Global piyasalarda heyecanlı bekleyiş!
ABD başkanlık seçimleri haftasına girerken piyasalarda belirsizlik oldukça yüksek. Bu belirsizliğin sebebi, seçim sonucuna göre uygulanacak politikaların piyasalar üzerindeki potansiyel etkileridir. İşte seçim öncesi piyasa görünümüne dair bazı önemli noktalar:
1ABD Hisse Senetleri ve Mega Teknoloji Hisseleri: Hisse senetleri piyasası, teknoloji sektöründeki “Mega 7” olarak adlandırılan büyük şirketler sayesinde ayakta kalmaya çalışıyor. Ancak seçim sonrası politikalar bu hisseleri yakından etkileyebilir.
2Enflasyon: Enflasyondaki düşüş ivme kaybetmiş durumda. Yapışkan enflasyonun etkileri gelecek verilere yansıyabilir, bu da enflasyonun istenilen hızda düşmemesi riskini doğuruyor.
3İstihdam Piyasası: İşsizlik oranı %4,1 seviyesinde. Fed’in yılsonu beklentisi %4,4. Bu seviyeye yaklaşıldıkça, piyasalarda risk algısı artabilir ve güvenli liman arayışı hızlanabilir.
4VIX (Korku Endeksi): Volatilite endeksi VIX, 28 seviyesine çıkarak piyasaların stresli bir dönemde olduğunu işaret ediyor. Seçim sonucuna bağlı olarak dalgalanmaların daha da artabileceği düşünülüyor, zira iki adayın politikaları zıtlık içeriyor ve belirsizliği artırıyor.
5Fed Faiz Politikası ve Tahvil Piyasası: Fed’in faiz indirimi sonrası tahvil piyasasında beklenenin aksine satışlar görülüyor. 10 yıllık ABD tahvil faizleri %4,38 seviyesine yükseldi. Bu tersine fiyatlama, tarihsel olarak nadir rastlanan bir durum olup piyasaların gelecekte ani dalgalanmalara açık olduğunu gösteriyor.
Daha önceki faiz indirim döngülerinde getiri eğrisinin tersine dönmesi maksimum 27 baz puanlık bir artışa işaret etmiş ve sonrasında Fed bir faiz indirimi yaptıktan sonra faiz indirimlerine ara vermek zorunda kalmıştı. Şimdi neredeyse bu terse dönüş 80 baz puanı aşmış vaziyette. Bu durum sürdürülebilir bir durum olmazken piyasalar bu durumu görmezden gelmekte.
Tahvildeki kaçış devam etmesi halinde
piyasalarda “Minsky Moment” dediğimiz borç veya döviz baskılarının tetiklediği uzun süren Pbüyüme döneminden sonra varlık fiyatlarında ani çöküş görülmesi durumunun yaşanması tetiklenebilir. Bu konuda Janet Yellen’in 2009 yılında söylediği bir tespiti hatırlatmakta fayda var.
“İyimserlik yüksek olduğunda ve yatırım için yeterli fon mevcut olduğunda, yatırımcılar Minsky spektrumunun güvenli hedge ucundan riskli spekülatif ve Ponzi ucuna doğru göç etme eğilimindedir” son dönem fiyatlamaları enflasyon ve faizlerde düşüşün sereceği fiyatlamasının iyimserliği ile spekülatif pozisyonların arttığını S&p500 ve Nasdaq tarafında tarihi çarpan ortalamalarının çok üzerinde fiyatlamalardan fiyatlandığını da hatırlatalım.
Piyasalardaki görüş ayrılıkları
Trump’ın ekonomik planı, vergi indirimleri ve ithalat tarifeleri düzenlemeleri, ileride enflasyonu ve borçlanmayı artırabilir endişelerini yaratmakta. Fed’in bağımsızlığına dair endişeler ve potansiyel lider değişiklikleri de gündeme gelmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Tahvil piyasası, bu tür riskleri hisse piyasasına göre daha erken fiyatlıyor. Seçim sonrası sonuçlara göre şekillenecek politikalara göre hisse ve tahvil piyasalarında önemli kırılmalar yaşanabilir. Piyasaların şu an fiyatlayamadığı belirsizlikler, seçim sonrası netlik kazandıkça daha somut etkileri görülmeye başlayacaktır.
Türkiye’ye etkileri
Trump’ın Seçilmesi Durumunda: Trump, Türkiye ile ilişkilere pragmatik bir yaklaşım benimseyebilir. Geçmişte uyguladığı düşük yaptırım politikası nedeniyle Türk piyasaları Trump’ın tekrar seçilmesini nispeten olumlu görebilir. Ancak, dış politika tarafında Türkiye’nin Rusya ve Orta Doğu’daki pozisyonları konusunda farklılıklar gündeme gelebilir.
ABD seçim sonuçları sonrası oluşacak belirsizlikler veya istikrarlı bir sonuç, küresel risk iştahını doğrudan etkileyecektir. Risk iştahının artması, Türkiye gibi gelişen piyasaların daha fazla yabancı sermaye çekmesine yardımcı olacaktır. Uzun zamandır beklediğimiz yabancı yatırımcı girişlerinin önü açılabilir. Ancak ABD’de siyasi belirsizlikler artarsa, küresel piyasalarda güvenli limanlara olan talep yükselmesi halinde, Türkiye’ye yönelik sermaye akışlarında beklenen girişlerin gecikmesine yol açacaktır.
Bu noktada ABD başkanlık seçim sonuçları, Türkiye için hem olumlu hem de olumsuz birçok potansiyel etkiyi beraberinde getirebilir. Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinde izleyeceği diplomatik yol, ABD’nin ekonomi ve dış politika adımlarıyla birlikte piyasalardaki oynaklığı belirleyici olacaktır.