Global piyasalarda risk iştahı düşük
Çarşamba günü ABD endekslerinde yaşanan sert düşüşün yarattığı hareket global anlamda başta Asya olmak üzere çoğu piyasa üzerinde zincir etkisi yaratarak genele yayıldı. Çin-ABD arasında dozu giderek artan ticaret savaşının yarattığı tedirginlik ilk planda etkili olmakta. ABD Başkanı Trump tarafından Fed konusunda getirilen eleştiriler de faktörler arasında sayılabilir.
Tabii Trump’ın Başkan Obama döneminde de Fed ona yardımcı olmak için faizleri çok düşük seviyede tutuyor şeklinde açıklamaları da bilinmekte. Fed’in Aralık ayında yapacağı toplantısında yeni bir faiz artırımı %70 ihtimal olarak değerlendirilirken, 2019 mart ayında aralık sonrasında bir artırım daha gelebileceğine dair beklentiler de %50 seviyesine yaklaşmakta. Uzakdoğu Asya piyasaları ABD’deki %3 düşüşün etkisiyle 1.5 yılın dip seviyelerine geriledi. Azalan risk iştahı ile beraber Japon Yeni ve İsviçre Frangı talebinin güvenli liman arayışı kapsamında arttığını görmekteyiz. ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin %3.26 seviyesine çıktıktan sonra geri çekilmesi de büyük ölçüde bu yüzden. Dolayısıyla gelişmekte olan ülke tahvillerinde de riskten kaçış eğiliminin geçerli olmayı sürdürmesini ve kar satışlarının devam etmesini bekleyebiliriz. ABD’de yaklaşan 3Ç bilanço sezonu öncesinde teknoloji sektöründe yaşanan kar satışları dikkat çekici. Başta Amazon, Alphabet, Netflix ve Apple olmak üzere son aylardaki sert yükselişin ardından gelen kar satışları endeksi aşağı çekmekte. Petrol fiyatlarında yaşanan yükseliş enerji sektörü üzerinde olumlu yansımakla beraber, yakın dönemde IMF ve Dünya Bankası tarafından global ekonomi için büyüme tahmininin aşağı revize edilmesi enerji fiyatlarındaki hareketi sınırlayacaktır. Gelişmekte olan piyasalarda para birimlerinde devam eden volatilite yılın son çeyreğinde de etkili olacak, ABD tahvil faizlerinde kısa vadeli zirve görülmeden varlık fiyatlarında anlamlı bir tepki yükselişi görülmesi zor gözüküyor.