Global krizin Türkiye’ye etkileri ve alınan vergisel önlemler
Bilindiği gibi kriz Türkiye ekonomisinin ve politikacıların yarattığı bir kriz değildir. ABD'de başlamış, Avrupa'ya ve diğer ülkelere yayılmıştır. Ülkemizde meydana gelen 2001 krizini aşmak üzere alınan tedbirler ve gerçekleştirilen yapısal reformlar sayesinde krizin daha geç ve birçok ülkeden daha az sarsıntı ile ekonomiyi etkilediği söylenebilir. Ancak belirli bir gecikmeyle de olsa artık ülkemizde de kriz tüm açıklığıyla ortada. Dış talep ve iç talep, beklentilerin de değişmesiyle önemli ölçüde daraldı. Bunların sonucu olarak ithalat ve ihracatta büyük daralmalar meydana geldi. Sanayi malı üretimimiz Ocak 2009'da yüzde 20'den fazla daraldı. İşsizlik oranı yüzde 12'leri geçti. Bu oranın yıl sonunda yüzde 18'lere ulaşabileceği konuşuluyor.
Krizin 1929'da olduğu gibi uzun sürmesi halinde daha yıkıcı etkilerin meydana gelebileceği söylenebilir. Bu halde henüz fazla etkilenmeyen bankaların ve kısmen sıkıntıyı yaşamaya başlanmış büyük sanayicilerin, küçük ve orta boy işletmelerin ciddi zarar görmesi kaçınılmaz olur.Ancak 1929 ve sonraki krizlerden kazanılan tecrübeler Batı ülkelerinde politikacıları kısa sürede tedbir almaya yöneltmiştir. Ülkemizde de bir paket çerçevesinde olmasa da tedbirler alınmaktadır. Muhtemelen mahalli seçimlerden sonra kapsamlı bir önlemler paketi ile iç talebi canlandıracak gelir ve harcama politikaları ortaya konacaktır Bu gün yazımızda şubat ayında vergi kanunlarında yapılan değişikliklerle getirilen vergi önlemleri üzerinde duracağız.
Alınan vergisel önlemler
Teşvik belgeli yatırımlarda indirimli kurumlar vergisi
Mevcut ekonomik durum da göz önünde tutularak, kalkınmanın hızlandırılması, istihdamın artırışı sağlanması ve bölgeler arası gelişmişlik amacıyla yatırımların teşvik edilmesi için 5838 sayılı kanunun 9. maddesinde yer alan düzenleme ile Kurumlar Vergisi Kanunu'na 32/A maddesi eklenmiştir. Yapılan düzenleme ile gerekli şartları taşıyan ve kurumlar vergisi mükellefleri için indirimli kurumlar vergisi oranı uygulamasına imkanı tanınmıştır. Bu düzenleme maliyetleri düşürerek daralma dönemlerinde kıt olan kaynak ihtiyacını da azaltacaktır.Yatırımın tamamlanma süresi burada önem taşıyabilir.
Yapılan düzenleme ile aşağıda belirtilen bazı yatırımlar hariç olmak üzere Hazine Müsteşarlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletmeye alınan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.
Madde kapsamına dahil olmayan yatırımlar
Düzenleme kapsamına girmeyen yatırımlar aşağıdaki şekildedir;
- Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar,
- İş ortaklıkları,
- Taahhüt işleri,
- 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un Kanun çerçevesinde yapılan yatırımlar,
- 3996 sayılı bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yatırımlar.
Ancak, hangi bölgede yapılacak hangi büyüklükteki yatırımların, ne oranda vergi indiriminden yararlanacağı daha sonra yayınlanacak Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecektir.
Düzenlemenin kapsamı
Teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar yatırımın tamamen veya kısmen işetilmesine başlanan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi olacaktır..
Yapılan düzenlemede yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların devletçe karşılanacak tutarını ifade etmektedir. Yatırıma katkı oranı ise bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi yoluyla bulunacak oran da yatırıma katkı oran olarak tanımlanmıştır.
