Global yönetici eğitimi ailede başlar

Hakan OKAY
Hakan OKAY Helikopter Bakışı [email protected]

Önceki yazımda, dünyada yeniden alevlenen ticaret savaşlarından söz etmiştim. Bu önemli değişime ayak uydurabilmek, hatta bu krizden fırsatlar yaratmak ve dünya ile rekabette avantaj sağlayabilmek için, Türkiye’nin devletten tutun, özel şirketlere, bireylerden öğrencilere kadar, bundan sonra neler yapması gerektiğini yazmaya devam edeceğimi belirtmiştim.

İlk atılacak adımların, girişimler, yatırımlar ve stratejik yol haritalarını iyi planlamak, uygulamak ve kontrol etmek olduğunu ve bunun için de dünya ekonomisini, politikasını, yatırım alanlarını, dış ticareti, pazarlamayı, markalaşmayı, inovasyonu, rekabet etmeyi bilen ve en önemlisi “Dünya Vatandaşı” olan yöneticileri yetiştirmemiz gerektiği konusunda hepimizin hem fikir olduğumuzu düşünüyorum.

İlk olarak aileden başlamak isterim. Takip eden yazılarımda ise öğrenciler, işletmeler ve devlet kurumları ile devam edeceğim.

“Bir insanı kalkındırmak isterseniz, dedelerini eğitmeniz gerekir” diye çok beylik bir söz vardır.

Gerçekten de “Gelişim psikolojisi ve psikoanaliz” alanlarında çalışmaları, özellikle insanların sosyal gelişim teorisi ile tanınan, "Kimlik bunalımı" kavramını ilk kullanan Psikolog Erik Erikson (1902-1994), “Davranışsal Psikoloji”nin ve “Analitik Psikoloji”nin kurucusu Psikiyatr Carl Gustav Jung (1875-1961) ve onunla birlikte “Derinlik Psikolojisi”nin diğer iki büyük kurucusu Nörolog Sigmund Freud (1856-1939) ve “Bireysel Psikoloji”nin kurucusu Psikiyatrist Alfred Adler (1870-1937) şu önemli tespiti ortaya atmışlardır: “Bir insanın karakterinin %70’i 9 yaşına kadar, kalan %30’u ise 13 yaşına kadar oluşumunu tamamlanmaktadır”. Bir insanın tüm yaşamını yönlendiren karakter, 13 yaşında kadar oluşmaktadır.

13 yaşından sonra insan karakterini değiştirmeniz çok zordur, ancak davranışlarını değiştirebilir veya şekillendirebilirsiniz.

Yani, bir çocuk ailede ne görüyorsa, ebeveynlerinden ne alıyorsa veya ilköğrenimde öğretmenlerinin davranışları, öğrettikleri ile ne kadar gelişiyorsa karakteri de ona göre şekillenmiş oluyor. O nedenle ilk terbiye, ilk öğretilenler, ilk alışkanlıklar ve ailede gördükleri son derece önemlidir.

Hatta aile içinde yaşanan stres, çatışmalar, gerginlikler veya benzeri davranışlar çocukların gelişiminde olumsuz yönde etki ederken, huzurlu, mutlu ve aile içindeki başarılı iletişim, olumlu gelişim sağlamaktadır. Tabii ki, benim uzmanlık alanım değil, ama çocuk büyüten bir baba olarak ve çevresinde çocuklarını yetiştiren onca ailelerdeki gözlemlerim sonucunda, -istisnalar dışında- genellikle çocukları ile yakın ve sağlıklı iletişim kuran ve çocuklarına küçük yaşta iyi terbiye veren, iyi örnek olan ailelerin çocuklarının da aynı şekilde hayata çok daha sağlam adımlar attıklarını görebiliyorum.

Alman toplumunun çok sistematik olduğunu ve çok disiplinli çalıştığı bilinir.

İki dünya savaşı kaybeden, neredeyse yerle bir olan fabrikaları ve binalarına rağmen Almanya, 1945 yılından sonra, nasıl tekrar dünyanın en büyük ekonomileri arasında ilk dört arasına girmeyi başarmış ve en gelişmiş ülkelerin başında yer almıştır? Aynı örneği Japonya için de verebiliriz.

