Goldilocks senaryosunu ne bozar?

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI [email protected]

Dünya piyasaları büyüme endişelerinin azalmasına rağmen enflasyon beklentilerinin düşük para politikasının genişleyici olduğu Goldilocks senaryosunu satın almaya devam ediyor. 

Çin’de sert iniş korkusunun rafa kalktığı, ABD ekonomisinin makul bir hızla büyüdüğü bu senaryoda en iyi performansı 2015 yılının en çok kaybettiren yatırım araçları olan emtialar  ve gelişmekte olan ülke varlıkları gösterdi. En kötü performans ise ABD dolarına ait.

Batı Texas petrol fiyatlarında dip noktaya göre yükseliş %70’e ulaştı.  Petrol fiyatlarındaki yükselişi iç dinamiklerle açıklamak kolay değil. ABD stokları rekor yüksek seviyelere yakın durumda. OPEC karteli fiilen işlevsizleşti.  İran’ın dünya pazarlarına ihracatını artırması bekleniyor.  Yükselişi destekleyen tek gelişme ABD üretiminin gerilemeye başlaması.  

Bit pazarına nur yağıyor. Risk algısının düzelmesi ve negatif faizler küresel sermayenin yeniden gelişmekte olan ülkelere yönelmesini sağladı.  Türkiye piyasaları da havanın olumluya dönmesinden en çok fayda sağlayan piyasalar arasında yer alıyor. 

Şubat ortasından beri hisse senedine 2 milyar, tahvile 2.1 milyar dolar toplamda 4.1 milyar dolar yabancı para girişi var. Yerel para cinsi getiride hisse senedi ve tahvil piyasalarında gelişmekte olan ülkeler liginde en iyi ilk üç piyasa arasında  yer alıyoruz.  

Piyasalardaki olumlu havayı ne bozabilir?  Geçtiğimiz yıllarda piyasalardaki yükselişi Fed’in para politikasını normalleştireceği endişesi tetiklemişti.  Söz konusu korku 2013 yılında  ABD tahvil faizi, 2015 yılında ise  güçlü dolar kanalıyla piyasaları vurmuştu. Her iki cephede de korkulanın tam tersi oldu. 

Fed’in varlık alımlarını bitirmesine ve faiz artırımına başlamasına rağmen 10 yıllık tahvil faizleri  2013 yılına göre 1,2 puan düşerek %1,8 seviyesinden işlem görüyor.  100 seviyesinin üzerini zorlayan  DXY dolar endeksi ise 94,5 seviyesine geriledi. 

Enflasyonun düşük kalmaya devam etmesi ve küresel riskler Fed’in faiz artırım döngüsüyle ilgili beklentileri sınırlayarak ABD tahvil faizlerinde ve dolarda aşağı yönlü bir seyri tetikledi.   Avrupa ve Japonya merkez bankalarının genişleyici para politikasına devam etmesi durumu değiştirmek için yeterli olmadı. 

Kısa vadede durum  değişir mi? Sanmıyoruz.  DXY dolar endeksinde son günlerde sınırlı bir yükseliş görüyoruz. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi’nin ekonomi ve enflasyon cephesinde aşağı yönlü riskleri vurgulamasıyla birlikte avro değer kaybederken dolar endeksi küresel olarak değer kazandı.

Önümüzdeki hafta yapılacak Fed toplantısı öncesinde dolardaki güçlenme ve faizlerde yükseliş devam edebilir.   Risk  iştahının aşırı iyileşmesinden rahatsız olan Fed yöneticileri toplantıda hafif şahin bir açıklama yapabilirler. 

Ancak FOMC açıklaması veya Başkan Yellen’in konuşmasında risk iştahında kalıcı bir bozulmaya yol açacak sert bir mesaj beklemiyoruz.  Dolayısıyla kısa vadede küresel piyasalardaki yükselişi tersine çevirecek   bir gelişme öngörmüyoruz. 

Bizi asıl endişelerin piyasalardaki fiyatlamaların olası riskleri göz ardı etmeye başlaması.  Değerlemelerin şişmesi bizi orta vadede Fed’in faiz artırmasından veya Çin’den gelebilecek olası şoklardan daha fazla tedirgin ediyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019