Yapılan düzenlemeye göre, Bakanlar Kurulu'na indirimli kurumlar vergisi uygulaması hakkında verilen yetkiler şöyledir.
- İstatistiki bölge birimleri sınıflandırması ile kişi başına düşen milli gelir ve sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeylerini dikkate almak suretiyle illeri gruplandırmak ve gruplar itibariyle teşvik edilecek sektörleri ve bunlara ilişkin yatırım ve istihdam büyüklüklerini belirlemek,
- Her bir il grubu için yatırıma katkı oranını yüzde 25'i, yatırım tutarı 50 milyon Türk Lirası'nı aşan büyük ölçekli yatırımlarda ise yüzde 45'i geçmemek üzere belirlemek ve kurumlar vergisi oranını yüzde 90'a kadar indirimli uygulatmak,
- Yatırım harcamaları içindeki arsa, bina, kullanılmış makine, yedek parça, yazılım, patent, lisans ve know-how bedeli gibi harcamaların oranlarını ayrı ayrı veya topluca sınırlandırmak.
Aynı mükellef tarafından yatırıma katkı ve vergi oranı farklı illerde yapılan yatırımlarda, toplam yatırımın herbirine isabet eden oranına göre ilgili ilin yatırıma katkı oranı ve indirimli vergi oranı uygulanması öngörülmüştür.
İndirimli kurumlar vergisinin esas itibariyle yeni yatırımlarda uygulanması öngörülmektedir. Tevsi yatırımlarında, elde edilen kazancın yeni yatırımlardan kaynaklanan kısmının işletme bütünlüğü çerçevesinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespit edillmesi halinde, bu kazanca indirimli oran uygulanacaktır. Bir dönemde oluşan kazancın ne kadarının tevsi yatırımından elde edildiğinin ayrı bir şekilde tespit edilememesi halinde ise yeni yatırım tutarının toplam yatırım tutarına oranlanmak suretiyle indirimli oran uygulanacak kazanç tespit edilecektir. Buna göre, indirimli oran uygulanacak kazanç, yapılan tevsi yatırım tutarının, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirlenecektir. Bu hesaplama sırasında işletme aktifinde yer alan sabit kıymetlerin kayıtlı değeri, aktife alındıkları dönem sonu itibariyle yeniden değerleme oranında artırılacak ve indirimli oran uygulamasına yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği geçici vergi döneminde başlanacaktır.
Hesap dönemi itibariyle belirtilen şartların sağlanamadığının tespit edilmesi halinde, indirimli vergi oranı uygulanması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergilerin, vergi zıyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil edilmesi öngörülmüştür..
İndirimli kurumlar vergisi uygulanan yatırımların devredilmesi
Yapılan düzenlemeyle, yatırımın faaliyete geçmesinden önce devri halinde, devralan kurum, aynı koşulları yerine getirmek kaydıyla indirimli kurumlar vergisi oranından yararlanacak; yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçmesinden sonra devri halinde ise indirimli vergi oranından devir tarihine kadar devreden, devir tarihinden sonra ise devralan kurum aynı koşulları yerine getirmek şartıyla yatırıma katkı tutarının kalan kısmı için yararlanacaktır..
Tekstil-konfeksiyon sektörüne yer değiştirme teşviki
5838 sayılı kanunla kurumlar vergisi kanununa eklenen Geçici 4. madde ile münhasıran tekstil, konfeksiyon ve hazır giyim, deri ve deri mamulleri sektörlerinde faaliyette bulunanlardan üretim tesislerini Bakanlar Kurulu'nca belirlenen illere 31.12.2010 tarihine kadar nakleden ve asgari 50 kişilik istihdam sağlayan mükelleflerin, bu illerdeki işletmelerinden sağladıkları kazançlar için nakil tarihini izleyen hesap döneminden itibaren beş yıl süreyle kurumlar vergisi oranını yüzde 75'i geçmemek üzere indirimli uygulatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu madde hükmünden gelir vergisi mükellefleri de yararlanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
AR-GE harcamaları için personele gelir vergisi teşviki
Mevcut AR-GE Kanunu çerçevesinde AR-GE faaliyetlerinde çalışan personel için gelir vergisi indirimi öngörülmüştür. Bu çerçevede, belirli şartların sağlanması durumunda AR-GE personelinin elde ettiği ücretlerin yüzde 80'i (doktoralı personel için yüzde 90'ı) gelir vergisinden istisna idi.
