Global, Londra’daki halka arzda 300 milyon sterlin hedefliyor
Malta’dan Singapur’a, İspanya’dan Karadağ’a 8 ülkede 14 kruvaziyer limanı yöneten Global Liman İşletmelerinin, Avrupa’nın finans merkezi Londra’ya yelken açacağı haberleri geçtiğimiz aylarda gündemdeydi. Ancak bu yılın ilk yarısında Londra Borsası’nda gerçekleşmesi beklenen işlemin tutarı bilinmiyordu. Bu miktarın 300 milyon sterlin civarında olacağı belirtiliyor. İngiliz basınında da yer bulan bilgilere göre, şirketin 700 milyon sterlin civarında değerlemesinin olacağı (3.2 milyar lira) ve bunun yaklaşık yüzde 40'ının halka arz ya da başka bir yöntemle satılacağı bildiriliyor. Bilindiği üzere, İstanbul merkezli Global Liman İşletmeleri’nin halka arz ile ilgili çalıştığı kurum dünya devi Goldman Sachs. Global Liman İşletmeleri’nin halka arzdan gelecek parayı finansal yapılanma, borç ödeme ve büyümeye bütçe olarak ayıracağı konuşuluyor.
Kruvaziyerde dünyanın en büyüğü
Global Akdeniz, Atlantik ve Asya-Pasifik’te güçlü bir yapıya sahip. Bu yapı Global’e dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi unvanını kazandırıyor.
2004 yılında kurulan Global, sahip olduğu limanlarda her yıl 3 binden fazla kruvaziyeri ağırlıyor. Bu da yaklaşık yıllık 7.5 milyonun üzerinde yolcuyu misafir etmek anlamına geliyor.
Akdeniz’deki pazar payını yüzde 25’e ulaştıran şirketin 89.2’sına Mehmet Kutman’ın şirketi Global Yatırım Holding sahip. Kasım 2015 itibariyle kalan yüzde 10.8 hisse ise Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (European Bank for Reconstruction and Development- EBRD) tarafından alındı.
Körfez Bölgesi’nde çiğ köfte zinciri kuracak
Kahveden lokuma kadar İngilizcede “Turkish” ile başlayan gıda ürünlerinin çoğunu elimizden birer birer kaybediyoruz. Osmanlı Ordusu’nun Viyana kapılarına dayanmasıyla tanıdı dünya Türk kahvesini. Dünyanın en köklü kahve markası Avusturyalı Julius Meinl, bu kuşatmanın izleriyle 1862’de kuruldu. Baklava için çırpınan Güney Kıbrıslı Rumlar, lokumu kendi ürünleri olduğunu iddia ederek 2007’de Avrupa Birliği’nde “tescil” savaşı verdi ve başarılı da oldu.
Dünyanın en büyük yoğurt üreticisi Danone’un öyküsü bu topraklarda başladı. ABD’deki Türk yoğurtçusu ise “Greek Yoghurt” yazarak milyarderler ligine girdi.
Almanya başta olmak üzere dünyanın her köşesinde Türkler birer- ikişer döner dükkanı açtı ama dünyanın en büyük döner zinciri Endonezya’dan çıktı. 33 yaşındaki Endonezyalı girişimci Hendy Setiono 3-5 yılda 1.200 şubeli Kebab Turki Baba Rafi’yi yarattı ve Asya’daki fastfood zincirlerinin korkulu rüyası oldu.
Rakıyı sormayın… O da dünya viski devinin elinde…
Kala kala çiğ köfte kaldı.