Almanya ve Japonya’nın elde ettileri başarılarının ana sebebi, halklarının tüm yenilgilere rağmen sistematik ve çok çalışmak, disiplinli ve dürüst olmaktır, çünkü savaşı kaybeden insanlar, ya yok olmak, ya da çok çalışarak yeniden gelişebileceklerini biliyorlardı.

Ebeveynlerinin bu şekilde davrandığını gören çocukları da karakter olarak bu sistematiği ve disiplini almışlardır. Bu daha ileri yaşlarda da fark yaratan önemli bir karakteristik davranış olmuştur. Japonya için çok örnekleyemeyiz ama, çoğumuzun Almanya’da doğan ve büyüyen Türk tanıdıklarımız vardır. Bu insanların çocuk yaşlarda oturmuş karakterlerinin sayesinde, çok ileri yaşlarda bile davranışlarının, Türkiye’de doğup büyüyen insanlardan farklı olduğunu, daha disiplinli ve sistematik çalıştıklarını söylesem, sanırım abartmış olmam.

O halde, dünyaya “Global İnsanlar”, genel kültürü ve davranışları ile uluslararası iş etiketi taşıyacak insanlar yetiştirmek istiyorsak, iş önce aileden başlamak gerekmektedir.

Aklıma gelen Aile içi bazı davranışları buraya sıralıyorum, bunları yapmanız, bazılarını da yapmamanız özellikle 13 yaşına kadar olan çocuklarınızın karakterlerinin ve sonrasında da davranışlarının olumlu bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır:

• Çocuklarınızın önünde aranızda kavga etmeyiniz.
• Çocuklara ve onların önünde kimseye (beyaz yalan dahil) yalan söylemeyiniz.
• Dilenci bile sizden para istediğinde, cebinizde para olduğu halde çocuğunuzun önünde “Param yok” demeyiniz. Çocuk henüz neden para vermek istemediğinizi anlayamayacaktır. Onun yerine “Para veremeyeceğinizi” ifade etmek daha doğrudur. Nedenini de çocuğunuza açıklayınız.
• Çocuklarınıza bağırmayınız.
• Çocuklarınızın önünde kimseyle kavga etmeyiniz, ağız dalaşı yapmayınız.
• Çocukların önünde mutlaka trafik ve toplum kurallarına uyunuz. Siz kuralları çiğnerseniz, onu da ileride çiğneyeceğini biliniz. (Zaten çocukların önünde değil, bu kurallara yalnız iken de uyunuz.)
• Boş zamanınızı çocuklarınızla birlikte kitap okuyarak veya kültürel bir etkinliğe birlikte katılarak değerlendiriniz. Müze gezmek çocukların vizyonunu çok geliştirecektir.
• Çocuklarınıza haftalık plan yapmayı, ders çalışma saatlerine uymayı öğretiniz.
• Çocuklarınızın önünde başkaları hakkında olumsuz konuşmayınız, dedikodu yapmayınız.
• Çocuklarınıza görgü ve nezaket kurallarını öğretiniz.
• Çocuklarınıza bir veya iki konuda hobisinin olmasını ve bu konularda uzmanlaşmasını sağlayınız. Hobisi konusunda video izlemelerini veya kitap okumalarını sağlayınız.
• Çocuklara kendilerini ifade etmek için bir konuyu araştırıp, aile içinde anlatmasını isteyiniz. Bunu sistematik olarak her hafta yapabilirsiniz.
• Çocuklarınıza disiplinli ve sistematik çalışmanın önemini, ev ödevi yapmanın katacağı değeri, dürüst olmanın erdemini, insanları hiçbir ayırım yapmadan eşit görmeyi ve davranmayı mutlaka öğretiniz.
• Çocuklarınızın küçük yaşlardan itibaren bir yabancı dili öğrenmeleri için teşvik ediniz. Düzenli spor yapmalarını sağlayınız, hatta mümkünse birlikte yapınız.

Tabii bu listeye eklenecek çok konu vardır. İlk alıma gelenler bunlardır, siz de kendi listenizi oluşturabilirsiniz.

Gelecek yazımda öğrencilere yönelik önerilerimi sıralayacağım…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Müşteri intikamı 10 Haziran 2019
Müşteriyi tanımak 18 Mart 2019
Dijital izler 10 Mart 2019