Global piyasalar için kritik hafta
Özellikle bu hafta yapılacak Fed, Boj ve BoE toplantıları piyasaların ileriye yönelik beklentilerin şekillenmesinde çok önemli rol üstlenecekler. Son gelen iyimser veriler sonrasında Fed’in Eylül ayında bir faiz indirimine gideceği beklentisi piyasalarda geniş kabul görmüştü.
Ancak ABD iç siyasetinde yaşanan gelişmelerden sonra acaba Fed’in bu beklentileri bekle gör stratejine çevirecek mi yoksa faiz indirimine kapıyı aralayacak mı sorusu bu hafta netleşecek.
Trump suikast girişimi, Biden’ın Kamala Harris lehine adaylıktan çekilmesi başkanlık yarışının tekrardan kızışmasına neden oldu. Reuter/İpsos tarafından 22-23 Temmuz tarihli anket çalışmasına göre sürpriz şekilde Kamala Harris’in 2 puan farkla Trump’ın önüne geçtiğine yönelik anket sonucu açıklanması dikkat çekici oldu.
Kamala’nın kampanyasına yapılan bağışların tutarının bir haftada 200 milyon doları bulması ve Obama çiftinin destekleme açıklamaları Kamala’nın adaylığının kesinleşmesine yol açacak gelişmeler olarak görmekteyim. Böyle bir durumda Biden politikalarının devamı ve Fed’in mevcut politikalarını yürüteceğine yönelik algı oluşabilir. Bu da piyasa beklentisinin Fed’in eylül ayında faiz indirimi senaryosunu destekleyebilir.
Olası Trump seçilmesi durumunda ise, piyasaların beklentisi Kurumsal vergilerde indirim, yüksek bütçe açıkları, yüksek gümrük duvarlarına bağlı ticaret savaşları, zayıf ABD doları gibi beklentiler şekillenmekte. Bu senaryolara bağlı olarak da 2025 sonbaharında bu politikaların etkisiyle enflasyonun yeniden hortlayabileceği bunun da yüksek faizin devamlılığı anlamına geleceği senaryoları konuşulmakta.
Özellikle Ukrayna – Rusya savaşı sonrasında güçlü dolar senaryosu ile enflasyonla mücadele adına emtia fiyatlarını baskılamaya çalışmakta olsa da uygulanan ambargolar ve rezerv dondurmaları gibi nedenlerle dünya ticaretinde ki ve Merkez Bankaları bilançolarındaki doların ağırlığı gün geçtikçe azalmakta. 2001 yılında doların yabancı para rezervler içindeki payı %73’ken bugün bu oran %59’a kadar gerilemiş bulunmakta. Bakalım piyasalar hangi senaryoyu fiyatlamak isteyecek. Bu hafta netlik kazanmasını beklerim.
Fed sürprize mahal bırakmaz
Bilindiği üzere Fed atacağı adımlar öncesinde piyasayı yönlendirmeyi sever, sürprizlere mahal bırakmaz. O nedenle bu hafta yapılacak toplantı sonrasında açıklanacak metinde ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın basın toplantısında Eylül ayında bir faiz indirimine gidilecekse yönlendirici mesajların gelmesi beklenmeli.
Eğer gelmiyorsa piyasalar bu durumdan hoşlanmayabilir ve son dönemde başlayan düzeltme hareketi bilanço döneminde olmamıza rağmen derinleşerek devam etmesi beklenebilir. Bu hafta cuma günü kritik Tarım Dışı İstihdam, saatlik ücretler ve işsizlik oranları verileri açıklanacak. Bu verilerde de olası bir sapma piyasalar üzerinde etkili olması beklenebilir.
TDİ’da geçen ay 206 bin gelen rakam bu ay 185 bin gelmesi beklenmekte. ABD’de bu hafta açıklanacak olan Microsoft, Apple, Amazon ve Meta gibi teknoloji devlerinin bilançolarının teknoloji sektöründe başlayan düzeltme hareketini sonlandırıp sonlandırmayacağı önemli olacak. Bilindiği üzere temmuz başından beri teknoloji endeksi Nasdaq’taki düşüş derinleşerek devam etti. Geçen hafta açıklanan muhteşem 7’liden Tesla ve Alphabete bilançoları sonrasında Nasdaq’daki düşüş %6’yı bulmuştu.
BOJ’dan faiz artışı bekleniyor
Japonya tarafına gelirsek bu hafta zayıf Yen’den rahatsız olan BOJ’dan hem faiz artırımı hem de varlık alım programında azaltım açıklamaları gelmesi beklenmekte. BOJ bilanço büyüklüğü yaklaşık 754 trilyon Yen yani 4,9 trilyon USD kadar. Bu büyüklüğü Fed bilançosu GSYH rasyosuyla karşılaştırsak Fed’e göre 5 kat daha fazla olduğunu gözlemliyoruz.
Bu arada BOJ’un elinde tuttuğu devlet tahvillerinin büyüklüğü 3,8 trilyon dolar düzeyinde olduğunu belirtelim. Yani kabaca Japonya tahvil bono piyasasının %54’ü BOJ’un kontrolünde bulunmaktadır. Piyasa beklentileri aylık 3 trilyon yenlik bir azaltıma gidilmesi yönünde olduğunu belirtelim. Dolar / Yen paritesindeki oynaklık eylül ayında Liberal Democrat Party başkanlık seçimlerinin ana teması olması beklenmekte.
Bist100 endeksi tarafında da beklenti üstü Not artışına rağmen başlayan düzeltme hareketinin yurtdışı piyasalardan da etkilendiğini belirtelim. Geri çekilmeler yumuşak eğilimle 10.600/10.700 seviyesine kadar sürmesi beklenebilir. MB kararları ve TDI verisi piyasalara moral verebilirse önümüzdeki enflasyon verisi sonrası piyasalarda düzeltme hareketi bitti yönümüz yukarı döndü senaryolarını dillendirebiliriz.