Yapılan düzenleme ile söz konusu teşvik işverene yönlendirilmektedir. Yeni uygulama çerçevesinde, personel için gelir vergisi hesaplaması asgari geçim indirimi de dikkate alınarak mevcut düzenlemelere göre yapılacak, hesaplanan vergisini yüzde 80'i (doktoralı personel için ise yüzde 90'ı ) verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilecektir.
Hurda araçlar ile ilgili cezaları kaldıran düzenleme
Otomotiv sektörünü ilgilendiren bir düzenleme de değişiklikler arasında yer almıştır. Buna göre, ilgili trafik sicilinde adlarına kayıt ve tescilli bulunan, model yılı 1979 veya daha eski olan motorlu taşıtlarını; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30.06.2010 tarihinde kadar ilgili yönetmelik hükümleri gereğince kayıt ve tescillerinin silinmesi ve hurdaya çıkarılması suretiyle il özel idarelerine bedelsiz olarak teslim edenler adına veya Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Hurda İşletmesi Müdürlüğü'ne ait hurda müdürlüklerinden herhangi birine teslim edenler adına, hurdaya çıkarılan taşıta ilişkin olarak 31.12.2008 tarihine kadar tescil plakasına kesilen idari para cezaları terkin edilecektir.
Teşvik belgeli yatırımlara hazine arazisi tahsisi
İndirimli kurumlar vergisi uygulaması kapsamında yapılan yatırımlarla ilgili olarak, talep edilen taşınmazın bulunduğu ilçenin mülki sınırları içindeki organize sanayi veya endüstri bölgelerinde, bu yatırımlar için tahsis edilecek bos arsa veya arazi bulunmadığı durumda, Hazineye, özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine veya belediyelere ait arazi veya arsalar üzerine 49 yıl süreli bağımsız ve sürekli nitelikli irtifak hakkı tesis edilebilecektir.
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması nedeniyle irtifak hakkı tesis edilemeyen taşınmazlar üzerinde ise aynı şartlarla 49 yıl süreli kullanma izni mükelleflere tahsis edilecektir. Yatırımcılar lehine tesis edilecek irtifak hakkı veya kullanma izinlerinde ilk yıl bedeli, yatırım konusu taşınmazın emlak vergi değerinin yüzde 3'ü olacaktır.
İhracat teslimleri-KDV uygulaması
5838 sayılı kanunun 11. maddesi ile KDV Kanunu'nun 12. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yapılan değişiklik kapsamında, malların yetkili gümrük antreposu işleticilerine tevdi edilmesi de ihracat teslimi olarak kabul edilecektir. Bu çerçevede, üretildikten sonra alıcısına teslimden önce Türkiye'de yetkili gümrük antreposu işleticilerine tevdi edilen mallar da ihraç edilmiş sayılacak ve bu çerçevede KDV iadesinden yararlanabilecektir.
5084 sayılı kanunla ilgili düzenleme.
5838 sayılı kanunun 32. maddesi ile 5084 sayılı kanunun 31.12.2008 de sona eren yürürlük süresi 1 Ocak geçerli olmak üzere 31.12.2009 tarihine kadar uzatıldı. Bilindiği gibi bu kanunla personel gelir vergisi stopajı ve SSK işveren primi teşviki sağlanmıştır.