Birkaç yıla kalmaz onda da küresel bir yabancıyı görürsek şaşırmayın…
Size biraz pazar büyüklüğünden bahsedeyim; bana hak vereceksiniz…
Türkiye’de 30 bin çiğ köfteci bulunuyor. Onbinlerce insana ekmek kapısı. Dernekleri bile var. İstanbul Etsiz Çiğköfteciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Güzelaydın’ın verdiği bilgilere göre sektörün büyüklüğü 10 milyar lira civarında. Zincir halinde sektörde faaliyet gösteren firma sayısı 50’nin üzerinde. Bunlar arasında ilk kurulanlardan biri de Güzelaydın’ın 2000’li yılların başında açtığı Kahta Çiğköfte. Ortalama bir şubenin 10-20 bin lira ciro yaptığını dile getiriyor Güzelaydın.
“Suudi işadamıyla görüşüyoruz”
Zincir markaların cirosunun 7 milyar liraya ulaştığını anlatan Kahta Çiğköfte’nin Yönetim Kurulu Başkanı da olan Orhan Güzelaydın, “Bugün 25 ilde 310 şubeye ulaştık. 2017’de hedefimiz, 360 şubeye çıkmak” diyor.
Yurtdışında özellikle Ortadoğu’da çiğ köftenin markalaşamadığını kaydeden Güzelaydın, “Bu konuda biz ilk adımı atanlardan biri olmak istiyoruz. Acı kültürü olan ve bizlerle aynı tatları seven Ortadoğu’dan başlayacağız” diye anlatıyor. Körfez’in önde gelen bir yatırımcısıyla görüştüklerini ve yakın dönemde imzaların atılacağını belirten Güzelaydın, “Suudi Arabistan’ın önde gelen bir girişimcisiyle birlikte çalışmayı hedefliyoruz. Katar, Birleşik Arap Emirlikleri’nde şube açarak bölgede çiğ köfte kültürünü götürmek niyetindeyiz. Görüşmelere giderken yanımda götürdüğüm numuneler çok beğenildi” dedi.
60 binden fazla kişi çalışıyor
Türkiye’de her çiğ köfte bayisinde ortalama 2 kişi istihdam ediliyor. Sektör bugün bu haliyle, yaklaşık 60 bin istihdam sağlamış durumda. Orhan Güzelaydın, “Menülerimizin vazgeçilmezi olan yeşillikler, bulgur, salça ve lavaş da binlerce çiftçiye gelir sağlıyor. Çiğ köfte milli bir ürünümüzdür. Biz bunun küresel tescili için çabalıyoruz. Bu konuda dernek olarak Ankara’da girişimlerimiz var. Bunu sağlarsak daha kurumsal yapıya kavuşacağız. Mevzuatta çiğ köfte bulunmamasından kaynaklanan bazı sıkıntılar var, bunların giderilmesini talep ediyoruz” diye anlatıyor.
Danone’un hikayesi Osmanlı’dan başladı
Yoğurttan hazır bahsetmişken, bu alanda en fazla bilinen markalarından birinden de bahsetmek gerekiyor: Fransız devi Danone’dan... 22.4 milyar euroluk cirosu, 99 bin çalışanıyla bu dünya devinin öyküsü Osmanlı döneminde başladı.
Isaac Carasso olarak bilinen Yahudi asıllı doktor İzak Karasu, Osmanlı toprağı Selanik’ten İspanya’ya göç etti. Babasının işini 1920’lerin sonunda devralan Daniel Carasso, kendi adının ilk üç harfini barındıran kurduğu Dannon’u Fransa’ya taşıdı. İkinci Dünya Savaşı ile ABD’ye giden Daniel Carasso, buradaki ilk yoğurt tesisini kurdu. 1951’de tekrar Avrupa’ya dönen şirketin adı aslına sadık kalınarak Danone’ye döndü ve piyasada giderek yayıldı.
İran’dan İspanya’ya, Çin’den Arjantin’e bir çok ülkede tesisi ve markası bulunan Danone’un temellerini atan İzak Karasu’nun ailesi Osmanlı siyasetine yön veren isimleri barındırıyordu. Amcası Emmanuel Karasu, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önemli üyelerinden biriydi. Hatta cemiyetin gayrimüslim ilk üyesiydi.