Göç veren bir kent Yozgat’ta Garanti Sohbeti
Garanti Anadolu Sohbetleri’ne giderken o kentle ilgili, daha önce gördüğüm bir kent ise bende bıraktığı izlenimi hatırlarım. Ardından kentle ilgili bilgi alacağım kaynaklara bakarım.Yozgat Garanti Anadolu Sohbeti öncesi de öyle yaptım.
Yozgat’a 15 yıl önce gitiğimde dönemin valisi kentte tek önemli yatırımcının Yimpaş olduğunu söylemiş, ardından eklemişti: “Ama onları da askerler sevmiyor”. Kentin belleğimde kalan görünümü de birkaç büyük Yimpaş yatırımının yer aldığı, yoksul bir Orta Anadolu kenti olmasıydı.
URAK 2009-2010 araştırmasında kentin 81 il arasında rekabetçilikte 69. sırada olması da bendeki eski imajının devam ettiğini gösteriyordu. Prof. Mortan’ın kent önderleriyle yaptığı Ortak Akıl Toplantısı Raporu’nda da kentin sürekli göç verdiği ve vermeye devam edeceği bilgisi Oran Ajansı verileriyle yer alıyordu. 2000 yılında 682 bin olan kentin nüfusu 2007 yılında 492 bine, 2011 yılında 465 bine gerilemişti. 2013 yılı sonu nüfusunun 430 bin olması beklenen kent nüfusu için 2018 projeksiyonu 366 bin 2023 yılı nüfusu 290 bine düşecek olarak tahmin ediliyordu. Kentin 14 ilçesinden 12’sinde nüfus gerilemesi sürüyordu.
Yozgat’a önceki gün gittiğimde, kentin yüzünün değiştiğini daha modern bir hal aldığını gördüm. Benim gibi yıllar önce gelmiş olan Asaf Hoca da ilk izlenim olarak benzer düşüncesini ortaya koydu.
Toplantının yapılacağı belediyenin Bilal Şahin Kültür Merkezi salonu tıka basa doluydu ve kenara ek sandalyeler yerleştirilmişti. Toplantıda dört konuşmacı vardı. Seçimleri ilin var olan imkanlarıyla atılım yapabileceği üç temel okonuyu, meyveciliği, hayvancılığı, termal turizmi ile makro ekonomik verileri anlatmak düşüncesiyle yapılmıştı.
Garanti Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, bankalarının genel yapısını ve Yozgat’ta topladıkları mevduatın yaklaşık iki katına ulaşan kredileri içersinde KOBİ kredilerinin ağırlığını ortaya koyan bilgiler verdi.
MEYED Genel Sekreteri Ebru Akdağ, dünyada meyve ve meyvesuyu pazarırıyla ilgili bilgiler verip, bu alanda Türkiye’nin önemli imkana sahip olduğunun altını çizdi, Yozgat’ın da meyvecilikte önemli imkana sahip olduğunu belirterek, Kadışehir ilçesindeki tersine göç başlatan Kabala köyündeki Deveci Havzası Meyvecilik Pojesi’nin öneminden söz etti. Akdağ, kamu-yerel hal ve işletici özel sektör kuruluşunun bir arada yürüttüğü projede 350’ye yakın çiftçinin tarla sınırlarını kaldırarak tek bir işletme altında meyve fidanları dikerek başlatıkları çalışmanın Yozgat’ın olduğu kadar Türkiye için de cok önemli olduğunu belirtti.
Tire Süt Kooreratifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, kooperatiflerinin üyeleri açısından kazanımlarını dile getirdi. Hem alımlarda, hem akaryakıt teminin de hem evleri için üyelerine sağladıkları kolaylıkları dile getirdi. Hükümetin kooperatifçiliği desteklemesi ile kayıtdışılığın önleneceğini, bakanlık denetiminin kolaylaşacağını, girdi maliyetlerinin düşeceğini öne sürdü. Kendi kooperatiflerinin 2 bin üreticiyi bir araya getirdiğini, 63 köyde kurdukları soğutma tanklarıyla, günde 160 ton süt topladıklarını, doğru üretim ve toplama nedeniyle sütlerini pazarlama sorunu olmadan daha pahalı satabildiklerini, 4 yıl okul sütü dağıttıklarını, ayrıca et işleme tesisi de kurduklarını anlattı.
Profesör Vecdet Tezcan, termal zenginliği olan Yozgat’ta bir fizik tedavi ve rehabilitazsyon hastanesi kurularak onun etrafında termal turizim tesislerinin yerleştirilmesini önerdi. Bu çalışmayı yaparken yurtiçinden ve yurtdışından sağlık turizmi için hasta gelebilmesi yolunda tarnıtımın önemine değindi.
Konuşmalar sonrasında Yozgatlılar bu üç alanda gelişme açısından önemli bilgiler aldıklarını, bunların yanında kenttin sanayi altyapısının da gelişmesiyle göçün önlenebileceğini belirttiler. Göçün, yaratıcı ve girişimci genç nüfusun kentten ayrılmasına neden olmasının yarattığı olumsuzluğun da toplantıda altı çizildi.