tarafından yönetiliyor. Bu durum özellikle şehirlerde izleniyor.
- Çin'de gelir artışındaki hızlı büyüme, 2015 yılında toplam nüfusun yüzde 60'ının orta sınıf olacağını gösteriyor. Rusya'da nüfusun dörtte üçü orta sınıf ve 2015'te nüfusun yüzde 20'inden fazlasının geliri 30 bin doların üzerine çıkacak.
- N-11 ülkeleri arasında en yüksek orta sınıf oranı nüfusun yüzde 79'u ile Türkiye'ye ait. Türkiye'yi yüzde 70 ile İran, yüzde 61 ile Meksika izliyor. Bu oranların önümüzdeki beş yıl boyunca sabit kalması bekleniyor.
- Orta sınıfın toplam nüfus içindeki payının en hızlı büyüyeceği ülkeler, yılda yüzde 20 oranında büyüme ile Hindistan ve Vietnam olacak.